Vatandaş elektrik ve altyapı sorunları ile boğuşuyor
17 Ağustos 2017 Perşembe 19:05
Merkez Akdeniz ilçesinde civarındaki 10 mahalleye merkez olan Iğdır Mahallesinde altyapı sistemleri alarm verirken Büyükşehir Belediyesi ve EnerjiSA’nın altyapı sorunlarına ilgisizliği vatandaşı canından bezdiriyor.
Mehmet Nabi Batuk
Mersin’in Akdeniz ilçesine bağlı Iğdır Mahallesi’nde yıllardır altyapı sorunlarının çözülmemesi nedeniyle vatandaşlar kötü günler yaşıyor. Elektrik, su, tarımsal sulama, kanalizasyon ve ulaşım altyapılarının alarm verdiği bölgede günde onlarca kez yaşandığı belirtilen elektrik kesintileri de hayatı felç ediyor. Mahallede içme suyu ve tarımsal sulama şebekesinin elektrik ile entegreli olduğu için elektrik kesintilerinde, musluklar çalışmıyor tarımsal sulama yapılamıyor. Civardaki yaklaşık 10 mahallenin de sağlık, eğitim, sosyal ve yaşamsal ihtiyaçlarının karşılandığı mahalledeki vatandaşlar, özellikle Mersin Büyükşehir Belediyesi ve EnerjiSA’nın bölgelerindeki hizmetlerinin arttırılmasını istiyor. Ayrıca mahallede köylülerin kendi imkanları ile tarımsal alanların sulanabilmesi amacı ile kurduğu Üçtepe Sulama Birliği’nin DSİ’ye bağlanmasını isteyen mahalleliler, birliğin ekonomik yükün altından kalkamadıklarını söylüyor. Bölgedeki sulama sorunları nedeniyle Bahçe ve tarlalardaki ürünlerde kalite ve verimde düşüşü yaşanan mahallede yaklaşık 20 evin kanalizasyon bağlantısı bulunmazken 1990’lı yıllarda yapılan içme suyu şebekesinde de su borularının sık sık patladığı ifade ediliyor.
“ÇEVREDEKİ 10 KÖY BÜTÜN SOSYAL İHTİYAÇLARINI BURADAN KARŞILIYOR”
Mahallelerinin yaklaşık 10 köye merkez konumunda olduğunu ancak bekledikleri hizmetlerin yıllardır yapılmadığını belirten Iğdır Mahallesi Muhtarı Yunus Güneş, “Mahallemizin birçok eksikliğinin çözülmesi için yoğun çaba gösteriyoruz. Ancak ilgisizlik nedeniyle hiçbir yol katedemiyoruz. Akdeniz Belediye Başkanımız ve aynı zamanda Akdeniz Kaymakamımıza tüm problemlerimizi anlattık. Köyümüzün yaklaşık olarak 500 hanesinde 1200 vatandaş yaşıyor. Mahallemizde yaklaşık 900 seçmen var. Bugüne kadar Büyükşehir Belediyesi’nden talep ettiğimiz hizmetleri alamıyoruz. Köyümüze bir ek mezarlık yapıldı ancak bu ek mezarlıkta cenazelerimizi yıkayacağımız ve namaz kılacağımız hiçbir yer yok. Büyükşehir Belediyemize daha önce dilekçe vermemize rağmen hala gelen giden olmadı. Mezarlığın etrafının çevrilmesi ve hizmet binası yapılması gerekiyor. Ancak şuana kadar hiçbir adım atılmadı. Ayrıca köyümüzün tüzel kişiliği adına 5 bin metrekarelik olan tarlamızın mülkiyeti; Büyükşehir Belediyesi’ne geçmiş. Bizim köyümüze ait olan o alanı düğün salonu gibi sosyal bir alana çevirmek istiyorduk. Çünkü merkez köy olduğumuz için civardaki 10 köyün bütün sosyal ihtiyaçları buradan karşılanıyor. Burası istediğimiz gibi bir düğün ve şölen alanına çevrilirse en azından yaklaşık 10 köyün sosyal ihtiyaçlarını buradan karşılayabiliriz. Hem de köyümüzden Büyükşehir Belediyesi’ne ekonomik bir katkımız olur” dedi.
