Mersin’deki yatırımcı firmalar, projeler arasında kendi tesislerinde yaşadıkları mevcut sorunlara çözüm üretebilecek fikirlerle karşılaştıklarını belirterek, proje sahipleriyle eşleşme talebinde bulundu.
Mersin Üniversitesi çatısı altında Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO), Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi (MTOSB) Mersin Teknoloji Transfer Ofisi, Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ve Mersin Teknopark işbirliğinde Ar-Ge ve Proje Pazarı 2017 düzenlendi. Bu yıl 10’uncusu düzenlenen organizasyona yaklaşık 100 proje başvurdu. 9 kişiden oluşan Değerlendirme Kurulu, Mersin’in yanı sıra Adana, Osmaniye, Tokat, İstanbul, Bursa ve Sakarya’da faaliyet gösteren üniversitelerden ve üniversiteler dışından 4 farklı kurumdan Ar-Ge niteliği taşıyan 58 projeyi sergilenmeye değer gördü.
Ayrıca inovasyon ve Ar-Ge ile tanıştırmak ve sevdirmek adına küçük yaş gruplarına da sergiledikleri projeler için teşvik ödülleri verildi.
Mersin Üniversitesi bahçesinde sergilenen projeler ziyaretçilerin büyük beğenisini topladı. Bu özelliği ile organizasyon, proje sahiplerinin projelerinin tanınmasına ve ticarileşmesine de önemli katkılar sunmayı sürdürdü. İki gün devam eden etkinliğin ikinci günü kent protokolünün projelerin sergilendiği stantları ziyaret etmesi ile başlayıp kapanış toplantısı ve ‘Ar-Ge Ruhu ve Girişimcilik Paneli’ ile sona erdi.
Moderatörlüğünü TOBB Mersin Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Osman Kiper’in yaptığı panelin konuşmacıları arasında MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’un yanı sıra Bilkent Cyberpark Genel Müdürü Faruk İnaltekin ve ALSE Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kılıç yer aldı.
“PROJELERİN TİCARİLEŞMESİNDEN MEMNUNUZ”
Toplantının kapanışında konuşan Etkinlik Sorumlusu Dr. Sertan Çelik, son iki yıldır bu görevi sürdürdüğünü belirterek geçen iki yılda dereceye giren projelerden ikisinin patent başvurusu, bir tanesinin ise faydalı model başvurusunun yapıldığını anlattı. Böylece projelerin ticarileşmesi adına önemli bir adım atıldığını vurgulayan Çelik, “Bu yıl sergilenen projeleri ziyaret eden özellikle sanayici ziyaretçilerimiz tam da kendi yaşadıkları sorunlara çözüm üretebilecek projeler gördüklerini belirttiler ve bu projelerin sahipleri ile eşleşme taleplerini bildirdiler. Organizasyonumuza başvuran projelerin niteliğinin her geçen yıl artması elbette sevindirici ama bu tarz somut çıktılar çok daha fazla hoşumuza gidiyor” değerlendirmesini yaptı.
“İŞ ARAYAN DEĞİL, İŞVEREN GENÇLER YETİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı ise yürüttükleri projeler hakkında bilgi verdi. Fikirden üretime kadar tüm süreçte öğretim elemanlarına ve sanayicilere yön gösterme hedefiyle hareket ettiklerini vurgulayan Çamsarı, özellikle son 3 yıldır üniversite sanayi işbirliğini geliştiren önemli projelere imza attıklarını ifade etti. Son olarak Genç Girişimcilik Merkezi Projeleri’nin Kalkınma Bakanlığı’nın Cazibe Merkezleri Destekleme Programı kapsamında kabul gördüğünü anlatan Çamsarı, 2 bin metrekare üzerine kurulacak bu merkezi 2018 yılı ilk çeyreğinde faaliyete geçirmeyi planladıklarını söyledi. Çamsarı, bu proje ile iş arayan değil işveren gençler yetiştirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.
“MEMUR DEĞİL GİRİŞİMCİ TÜRKİYE YARATMALIYIZ”
Ar-Ge Ruhu ve Girişimcilik Paneli’nin konuşmacıları arasında yer alan MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut girişimciliğin önemine dikkat çekerek konuşmasına başladı. “Memur değil, girişimci bir Türkiye yaratmazsak zenginleşmeyiz” diyen Aşut, benzer nüfusa sahip Fransa, Almanya, Japonya gibi ülkeleri örnek gösterip, “Bu ülkelerde 6 milyona yakın girişimci firma varken Türkiye’de 100 yıllık Cumhuriyet tarihi boyunca 1,5 milyon girişimci yaratabilmişiz. Yani bu ülkeler bizden 4 kat daha zengin demektir. Gençleri memur olmaya değil, girişimci olmaya özendirmeliyiz ama bunun bir eko sistemi var. Önce bu eko sistemi yaratmalıyız” dedi.
