Mehmet Nabi Batuk

Seçildiği günden buyana toplumsal ve siyasal olaylara ilgisizliği nedeniyle sık sık eleştirilen Mersin Baro Başkanı Ali Er’e tepkiler sürüyor. Adlı yıl açılış töreninde avukatlar üzerinde ki baskılara yer vermemesi ile tepkilere neden olan Er, baronunun adli yıl açılış resepsiyonunda adalet emekçilerini unuttu! Baro Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen etkinliğe, Vali Yardımcısı Halil Karbuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ve çok sayıda avukat katıldı.

OHAL döneminde yayımlanan kararnameler ile avukatlar üzerinde artan baskının ve savunma hakkında yaşanan engellemelerin kaldırılması için çalıştıklarını ima eden Başkan Ali Er, “Bireylerin hak ve adalet mücadelesinin en temel ve vazgeçilmez unsuru olan avukatlarımızın ve avukatlık mesleğinin sorunlarının çözümüne dair beklentilerimizi ve taleplerimizi en etkin şekilde dile getirip, girişimlerde bulunarak var gücümüzle çalışıyoruz. Avukatlarımızın elinden alınan kazanımlarını yeniden geri almak ve üzerine daha yeni kazanımlar katmak için çalışmalar yapmaktayız. Yapılan yeni düzenlemeler daima; yargılamanın hızlandırılmasını, evrensel hukuk kurallarına paralel olarak savunmanın güçlendirilmesini amaçlamalıdır. El ele vererek; hep birlikte, insanlara güven veren, adalet dağıttığına inanılan bir hukuk sistemini inşa etmeliyiz. Böylelikle, insanlarımızda hukuka olan saygı ve güveni tesis ederek, ülkemizin geleceğini, mesleğimizin itibarını teminat altına alabiliriz” diye konuştu.

“AKSAKLIKLAR GİDERİLEMİYOR; SORUNLAR ÇÖZÜMSÜZ KALIYOR”

Türk Büro – Sen Mersin Şube Başkan Yardımcısı Mustafa Güven ise, geçtiğimiz hafta şube binasında düzenlediği basın açıklamasında, hâkim ve savcılar dışındaki adalet çalışanlarının sorunlarına dikkat çekmişti. Açıklamasında adalet çalışanlarının unutulduğunu, sorunlarının hiçbir platformda dile getirilmediğini söyleyen Güven, şu eleştirileri yapmıştı: “Mesai mefhumu gözetmeden, tozlu arşivlerde dosya yığınları arasında, düşük ücretlerle iş yükünün büyük bir kısmını omuzlayan zabıt kâtipleri, mübaşirler, yazı işleri müdürleri ve teknik hizmetler sınıfı çalışanları, Adalet Bakanlığınca bugüne dek bir kez bile hatırlanmanın sevincini yaşayamamıştır. Adalet Bakanlığı, yargı sisteminin sorunlarını tamamıyla ele almalı, sadece yargı sınıfı için değil tüm çalışanlar için iyileştirme ve düzenlemeler yapmalıdır. Sürekli belirli bir kesimin taleplerinin karşılanması halinde aksaklıklar giderilemez ve gittikçe büyüyen sorunlar çözümsüz kalmaya mahkûm olur. Adalet çalışanlarının, görevde yükselme, ücret adaletsizliği, sağlığı tehdit eden çalışma ortamı ve koşullarının iyileştirilmesi can güvenliğinin sağlanması gibi birçok sorunu çözüm beklemektedir. Bugüne kadar çıkartılan yargı paketlerinde adalet çalışanları için bir iyileştirme yapılmaması on binlerce adalet çalışanını üzmüş ve Adalet Bakanlığı’na küstürmüştür.”