Kıymet Gökçe
Mersin 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, aralarında eski tuğamiral Nejat Atilla Demirhan ile eski 3. sınıf emniyet müdürü Hasan Basri Dağdelen’in de bulunduğu, rütbeli askerler ve polislerden oluşan 22'si tutuklu, ikisi firari 35 sanığın yargılandığı davanın bugünkü oturumu, darbe girişi gecesi Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığı’nda Kurmay Başkanı olarak görev yapan ve dünkü oturumda savunmasını veren Tayfun Ergi’ye diğer sanık avukatları ile sanıkların sorularını yöneltmeleriyle başladı.
Duruşmada daha sonra darbe girişiminin ardından Ağustos 2016’da gözaltına alınan ve Kanun Hükmünde Kararname kapsamında 1 Eylül 2016’da meslekten ihraç edilen ve haklarında anayasal düzeni yıkmaya çalışma ve FETÖ üyeliği suçlamasıyla iddianame hazırlanan Mersin Jandarma Alay Komutanlığı bünyesinde görevli 6 askerin savunmasına geçildi. Kalkışma gecesi Silifke İlçe Jandarma Komutanı olarak görev yapan eski binbaşı Ali Özcan, duruşmada avukatı olmadığı için savunmasını daha sonra yapacağını söyledi.
İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli eski jandarma astsubay Çetin Özkozanoğlu ise hayatı boyunca ne kendisinin ne de ailesinin FETÖ ya da başka herhangi bir örgütle ilişkisi ve irtibatı olmadığını savunarak, “Benim örgüt üyesi olduğuma dair en küçük bir delil dahi yoktur. Ben örgüt üyesi değilim. Bu durum zaten araştırılmıştır. Bylock kullanmadım, Bank Asya ile irtibatım olmadı. Darbeyle de benim hiçbir ilgim yoktur. Bizden FETÖ’cü çıkmaz. Ben bu olayın mağduruyum. Üzerime atılı suçları işlemediğimden beraatimi istiyorum” dedi.
Eski jandarma astsubay İsrafil Köroğlu da kendisinin FETÖ ile ya da yapılmak istenen darbeyle hiçbir ilgisi olmadığını iddia ederek, “İhale nedeniyle bana husumet besleyen amirlerim yüzünden buradayım. Bu örgütle benim ya da çocuklarımın en ufak bir bağı yok. Örgüt üyesi değilim” diye konuştu.
Darbe girişimi gecesinde Erdemli İlçe Jandarma Komutanı olan eski yüzbaşı Serkan Kozan, savunmasında değerlendirme tutanağıyla FETÖ ile yaftalandığını, örgüt üyesi olmadığını iddia ederek, “Hayatımın hiçbir döneminde bu ihanet çetesi FETÖ içerisinde yer almadım. Buna ailem ve eşimin ailesi de dahildir. Ayrıca Mersin emniyeti ile darbe öncesi ve sonrasında FETÖ üyelerinin yakalanmalarıyla ilgili birçok faaliyette bulundum. Beraatimi istiyorum” ifadelerini kullandı.
“BEN ÖRGÜT ÜYESİ OLABİLECEK EN SON KİŞİYİM”
Darbe girişimi gecesi Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görev yapan eski yarbay Kazım Bahadır Ersoy da FETÖ ile irtibatı, örgüt üyeliği ve darbe girişimine katıldığı suçlamalarını kabul etmedi. Ersoy, “Bu terör örgütüyle hiçbir bağımız olmadığı için örgütsel bağlantılı hiçbir abi ya da ablayla da irtibatım olmadı. Benden hiçbir şekilde himmet istenmedi, istenemez de. Ben örgüt üyesi olabilecek en son kişiyim. Atatürkçü, cumhuriyet ve demokrasi sevdalısı şerefli bir Türk subayıyım” şeklinde konuştu.
Darbe gecesi, daha ilk andan itibaren darbenin karşısında olduğunu ve bunu sözle de davranışlarıyla da ifade ettiğini savunan Ersoy, şöyle devam etti: “O akşam Tarsus’ta oturduğum için görevlendirmeyle Tarsus İlçe Jandarma Komutanlığına gittim. Orada, biz bu darbenin karşısındayız dedim. Daha sonra ilçe kaymakamını aradım ve ‘Ben ve Tarsus İlçe Jandarma personeli bu darbenin içinde değiliz. Bu darbeye karşıyız. Emrinizdeyiz. Burası sizin makamınız, isterseniz buyurun gelin’ dedim. Bu kaymakam şu anda FETÖ’den tutuklu. Kaymakam geldi, belediye başkanı ve emniyet müdürü de geldi. Onlara da aynısını söyledim” diyerek suçlamaları kabul etmedi ve beraatini istedi.
Oturumda son savunmayı, dava kapsamında sadece örgüt üyeliği ile yargılanan ve darbe girişimi öncesinde İl Jandarma Alay Komutanının yakın koruması olarak görev yapan eski uzman çavuş Özhan Yıldız ise evinde 3 adet teyp kasedi ele geçirilmesi, askeri serviste FETÖ elebaşı Fethullah Gülen’in sohbet kasetlerini dinlettiği iddialarına yanıt verdi. İki oğlunu 2012-2014 yılları arasında bu örgütün dershanesine gönderdiğini anlatan Yıldız, gönderme nedeninin ise kardeş indirimi, çocuklarının arkadaşlarının da o dershaneye gitmesi ve disiplin olarak açıkladı. 17-25 Aralık operasyonlarının ardından bunların pozisyonlarını anladığını ve çocuklarını dershaneden aldığını öne süren Yıldız, örgüte hiçbir zaman bağışta bulunmadığını, etkinliklerine katılmadığını, FETÖ üyesi olmadığını söyledi. Yıldız, evinde bulunan kasetlerin kendisine ait olmadığını, evinde 20 yıldır kasetçalar bulunmadığını da belirterek, askeri serviste ise kaset dinletmesinin mümkün olmadığını, çünkü araçta da kasetçalar bulunmadığını ifade ederek, beraatini istedi.
Mahkeme başkanı, savunmaların ardından üçüncü oturumda tanıkların dinlenmesine geçileceğini belirterek, duruşmayı yarın sabaha erteledi. (iha)