“AR-GE’Yİ ERKEN FARK ETTİK”
Ardından Aşut Fiberglass’ın kuruluşu hakkında bilgi verip kendi deneyimlerini aktaran Şerafettin Aşut şunları söyledi: “Babamız yenilikçi ve girişimci bir insandı. Rol modelimiz çok güçlüydü. Biz sadece babamızın mirası olan küçük işletmemizi ve tavsiyelerini kurumsal hale getirdik. Aile şirketi olarak başladık ama iş bölümünü yapmayı başardık. İş tanımlarımızı yaptık. Ar-Ge’yi çok erken fark ettik. Fark yaratarak bugünlere geldik. Üretimimizde yenilikçi olduk ve fark yarattık. Kaliteden taviz vermedik. Çıraklığını yapmadığımız işin ustalığına soyunmadık. Girişimcilik risk almaktır ama akılsızca risk almak değildir. Planlama önemlidir, hedef koymak önemlidir. Riskler gerçekçi olmalıdır. Girişimcilik cahil cesareti değildir.”
Ar-Ge kavramı ile 1970’ler gibi erken yıllarda tanıştıklarına da değinen Aşut, ürettikleri ürünle, ellerindeki imkanlarla başka ne yapabileceklerini merak edip araştırdıklarını ve sonuç aldıklarını söyledi. Her şeyin merak duygusu ile başladığını vurgulayan Aşut, “Ar-Ge aslında meraklı insan işidir” diye konuştu.
“KAYBETMEYİ GÖZE ALMADAN GERÇEK BİR GİRİŞİMCİ OLAMAZSINIZ”
Girişimcilere çeşitli tavsiyelerde de bulunan Şerafettin Aşut, şunları söyledi: “Akıllı insan başkalarının tecrübelerinden mutlaka yararlanır, siz de yararlanın. Yaşamınızın her aşamasında doğru da yanlış da olsa tercih eden siz olun. Tercihiniz yoksa girişimci de olamazsınız. Bunun bedeli de olabilir ama kaybetmeyi göze almadan gerçek bir girişimci olamazsınız. Düne takılıp kalmayın yarınlar her zaman daha heyecanlıdır. Değişimden korkmayın, çünkü derisini değiştirmeyen yılan ölür. Doğru yer ve zaman önemlidir ama bu tecrübe gerektirir. Tecrübe ise yanlış kararlarla oluşur. En başarılı iş insanları mükemmel değildir. Binlerce kez yanılmışlardır. Onları başarılı yapan ise pes etmemeleridir. Hayaliniz varsa peşine düşün. Ve asla unutmayın bu ülkenin size ihtiyacı var.”
“AKILLI ŞİRKETLER İHTİYAÇ YARATIYOR”
Henüz üniversite ikinci sınıftayken gazaltı kaynak makinelerinde gaz tasarruf sistemi üzerine faaliyet gösteren Economix firmasının Ankara bölge bayiliğini üstlenen ALSE Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Sedat Kılıç ise panelde tecrübe paylaşımı yaptı. Yurtdışına açılma öyküsünü, Türkiye genelinde kurduğu şirketin nasıl çalışmaya başladığını anlatan Kılıç, “Benim yaptığım işlerin hiçbirinde teknoloji tabanı yok. Ben bilgisayar mühendisi değilim, yazılım yapamıyorum diye girişimci olamayacak mıyım? Kendinizi sınırlamayın. Yazılmışları kullanarak, teknolojiye hakim olarak çok iyi girişimciler olabiliyorsunuz” dedi. Ürünlerin pazarlanması için teknolojinin büyük fırsatlar sunduğuna dikkat çeken Kılıç, ilk olarak Afrika pazarına açılmaya karar verdiklerini ve Afrika’daki bulabildikleri tüm adreslere kendilerini tanıtan mailler attıklarını anlattı. Ertesi gün uyandığında 230 şirketten geri dönüş aldığını görerek şaşırdığını kaydeden Kılıç, “Artık müşteriye erişim çok kolaylaştı bu fırsatları iyi değerlendirin” tavsiyesinde bulundu.
Şirketlerin amacının müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak olduğuna dikkat çeken Kılıç, akıllı şirketlerin ise ihtiyaç yaratarak pazara hakim olduğunu, bu nedenle genç girişimci adaylarının hiçbiri zaman, “Bu üründen zaten onlarca kişi üretiyor. Ben de o pazara girip zaman kaybetmemeliyim” diye düşünmemesi gerektiğini, her zaman küçük bir değişiklikle rakibin önüne geçmenin mümkün olabileceğini söyledi.
