MEHMET NABİ BATUK

Mersin’de uyuşturucu ile mücadelede önemli kazanımlar yaşanmaya devam ediyor. Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nün uyuşturucu satıcılarına ve dağıtım ağına yönelik son günlerde artış gösteren başarılı operasyonları devam ederken, uyuşturucu bağımlılığının önüne geçmek, bağımlıların yeni akademik, psikolojik yöntemlerle, kuracakları Ekolojik Rehabilitasyon Külliyesi ile tedavilerini sağlamak üzere çalışmalar yürütecek olan Mersin Hayata Bağlananlar Derneği kuruluşunu ilan etti.

Kısa adı MERBADER olan derneğin çalışmaları ve projeleri hakkında bilgi vermek için bir kafede basın toplantısı düzenleyen MERBADER Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Kılıç, 16 isimden oluşan yönetim kurulu üyelerini de basın mensuplarına tanıttı. Yaptığı açıklamada bağımlı vatandaşların topluma dönüşünü sağlayacak ve doğayla iç içe ve üretime dayanacak, Rehabilitasyon Külliyesi’nin proje taslağı çalışmalarının sürdüğünü bilgisini veren Kılıç, ayrıca derneğin Mersin Valiliği desteğinde kurulduğunu hatırlatarak yöneticiler arasında akademisyenler, hekimler, hukukçular olduğunu açıkladı.

“AMATEM’DE SADECE İLAÇLA İSTENİLEN BAŞARI SAĞLANAMIYOR”

Toplantıda derneğin amacı, yapısı ve projeleri ile bilgi veren MERBADER Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Kılıç, Uyuşturucu ve madde bağımlılığının toplumların en büyük sorunları haline geldiğini ve artık can ve mal güvenliğini tehdit eden bir hal aldığını kaydetti. Konuşmasının son bölümlerinde Mersin sürdürülen uyuşturucu ile mücadele çalışmalarını eleştiren Kılıç, “Kentimizdeki AMATEM birimi burada sadece erkek bağımlılara hizmet veriyor. Madde bağımlısı vatandaşları Toros Devlet Hastanesi’ne yönlendiriyor. Bizim rehabilitasyon köyümüzün kurulma sebeplerimizden birisi de budur. Bir madde bağımlısı vatandaş AMATEM gibi bir merkezde yılda en az 3 kez tekrar tekrar tedavi olmak zorunda kalıyor. Çünkü AMATEM’de sadece ilaç tedavisi görüyor” dedi.

“UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE KLASİK YÖNTEMLERİ AŞMALIYIZ”

Uyuşturucu ile mücadelede sadece ilaç tedavisi yönetiminin kullanılmasının çok ciddi ekonomik giderler yaratığının altını çizen Kılıç, “Bağımlılıkla ilgili mücadelede artık rehabilite çalışmalarının da uygulanması lazım. Biz çalışmalarımızda asla öncekiler gibi kopyala yapıştır yapmayacağız. Biz eğer kopyala yapıştır yaparsak kentimizdeki mücadele klasiğinin de aynısını yapmış oluruz. Kentimizde birçok çalıştaylar yapılıyor. Mersin’deki uyuşturucu ile mücadele çalıştayına gelen uzmanlar ve hocalarımız hep aynı insanlar dolayısı ile bu insanların çizdikleri yöntemler hep aynı yöntemler. Biz MERBADER olarak Kamuran hocamız ile birlikte, genç bir kadro ile inovatif çalışmalarla mücadelemizi başlatacağız. Biz uyuşturucu ile mücadelede bağımlı vatandaşlarımızı sadece ilaçla tedavi etmeye çalışmayacağız onların hayata geri dönüşünü sağlayacak rehabilitasyon yöntemini de kullanacağız. Aynı zamanda maddeye bulaşmamış gençlerimize sadece madde ve uyuşturucu kullanmayın bu size zararlıdır ve ölürsünüz demeyeceğiz. Çünkü bu yanan bir sobaya elini dokundurarak bak elin yanıyor bir daha yapma demek gibi oluyor. Biz eski çalışmalara göre daha inovatif çalışmalarla çocukların uyuşturucuya bulaşmamaları için mücadele vereceğiz. Eğer çocuk uyuşturucuya bulaşmışsa tamamen ekolojik bir ortamda uyuşturucudan kurtulmaları için çaba göstereceğiz” diye konuştu. 

“ÇOCUĞUN KENDİSİ İLE BARIŞACAĞI ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ”

Uyuşturucu ile mücadele alanında yapılan psikolojik tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Toros Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Kamuran Elbeyoğlu, “Yurt dışında çok yeni gelişen ve uygulanan yeni farkındalık terapileri var. Zaten bağımlılığın oluşmasındaki en büyük nedenlerden biride kişinin kendini fark etmemesidir. Eğer siz kişinin kendi dünyasına olan farkındalığını artırırsanız kişi doğal olarak bağımlı yönlerini azaltma yönünü bulacaktır. Yurtdışında bu meditatif yöntemler çok işe yarıyor. Biz bu yöntemleri zaten kullanıyoruz. Biz bu yeni yöntemleri gidip görmek ve araştırmak için meditatif ve spritüel yöntemlerle kişinin kendi farkındalığını artırmaya ve kendi kendisi ile barışmasına yönelik bir takım çalışmalar yapacağız. Bu çalışmaların içinde mutlaka anne ve babalarda olacaktır.  Çünkü bağımlılığın en başındaki etken ailedir. Çocuklar ilk olarak aile içinde yalnızlaşıyor. Ve bu yalnızlaşma sonucunda dışarıdan gelen birçok etkene bağımlı hale geliyorlar. Hatta zaman zaman anne ve babalar da bunun içinde olabiliyorlar. Biz çalışmalarımızda çocuğu aileden soyutlamadan anne, baba ve çocuk iletişimi üzerinden bu tedavi yöntemlerini uygulayacağız. Bu çalışmalar için moderatör liderler yetiştiriyoruz ve onları da eğitiyoruz” şeklinde konuştu.