KÖYÜN ALTYAPISI S.O.S VERİYOR
Köyün içme suyu şebekesinin çok eski olduğunu ve köy girişindeki 20 evde kanalizasyon hattının olmadığının da altını çizen muhtar Güneş, “1990larda yapılan bir içme suyu boru sistemimiz var. Neredeyse her gün bir yer patlıyor. Ekipler gelip kısa zamanda müdahalede bulunuyorlar ancak kalıcı çözüm olmuyor. Mahalle aralarındaki yollarımızın asfaltlanması gerekiyor. Onu da defalarca Büyükşehir’e iletmemize rağmen değişen bir şey olmadı. Mahallemizin bir kısmından dere yatağı geçiyor. Dere yatağının üzerini bazı çalışmalarda bir kat doldurdular. Özellikle kış aylarında yağmurlu havalarda suyun debisi aniden yükseliyor ve tehlike yaymaya başlıyor. Okul zamanı çocuklarımız açısından çok tehlike yaratıyor. Şuana kadar çok büyük kazalar yaşanmadı. Ama zaman zaman sıkıntılar yaşıyoruz. Yağmurlu havalarda çoğu vatandaşımız çocuklarını okula gönderemiyor. Bu konu ile ilgili olarak ta yine MESKİ ile görüştük, dilekçelerimizi sunduk ama onlarda bizi Büyükşehir Belediyesi’ne yönlendirdi. Oraya başvuru yaptık ama süreç o başvuru ile kaldı. Mahallemizin girişinde yeni yapılan evlerde de kanalizasyon hattı olmadığı için vatandaşlar çok zorluk çekiyor. Evlerinin yanlarına çukur açmak zorunda kalıyorlar. Bölgede sivrisinek ve böcek popülasyonu arttı. Sıcak havalarda dayanılmaz ağır bir koku altında yaşamaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“HERGÜN ONLARCA ELEKTİRİK KESİNTİSİ YAŞANIYOR”
Sözlerinin son bölümünde Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve EnerjiSA’ya seslenen Muhtar Yunus Güneş, mahallelerindeki en büyük sıkıntının ise elektrik kesintileri olduğunu kaydetti. Muhtar Güneş, “En büyük sıkıntımız TEDAŞ ve EnerjiSA’dır. Mahallemizde günde en az 10 kere elektrik kesintisi oluyor. Elektrik, mahallemizin hayati bir organı gibidir. İçme uyu şebekemiz, tarla bağ ve bahçelerimizi sulamak için elektriği kullanıyoruz. Ama elektrik kesildiğinde ne musluklar çalışıyor ne de sulama yapabiliyoruz. Çiftçilerimiz ekonomik yönden kötü etkileniyor. Elektronik cihazlarımız sürekli bozuluyor. Sulama yapmadığımız zamanlarda ağaçların verimleri düşüyor. Tarlaları kuruma tehlikesi geçiren çiftçilerimiz var.. Biz yetkililerimizden biraz daha ilgi ve yatırım yapmalarını bekliyoruz. Çünkü gerçektende geniş bir köyümüz var. Civar köylerden en büyüğü bizim köyümüz olmasına rağmen gereken hizmetleri alamıyoruz” diye konuştu.
“İLLA BİZİM MAHALLEMİZDE DE BİR AİLENİN YOK OLMASI MI GEREKİYOR”
Iğdır Mahallesi sakinlerinden olan ve çiftçilik yaparak geçimini sürdüren Hakan Uysal isimli vatandaş ise en çok mahallelerindeki dere yatağından şikayet ediyor. Dere yatağında suların sığ olduğu zamanlarda ulaşımın derenin içinden geçerek sağlandığını söyleyen Çiftçi Uysal, özellikle kış aylarında su debileri yükseldiği için sel tehlikesi yaşandığını kaydediyor. Çiftçi Hakan Uysal, “Biz bu derenin üzerinin kapatılmasını ya da dere üzerinden güvenli geçebileceğimiz bir köprünün yapılmasını istiyoruz. Şiddetli yağmurlarda çocuklarımızı korkudan yağmur durana kadar okula gönderemiyoruz. Bu seferde çocuklar derslerinden geride kalıyor. Bu derenin ıslah edilmesini ve güvenli hale getirilmesini istiyoruz. Geçtiğimiz kış aşağımızdaki Yalınayak Mahallesinde bir aile sel sularıyla yok oldu. Çocuğun cesedini hala bulamadılar. Buraya bir çözüm bulunması için illa bizim mahallemizde de bir ailenin yok olması mı gerekiyor. Biz sadece bu derenin güvenli bir hale getirilmesini istiyoruz. O kadar başka bir isteğimiz yok” dedi.
