OHAL’in bir yılını doldurması nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Atıcı, hain darbeyi fırsata çeviren AKP Hükümetinin. OHAL ilan ederek TBMM’yi devre dışı bıraktığını ve çıkardığı ilgili ilgisiz kanun hükmünde kararnamelerle kendi siyasi hedeflerini inşa etmeye başladığını savundu. “Yani 15 Temmuz darbe girişimi başarısız olmuş ancak 20 Temmuz’da sivil bir darbe gerçekleştirilmiştir” diyen Atıcı, “Cumhurbaşkanı her şeyi bir cümlede özetleyerek niyetini açıkça dile getirmiş ve ‘Bu darbe bize Allah’ın bir lütfudur’ demiştir.

Meclisin yerine kendini koyan Saraydakiler Kanun hükmünde kararnamelerle bakın ülkeyi ne hale getirdiler: 169 bin 13 şüpheli hakkında işlem yapıldı. 169 general, 7 bin 98 albay ve alt rütbeler, 8 bin 815 emniyet mensubu, 24 vali, 73 vali yardımcısı, 116 kaymakam ve 31 bin 784 diğer şüpheli olmak üzere toplam 50 bin 510 kişi tutuklandı.

3 bin 46 asker, 5 bin 24 polis, 9 vali, 27 vali yardımcısı, 73 kaymakam, 39 bin 41 diğer şüpheli olmak üzere 48 bin 439 kişi hakkında ise soruşturmalar kapsamında Adli Kontrol kararı verildi. 216 gazeteci gözaltına alındı, 2 bin 308 gazeteci işsiz kaldı. Aralarında Ahmet Şık, Kadri Gürsel gibi değerli isimlerin de bulunduğu 156 gazeteci ve yazar tutuklandı. 28 TV kanalı, 5 haber ajansı, 66 gazete, 19 dergi, 36 radyo, 26 yayınevi kapatıldı. Devlet ve vakıf üniversitelerinde en az 7 bin 100 akademik ve idari personel yönelik işlem başlatıldı, en az 6 bin 400 akademik ve idari personel kesin olarak ihraç edildi. 5 bin akademisyen KHK’larla ihraç edildi. Görevlerinden alınan Nuriye ve Semih’in ‘İşimizi geri istiyoruz’ çığlıklarına hükümet üyeleri kulaklarını tıkarken, bedenlerinin yok olmasına da seyirci kalıyor.

OHAL kararları ile yaklaşık 140 bin kişinin pasaportu iptal edildi. Yürütülen soruşturmalar kapsamında hakkında işlem yapılan kişiler veya yakınlarından en az 25 kişi intihar etti. AKP Genel Başkanı, OHAL’in arkasına sığınarak FETÖ ile mücadele bahanesiyle kendisine muhalif herkesi ya işsiz bıraktı ya da gözaltına aldındı” dedi.

EKONİMİ NASIL ETKİLENDİ?

Prof. Dr. Aytuğ Atıcı, araçların kış lastiğinden, güzellik salonlarının sorunlarını çözmeye kadar ilgisiz bir çok konunun OHAL torbasına sokulduğu bir süreç içinde ekonominin tüm bu yaşananlardan nasıl etkilendiğine de değindi.

20 Temmuz 2016’da 3,040 olan doların bugün 3,57 TL olduğunu, Temmuz’da 3,341 olan Euro’nun bugün 4,066 TL olduğunu ve 211 TL olan çeyrek altının da bugün 227 TL olduğunu söyleyen Atıcı, “OHAL keyfiliği ve karanlığı ile milletin 90 yılda biriktirdiği en değerli kurumlar ve şirketler; PTT, esnaf bankası Halkbank, çiftçi bankası Ziraat Bankası,  THY, Çaykur, BOTAŞ, ulusal petrol şirketimiz TPAO, Borsa İstanbul, ETİ maden, paha biçilemeyen araziler, Saray danışmanlarının "adeta egolarını tatmin edeceği", denetimsiz oyuncak haline getirildi. Varlık Fonu uygulamasıyla rehin verilmelerinin önü açıldı.

Oysa OHAL ilan edilirken AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan ne demişti? “Olağanüstü hâl ilanının amacı, ülkemizde demokrasiye, hukuk devletine, vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerine yönelik bu tehdidi ortadan kaldırmak için gereken adımları en etkin ve hızlı şekilde atabilmektir.

“OHAL AKP’NİN ÇOK HOŞUNA GİTTİ”

Peki, Adalet Bakanı ne demişti: ‘Tek seferlik çıkartıyoruz, uzatma yapmayacağız, 3 ayda bu işi bitiririz’. Peki, ne oldu? OHAL AKP’nin çok hoşuna gitti. Bu şekilde ülkenin tüm temel taşlarını yerinden oynatmaya başladı. Hain FETÖ ile mücadele için ilan edilen OHAL tüm muhalifleri temizleme harekatına dönüştü. Bu aşamada Saray’dan gelen açıklama hiç şaşırtıcı olmadı: ‘(OHAL) Kalkmayacak, durum huzura, refaha kavuştuğu ana kadar. Neyiniz eksik? Fabrikalarınız mı çalışmıyor, okullar mı kapalı? Niye OHAL kalksın. Daha dün bir, bugün iki. Bu böyle olmaz. Biz OHAL’i ülkemizin huzuru için uzatıyoruz’

İşçiye başka, işverene başka konuşan saray; ‘Biz OHAL’i iş dünyasının daha rahat çalışması için getirdik. İş dünyasında herhangi bir sıkıntınız aksamanız var mı? Şimdi grev tehdidi olan yere OHAL'den istifade izin vermiyoruz. Bunun için kullanıyoruz OHAL’i’ diyerek gerçek yüzünü bir kez daha sergiliyordu. 15 Temmuz’da alçak bir darbe girişimi halkın kahramanca mücadelesi ile önlendi. Bu bir yıllık süre içinde bizler, “Bu darbenin siyasi ayağı kim” dedikçe AKP sustu. Bir komisyon kuruldu fakat bu komisyon adeta darbenin üzerini örtme komisyonu gibi çalıştı.Tüm itirazlarımıza rağmen tüm isteklerimize rağmen MİT Müsteşarı ve Genelkurmay Başkanı komisyona davet bile edilmedi. Maalesef OHAL 3 ay daha uzatılarak demokrasimize bir darbe daha vuruldu.

Başbakan yardımcısı acı bir itirafta bulunarak OHAL’i nasıl kullandıklarını söyledi: ‘Bugün kamuda ihraç edilenden daha fazla bu örgüte bağımlı, bu örgüte irtibatlı ve örgütün talimatlarını sorgusuz sualsiz yerine getirecek kadar hem kalbini ruhunu hem de aklını oraya teslim etmiş olan kamu çalışanı olduğunu biliyoruz’

NEDEN BEKLİYORSUNUZ?

Ben de soruyorum neden 1 yıldır bekliyorsunuz? Neden gerçek darbecileri bırakıp öncelikle size muhalif olanları temizliyorsunuz? Bir yıl önce, OHAL’i ilan dildiğinde bütün bunların olacağını tahmin ettiğimden dolayı OHAL ilan eden AKP Hükümetini protesto etmek ve ‘yas’ tutmak için sakal bırakmaya başladım. Her seferinde olağanüstü hal uzatılsın diye el kaldıranlar beni gördükçe utansın diye sakalımın her teliyle her gün eylem yapıyorum.

Umarım aziz milletimize yakışmaya OHAL bir an önce kaldırılır ve Türkiye’de hukuk işlemeye başlar” diye konuştu. (bülten)