“GELECEK 10 YILDA KULLANILACAK TEKNOLOJİ HENÜZ ÜRETİLMEDİ”
Yapılan araştırmalarda gelecek 10 yılda kullanılacak teknolojinin henüz yüzde 85’inin üretilmediğinin ortaya konduğunu hatırlatan Kılıç şöyle konuştu: “Endüstri 4.0 hızla ilerliyor. Bugün işsizlik rakamlarının artması artık insan gücüne ihtiyaç olmamasıyla bağlantılı. Kimse artık üniversite bitirince muhteşem işler beklemesin. Onun yerine girişimcilik gibi ülkemizin çok fazla ihtiyaç duyduğu bir alternatif var. Herkes KPSS için yarışıyor. Bin kişi memur olsun diye uğraşıyor. Oysa bin kişi memur olacağına girişimci olsa 5 bin kişiye iş imkanı sağlar. Rekabetten korkmayın. Gelin bizlere rakip olun.”
“İCATLARIN BÜYÜK BÖLÜMÜ İHTİYAÇTAN DOĞUYOR”
Bilkent Cyberpark Genel Müdürü Faruk İnaltekin de konuşmasına bugüne kadar elde ettiği başarıları ve bu başarılara ulaşırken yaşadığı süreçleri anlatarak başladı. Ardından Bilkent Cyberpark’taki girişimcilik hikayelerinden örnekler veren İnaltekin, “Bilkent’te 3 mühendisle çalışmaya başlayan Arvento Araç Takip Sistemi, bugün dünyanın en büyük beş araç takip firmasından birisi oldu. İcatların büyük bölümü ihtiyaca dayalı çıkıyor. Bu nedenle ihtiyaçlar iyi gözlemlenmeli” dedi. Yine staj yapacak iki üniversite öğrencisinin stajımnet ismiyle bir site kurma serüvenini anlatan İnaltekin, Bilkent olarak bu iki öğrenciye verdikleri destekleri, yatırımcılarla nasıl buluşturduklarını dile getirdi. Şu anda bu sitenin inanılmaz erişim rakamlarına ulaştığını ve yurtdışında şubeler açtığını kaydeden İnaltekin, globalleşmelerinin ardından isimlerini de ‘youthall’ olarak değiştirdiklerini ve siteye staj imkanı tanıyan 400 üzerinde şirketin eklendiğini bildirdi. İnaltekin tüm bu örneklerde de görüldüğü üzere yeni girişimcilerin teknoparklar yada teknoloji geliştirme bölgelerinin sunacağı imkanlardan mutlaka yararlanmaları gerektiğini söyledi.
“TAKIM KURMAK ÇOK ÖNEMLİ”
Başarılı girişimlerde takım kurmanın büyük önem taşıdığını da vurgulayan Faruk İnaltekin, yalnızca teknik insanların bir araya gelerek başarılı işler yapamayacağına dikkat çekti. Ekibin tamamı teknik insanlardan oluşursa ortaya çok mükemmel bir ürün çıkacağını ancak iyi bir pazarlamacı olmadan bu ürünün satılamayacağını anlatan İnaltekin, “Günümüzde teknoloji tabanlı işler popüler. Bu işleri yapmak için fiziki bir mekana belki ihtiyaç olmayabilir ama iyi bir takım şart” dedi.
İş fikirlerinin mutlaka eş dost olmayan potansiyel müşteri ile konuşulması ve değerlendirmelerinin alınması gerektiğine de değinen İnaltekin, uzun soluklu işler için pazar araştırmasının önemine dikkat çekti.
İŞTE ÖDÜL ALAN İSİMLER
Etkinlik, Proje Ar-Ge Pazarı’nda dereceye girenlere ödüllerinin verilmesi ile sona erdi. Dereceye giren projeler şöyle: Tonguç Özdemir ve Seda Nur Yılmaz’ın, “Değişik Radyasyon Türlerini Zırhlayan Polimerik Malzeme” projesi birinci, Hakan Arslan, İlker Sugözü ve ekibinin, “Hidrojen Enerjisi ile Çalışan Araç Tasarım ve Üretimi” projesi ikinci oldu. 3’üncülük ödülünü; Gökhan Su ve ekibinin, “Bluetooh ile Geçiş Sistemi” ile Mehmet Karaoğlu ve Metin Özşahin’in, “Kentsel Talep Bazlı Teslimat Teknolojisi” projeleri paylaştı. Rizvan İmamoğlu, Dilek Aydoğ, Duygu Düzgün ve İsa Gökçe’nin, 2Moleküler Biyoteknoloji Kitlerinde Kullanmak İçin Rekombinant Proteinaz K Enziminin Üretilmesi” projesi 4’üncü olurken, Ömer Güler, Seval Hale Güler ve Mustafa Taşkın’ın, “3D Metal Yazıcılar için Ultra-aktif Metal Tozu Üretimi” projesi 5’inci oldu.