“AĞAÇLARIMIZ KURUYOR VERİMLERİ DÜŞÜYOR”
Elektrik faturalarına ek ücretler eklendiğini, faturaların neredeyse kullanımlarından iki katı bedel ile geldiğini aktaran Çiftçi Hakan Uysal “Faturalarımız hep üstüne ek ücretler bindirilerek kesiliyor. Örneğin benim 100 Liralık elektrik kullanmışsam bunun üzerine ek ücretler eklenince ben 160 lira fatura ödemek zorunda kalıyorum. Elektrik dağıtımı özelleştirilmeden önce bize daha iyi bir hizmet geleceğini söylemişlerdi. Biz eskiden devletimize daha az para ödüyorduk. Ama bu özel şirket bizi soyup soğana çeviriyor. Elektrik faturasına baktığın zaman içinde birçok ek ücret ekliyorlar. Biz köy yerinde yaşıyoruz. Bizim geçim kaynaklarımız ve durumumuz bellidir. Köyümüzün birçok su hattı elektrik entegreli hatlardan oluşuyor. İçme suyumuzu da tarla ve bahçelerimizin sulanması işlerini de hep elektrikle sağlıyoruz. Ama elektrik kesildiği zaman tarımsal sulama yapamıyoruz çünkü pompalarımız çalışmıyor. Musluklarımızdan sular akmıyor. Ağaçlarımızın verimi düşüyor kuruma derecesine geliyor. Ayrıca bizim tarlalardaki sulama işlemi nöbetleşe şeklinde gidiyor. Ancak günde onlarca kez yaşanan elektrik kesintileri nedeniyle bahçelerimiz gerekenden çok az miktarlarda sulanıyor. Çünkü sırası gelen çifti elektrik kesintileri yaşandığı için tarlasını kendisine ayrılan süre içinde yeterli miktarda sulayamıyor. Su olmayan ağaçlar ve sebzelerin verimleri düşüyor. Biz artık bu mağduriyetin giderilmesini istiyoruz” dedi.
“BİZİM SULAMA BİRLİĞİNİ DE DSİ’YE BAĞLAYIN”
Mahalledeki bahçe ve tarla sahiplerinin ekim alanlarını kurdukları Üçtepe Sulama Birliği ile sulamaya çalıştıklarını ancak birliğin kendilerine aşırı ekonomik yük olduğunu kaydeden Hakan Uysal, DSİ’nin bölgelerindeki sulama işlerini devralmasını istedi. Uysal, “Biz bölgemizdeki sulama işlerini Üçtepe Sulama Birliği ile yapmaya çalışıyoruz. Bizim sulama bölgelerimiz sulama kanalların üzerinde olduğu için biz ek olarak hem elektrik hem su, hem bekçi parası veriyoruz. Çünkü burayı DSİ bünyesine almıyor. Ayrıca sulama sisteminde meydana gelen bozulmalarda, onarımlarda çiftçilerin sırtından çıkıyor. Ancak kanalımızın aşağısındaki bölgelerde böyle bir sıkıntı yok. Onlar dönüm başı 150 lira ödeyip bütün hizmetlerden faydalanırken bizim dönüm başına masrafımız 300 Lira’nın üzerine çıkıyor. Biz artık birlik olarak yapmaya çalıştığımız sulama işini DSİ’nin almasını istiyoruz” diye konuştu.