Haber Merkezi

Mersin Deniz Ticaret Odası (MDTO) meclisine bu dönem yeniden girerek Meclis Katip Üyesi olan Murat Ergenç, Mersin Deniz Ticareti Dergisinin soruları yanıtlayarak sektörün geleceğini değerlendirdi ve üyesi olduğu CPN (Cargo Power Network) hakkında bilgi verdi.

Freight forwarding sektöründe hizmet veren Ergenç, Mersin’in elleçleme kapasitesinin artması gerektiğine dikkat çekerek Mersin Limanı’nda yaşanan sıkışıklığın ihracatçıları olumsuz etkilediğini, küresel resesyon nedeniyle ihracatta düşüş olmasına rağmen limanın ihtiyaçlara cevap vermekte zorlandığını anlattı. 

EN BÜYÜK SORUN LİMAN KAPASİTESİNİN YETERSİZLİĞİ

Yeditepe Üniversitesi Lojistik Bölümü mezunu olan Murat Ergenç, “Sektörünüzün sorunları nelerdir, çözüm için neler yapılmalı?” sorusuna, şu yanıtı verdi, “Mersin’in en büyük problemi liman kapasitesinin yetersiz olması. Mersin Limanı’nın kapasitesi artık bölgeye yetmiyor. Mersin hinterlandı son derece geniş bir kent. Liman, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’nun çıkış limanı. Çok geniş bir coğrafyaya hizmet veriyor.

YÜKLER MERSİN’E KAYDI, SORUNLAR DAHA DA ARTTI

6 Şubat depremlerinin ardından İskenderun Limanı’nın devre dışı kalmasıyla yükler Mersin Limanı’na kaydı. Dolayısıyla limandaki sorunlarımız daha da arttı. Pandemi döneminde ekipman ve gemilerde yer bulamama sorunumuz vardı. Onlar, büyük sıkıntıydı. Tam işler düzeliyor, her şey normale dönmeye başladı dediğimiz sırada limanda sıkışıklık sorunu başladı. Şu anda en büyük problemimiz bu.

Bugün limanda yaşanan sorunlar ihracatçıların yüklerinin gecikmesine sebep oluyor. Bu durum aslında bölgesel bir sorun olmanın ötesinde Türkiye’nin ekonomisine de büyük zarar veriyor.”

“DEPOLAR TAŞMIŞ DURUMDA. İKİNCİ BİR NAKLİYE ÜCRETİ ÖDEYİP, TEKRAR LİMANA SEVK ETMEK İÇİN, GEMİ KAPI-PENCERE ARALIĞINI BEKLİYORUZ”

Limandaki sıkışıklıktan nasıl etkilendiklerini de anlatan Murat Ergenç, “Firmamız DPL, bir forwarder firması. Müşterilerimizin yüzde 80’i ihracatçı. Öncelikle onlar çok etkilendiler. Biliyorsunuz normal şartlarda, ihracatçı konteynerini fabrikada dolduruyor ve sonra limana teslim ediyoruz. Gümrük işlemleri yapılıyor, bir-iki gün içinde gemi alıyor gidiyor. Ama şu an yükler fabrikada yükleniyor, sonra liman yerine depolara indirmek durumunda kalıyoruz. Depolar taşmış durumda. İkinci bir nakliye ücreti ödeyip, tekrar limana sevk etmek için, gemi kapı-pencere aralığını bekliyoruz. Açıldığı söyleniyor. Gemi açılınca herkes için açılmış oluyor elbette. Binlerce konteyner için bu kez tır bulamıyoruz. Tır bulduğumuzda da başka sıkıntılar yaşanıyor. Konteyneri alan tırların limana girmesi akşamı buluyor, 7-8 saat sürüyor. 10 kilometrelik yolu 8 saatte alıyorlar. Şoförler de çok sıkıntı yaşıyor. Bizim diğer firmamız Denizer Taşımacılık’ta kendi araçlarımız var. O tarafın dertleri çok daha büyük. Özellikle şoförler isyan etmiş durumdalar. Sıraya giriyorlar, bir tam günü sırada geçiriyorlar.  Aracın içinde beklemek zorunda olduklarından ne yemek yiyebiliyor ne başka bir şey yapabiliyorlar. Sıra çok yavaş ilerliyor. Yükü indirdikten sonra içerden çıkması yine birkaç saati buluyor. Belki birkaç tane daha konteyner giriş kapısı yapılabilir limana. Sıkıntıları hafifletmek için otobandan direkt bağlantı olabilir.

“YAKIN ZAMANDA ÇÖZÜM ZOR GÖRÜNÜYOR”

Bu sorun yakın zamanda çözülecek gibi görünmüyor. Ancak İskenderun Limanı yeniden faaliyete başladığında sıkıntılarımız biraz daha azalabilir.

Limanda bekleme süreleri zaten uzundu. Konteyner giriş çıkışlarında çok sıkıntı yaşanıyordu. Bu sıkıntının daha fazla belirginleşmemesinin, çok üst seviyelerde olmamasının nedeni resesyondur. Biliyorsunuz, ihracatımız geçen seneye göre azaldı. Son 6 ayda da düşüş var. Düşüş olmasına rağmen sıkıntı yaşıyoruz. Şartlar normale dönse ve ihracatımız gerçek kapasiteye çıksa bugün limanda yaşanan sorunlar daha da derinleşmiş daha belirgin hale gelmiş olurdu, belki de bu sıkıntının üç katını yaşardık. İyice çıkmaza girerdi işler.

