Mehmet Nabi Batuk

Mersin kent belleğini oluşturmak, kent tarihinden bugüne Mersin değerlerini ortaya çıkarmak amacıyla siyasi, sivil toplum örgütü, akademisyen ve değişik mesleklerden onlarca kişi tarafından oluşturulan Mersin Müşterekleri’nin organize ettiği Gerçek Mersin Hikayeleri’nin basın lansman toplantısı Kültürhane’de gerçekleştirdi. Toplantıya Mersin Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Mustafa Güler, Tasarımcı Zümrüt Dilekoğlu, Avukat Ayla Gündoğdu, İş insanı Erkan Akkoyuncu, Eğitimci Ahmet Eroğlu, Avukat İrfan Tümer, Muhasebe Müdürü Hülya Topal ve Kültürhane’nin kurucusu Ulaş Bayraktar katıldı. Lansman toplantısında ayrıca Yönetmen Onur Kıratlı tarafından 24 filmlik olarak Gerçek Mersin Hikayeleri ismi ile hazırlanan Mersin’in tarihi ve doğal güzelliklerinin anlatıldığı 1 buçuk dakikalık Dana Adası, Yumuktepe, Uzuncaburç isimli kısa filmlerinde ilk kez izleyici ile buluştu.

“GERÇEK MERSİN HİKAYELERİNİ BUGÜN KAMUOYU İLE BULUŞTURUYORUZ”

Mersin Müşterekleri Lansman toplantısının açılış konuşmasını gerçekleştiren İşinsanı Erkan Akkoyuncu, “Çok önemli nedenlerle Mersin Müşterekleri adı altında bir araya geldik. Ulaş Bayraktar ile akademisyen olduğu dönemde bir sunumunda karşılaşmıştık. Bana bir hayalinin olduğunu söylemişti. Bir akademisyen ile bir işinsanı ayrı pencerelerden hayata bakmalarına rağmen bizi müşterekken bir arada tutan, değerleri ortaya çıkarmak için onunla bir yolculuğa başladık. Bu yolculuğun içerisinde çoğaldık. Geçtiğimiz yılın Kasım ayından bugüne kadar toplantılar düzenliyoruz. Mersin Müşterekleri’nin düzenlediği Gerçek Mersin Hikayelerini bugün kamuoyu ile buluşturuyoruz. Şimdiye kadar kent ile ilgili çeşitli söyleşiler yaptık. Yaptığımız söyleşilerde bu kentin Antik Çağlar’dan günümüze uzanan hafızasını kodlamak için kısa kısa filmler yaparak başlamış olduk. Bugün Yönetmen Onur Kıratlı’nın ilk üç filmiyle başlamış oluyoruz” dedi.

“BU KENTİ YETERİ KADAR TANIMIYOR VE BİLMİYORUZ”

İşinsanı Erkan Akkoyuncu’nun ardından konuşan Kültürhane’nin kurucularından Ulaş Bayraktar ise Mersin’de yaşayan insanların kenti tanıyacak bir mecrasının olmadığını kaydederek, insanların kentin değerlerinden ve tarihinden bihaber yaşadığını vurguladı. Mersin Müşterekleri’nin kentin tarihine ve değerlerine ışık tutacak projeler üretmek amacıyla kurulduğunu ifade ederek, “Mersin Müşterekleri olarak bizim meramımız; Kentin bizi hemşerisi kılan değerlerini daha görünür daha bilinir hale getirmektir. Mersin çok kadim bir geçmişten geliyor. Fakat bu kenti yeteri kadar tanımıyor ve bilmiyoruz. Ve bu kentin değerlerini yeteri kadar paylaşamıyoruz. Mersin Müşterekleri bunun mecrası olmaya çalışıyor. Bunun için birkaç faaliyet alanımız var. Bunlardan ilki bir kent ansiklopedisi ortaya koymaktır. Kentin madde madde sosyal, fiziki, tarihi, kurum ve çevrelerini bilinir hale getirmektir. Bunun üzerine kafa yorarken Onur Kıratlı ile yollarımız kesişti. Meğersem onunda böyle bir projesi varmış. Bizim daha önce gördüğümüz şeyleri öyle büyülü hale getirdi ki etkilenmemek mümkün değildi. Dolayısı ile böyle bir seri ile birleştik. Kıratlı 24 filmlik bir proje hazırladı. Bunun ilk üç filmini sizlerle paylaşıyoruz. Bu filmlerin devamını sağlamak için katkı verecek işinsanlarımız ile birlikte bu hayalimizin tamamına erdirmeyi umuyoruz. Biz bir heves edelim gerisini insanlar araştırıp öğrensinler. Bizim meramımız bundan ibarettir” diye konuştu.