CNP BİR NETWORK

Üyesi olduğu CPN hakkında da bilgi veren Ergneç, “CPN- Cargo Power Network), freight forwarder’ların üye olduğu bir network. Bu platforma her ülkeden en fazla üç firma üye olabiliyor. Türkiye’den üye olan firmalar DPL ve Borusan Lojistik. Diğer üyelerin hepsi farklı ülkelerden. Güney Amerika’dan Afrika’dan, dünyanın her yerinden üyelerimiz var.

Firmalar CPN’e yıllık üyelik ücreti öderler. Üyelik için belli kriterlerimiz var. Bu kriterlere sahip firmalar kabul edilebiliyor. Şu an 140 üyemiz var. Biz biraz da referansla alıyoruz başvuru yapan firmaları. Başvuran şirketlerin finansal gücünü araştırıyoruz.

İKİNCİ BULUŞMA ROTTERDAM’DA

CPN, 2019 yılında kuruldu. Merkezimiz Amerika’da. Kurulduğumuz yıl Covid-19 pandemisi başladı. Bu nedenle ilk iki sene sadece üye alımlarıyla geçti, toplantı yapamadık. Süreç yavaş ilerledi. Aktif faaliyetler geçen sene yapılan ilk toplantımızla birlikte başladı diyebiliriz. İlk toplantımız 35 firmanın katılımıyla Antalya’da yapılmıştı. Bu sene Rotterdam’da yapılacak toplantıya 80 firma katılacak. Toplantılarda birebir görüşmeler oluyor, firmalar kendilerini tanıtıyorlar veya birlikte iş yapıyorlarsa işlerini tartışıyorlar.

İKİLİ İLİŞKİLER ÇOK ÖNEMLİ

Bizim sektörümüzde ikili ilişkiler çok önemlidir. Örneğin İtalya’dan bir firmayla iş yapmak istediğinizi var sayalım. İnternette aradığınızda binlerce firma bulursunuz ama hangisine güveneceğinizi bilemezsiniz. Bu nedenle bizim networkumuz gibi networklerle çalışmayı tercih ediyor forwarder’lar.  Böylece o networkteki üyeyle çalıştığınız zaman finansal bir sıkıntı yaşamayacağınızı bilirsiniz. Çünkü o networkün üyesi bir firmanın belli araştırmalardan sonra o platforma girebildiğini bilirsiniz.

“BİREBİR VE DAHA SAMİMİ İLİŞKİLER KURUP, DAHA İYİ SONUÇLAR ALINABİLİYOR”

Bazı networkler var; sadece Türkiye’den 200 tane üyesi var. Çin’de 500 üyesi var. Orada kiminle çalışacaksınız? Bu kadar kalabalık networklerin çok da anlamı, işlevi olmuyor aslında. Daha küçük, daha özel networklerde ikili ilişkiler daha iyi ve daha sağlam oluyor. İş yapılacak kişilerle birebir ve daha samimi ilişkiler kurup, daha iyi sonuçlar alınabiliyor.

Bu sene belirttiğim gibi haziran ayında Hollanda-Rotterdam’da yıllık toplantımızı yapacağız. Bu toplantının hemen öncesinde de 6-8 Haziran tarihleri arasında Rotterdam’da BreakBulk Europe Fuarı var. Orada da standımız olacak. Üyelerimiz hem fuara hem toplantıya katılacaklar. Hem katılacağımız fuarın hem de toplantılarımızın verimli geçeceğini umuyorum. 

ÜYELER ZİYARET EDİLECEK

Mersin Deniz Ticaret Odası’nın faaliyetlerini de değerlendiren Ergenç, “Üyelerimizin birçoğunu tanıyorum ama tüm üyelerimizi daha yakından tanımayı, bu çalışma döneminde öncelikle kendi grubumdan başlayarak üyelerimizi ziyaret etmeyi hedefliyorum. Komitelerin de üyeleri birebir tanıması gerektiğini düşünüyorum. Gerek üyelerin birbirleriyle gerekse Odamız ile iletişiminin daha güçlü olması gerektiğine ve üyelerin bir arada olmasından doğacak sinerjiye inanıyorum. Umarım hep birlikte başarılı ve verimli bir çalışma dönemi geçiririz.

“EĞİTİME AĞIRLIK VERİLECEK”

Mersin Deniz Ticaret Odası’nın mesleki faaliyetlerinin yanı sıra eğitim yatırımlarına özellikle de denizcilik eğitimine odaklanmasını çok önemsiyorum. İnsana ve geleceğin denizcilerine yatırım yapmanın çok değerli olduğunu düşünüyorum.

Mersin Üniversitesi için Odamızca inşa edilen denizcilik fakültesi, modern ve donanımlı bir eğitim kompleksi olarak genç denizcilere hizmet verecek. Bu projede emeği geçen herkesi kutluyorum” diye konuştu.