“BU BÖLGELERİ YAŞAYANLARIN ZİHİN GÜCÜNDE ORAYI TEKRAR CANLANDIRMAK İSTEDİK”

24 filmlik Gerçek Mersin Hikâyeleri serisini çeken Yönetmen Onur Kıratlı ise çektikleri filmlerin çekim ve hazırlık aşamalarından bahsederek, “Bu filmlerin neden bu kadar kısa olduğunu sorabilirsiniz. Ama biz birey anlatmak istemedik aslında. Bizim amacımız bu bölgeleri yaşayanların zihin gücünde orayı tekrar canlandırmak istedik. Dediler bu hikâyelerin hepsi gerçek mi? Ulaş hocamızla beraber hikâyeleri araştırıp doğru bilgiye ulaşmaya çalıştık. Buralar çok kıymetli yerler. İlk üç filmimizde dünya tarihine ait olan bazı parametreler vardı. Çünkü dünyanın hangi bölgesinde bu kadar ilklerin yaşandığı bir bölge var ki? Mersin dünyada ilklerin yaşandığı ender bölgelerden bir tanesidir. Benim bildiğim Mersin’de 550 tane ören yeri var. Bu ören yerleri bizim şehrimize atfedilmiş bir lütuftur. Ben filmlerimde bunu anlatmak istiyorum” şeklinde konuştu.  

“KENTİN KÜLTÜREL VE TOPLUMSAL DEĞERLERİNİN DAHA BİLİNİR VE GÖRÜNÜR OLMASI İÇİN ÇALIŞIYORLAR”

Hemşerilik bağının öncelikle yaşanılan mekân ve mekandaşların tanınması ile mümkün olduğuna inanan Mersin Müşterekleri isimli grup, Kasım ayından bu yana düzenli olarak yaptıkları görüşmelerin ardından Mersin’e yönelik aidiyet bağının güçlenmesi için etkinlikler planlamak ve gerçekleştirmeye çalışmak amacıyla kuruldu. Farklı kesimlerden oluşan bir gönüllü topluluk olan Mersin Müşterekleri, herhangi bir kişisel ya da kolektif çıkar gütmeden Mersin’e dair bir aidiyet bağının oluşmasının kentin kültürel ve toplumsal değerlerinin daha bilinir ve görünür kılınmasında çalışmalar yapacak. İlk projelerine hiç zaman kaybetmeden başlayan Mersin Müşterekleri, dijital bir kent ansiklopedisinin hazırlamak amacıyla kolları sıvadı. Mersin’in geçmişi ve bugününe damgasını vuran kişi, mekân, esnaf ve kurumlarını belirleyen grup üyeleri, söz konusu olgular ve olaylar hakkında bilgi ve belge toplama çalışmalarını sürdürüyor. Müştereklerin yaptıkları çalışmalar ise şuan kurulum aşamasında olan internet sayfası üzerinden Mersin’de yaşayan insanlarla paylaşacak. Müştereklerin ikinci faaliyet alanı ise kente dair engin bilgi ve birikimi olan kişilerle, belli temalarda kent sohbetleri düzenlemek.