Balık çiftlikleri tehlikesinde Mersin’in golü yediğini ve daha iyi denetimin peşine düşmesi gerektiğini açıklayan Aşut, sel mağdurlarının SGK prim ödeme sürelerinin geri çekilmesi ile ilgili ise yeterli bilgiye sahip olmadığını söyleyerek şaşırttı!
Hediye Eroğlu
Mersin iş dünyasının çatı kuruluşu olan Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, aylık basın toplantısını oda da düzenledi. Başkan Aşut’a Yönetim Kurulu üyeleri Hakan Sefa Çakır, Ufuk Maya, Ekrem Sağlam ve Enis Gürbüz Hekimoğlu da eşlik etti.
Konuşmasında öncelikle katma değerli ürün üretim ve ihracatına dikkat çeken Başkan Aşut, “Gelişmiş dünya yeni bir sanayi devrimini yaşıyor. Endüstri 4.0 denen, temelinde robotik üretim olan, yapay zeka olan, bulut ve siber teknolojiler olan, robot-insan veya robotlar arası iletişimi olan yeni bir devrim. Tiridi (3D baskı )teknolojisi ise artık daha çok kullanılıyor. İşçiler bu teknolojiyi kullanan operatörlere dönüşüyor” dedi.
2016’da Türkiye’de imalat sanayi ürünlerinin ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin ihracat payının yüzde 3,5, Mersin’de ise yüzde 2,3 olduğunu bildirdi. Aşut, “Dolayısıyla; Endüstri 4.0 dönüşümü için altyapı oluşumlarının hızlandırılması gerekmektedir” dedi. Hedefin tüm omurga sektörlerde yüksek teknolojili bir üretim, yüksek teknolojili bir hizmet ve ticaret aşamasına ulaşmak olduğunu vurgulayan Aşut, “Hedef: Mersin’in refahını artırmak” vurgusu yaptı. Mersin’in yaşadığı sorunlar ve taleplerinin gerçekleşmesi noktasında hükümete güvendiğinin de altını çizen Aşut, özellikle Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın çalışmalarını övdü.
“MERSİN’İ TANIMAYANLAR KENTİMİZE SEKTÖREL KIYAFET BİÇMESİN”
Konuşmasında Dünya Gazetesi’nde yayınlanan Güven Borça’nın yazısına da değinen Şerafettin Aşut, şunları söyledi; “Mersin’le ilgili yapılan yanlış bir tespit sizlerin de dikkatini çekmiştir. Sayın Güven Borça yazısında, İstanbul’un ekonomik yatırımlarda doyma noktasını geçtiğini, artık İstanbul ve Marmara’ya aşırı yatırımın stratejik olmadığını, yeni ekonomi bölgeleri yaratmak gerektiğini yazmış. Bu noktada kendisine kesinlikle katılıyoruz ve biz bunu tam 10 yıldır söylüyoruz. Ancak sayın yazarın katılmadığımız düşüncesi Mersin ve bölgesine biçtiği kıyafettir. Mersin, yazarımıza göre Ortadoğu’nun çimento merkezi olmalıymış. Elbette Mersin bu sektörde güçlü ama kentin genel ekonomisinin hedefi ve tek vizyonu bu olamaz. Mersin birçok sektörde güçlü. Bu bize Allah’ın bir hediyesi. Mersin’i tanımayanlar kentimize sektörel kıyafet biçmesin. Mersin Tarım-Gıdada, Lojistikte, Sanayide ülkemizin katma değer yaratan kentidir. Bundan dolayı şu an tek vizyonumuz zaten oturmuş olan tüm sektörlerimizde yüksek teknolojili üretimi, hizmeti nasıl yakalarız olacaktır”.
BÜROKRASİ ENGELİ, ÇEKEMEMEZLİK…
Toplantının soru cevap bölümünde ise gündeme dair önemli açıklamalar yapan Başkan Aşut, kentin endüstri 4.0 sürecine hazırlanması için yapılması gerekenler sorusunu şöyle yanıtladı; “Marmara’dan endüstrinin bu bölgeye taşınması ile ilgili düşüncemiz hiç olmadı biz yeni bir vizyon koyarak Kahramanmaraş, Gaziantep ve Karaman’ı da işin içine alarak endüstri bölgesi olunması için mücadele ediyoruz. Burası Marmara’nın alternatif, Marmara bir deprem bölesi artık orada rant bitti, üretim ve katma değer oluşturulamıyor, orada geleneksel bir altyapı var. Geleneksel altyapının alternatiflerini konuşmamız gerekiyor bölgemizin cazibe merkezi olabilmesi çitin. Bu çerçevede biz endüstri 4.0 için çalışıyoruz. Mersin Tarım Gıda Teknopark’ın ilanı söz konusu. Şuan konu bakanlar kurulunda. Endüstri 4.0’ı ortaya koyabilecek bir yapının temel taşları bunlar. Türkiye’de hep bir bürokrasi engeli, çekememezlik engeli, siyasi engel diyelim bir tür sürü engel ile karşılaştık ve bugüne kadar lojistik merkezi çözemedik, kağıt üzerinde bile bulamadık. 1-100 binlik planlarda o kadar baskı uygulamamıza rağmen bakış açısı farklı oldu.
“İŞİ, SİYASİLERİ DOĞRU YÖNETEMEDİK”
Havalimanı konusu bile hala sürümcemede kaldı. Biz doğru yönetemedik işi, siyasileri doğru yönetemedik. Doğru yönetemediğimiz için de Mersin halkı olarak bu sıkıntıları yaşadık. Adana-Mersin, Antalya yolu keza aynı durumda. İktidar aynı iktidar. Ama çalışmalar şimdi hızlandı. Bu kentin hep bir elden harekete geçmesi lazım. Altyapıdan tamamlanmadan hiç bir yatırımcı buraya gelemez. Yeni sanayi siteleri yapmak için yerimiz yok. 100 binlik planda bunu aşamadık. Şimdi 5 binlik planlar yapılıyor, bu da Büyükşehir belediyesinin yetkisinde konuyu onlarla müzakere ediyoruz önümüzdeki süreçte önümüz açılacaktır diye düşünüyorum. Katma değeri yüksek ürün ihracatının altyapısını hazırlayamazsak zaten kimse gelemez. Bizim derdiğimiz daha çok beyaz yakalıyı Mersin’de istihdam edebilmek, Mersin ekonomisine katma değer oluşturabilmek, zenginliğine, refahına katkı sunabilmek”.
“BİZİMDE KABAHATİMİZ VAR”
Başkan Aşut, Mersin’in neden güçlü lobiye sahip olamaması ile ilgili soruya ise şu yanıtı verdi; “2006’da RIS Mersin projesi ile herkes masanın etrafında birleşti ama sonra bu süreçleri kaçırdık. Bu süreci tekrar harekete geçirebilmek için dönem dönem siyasilerle bir araya geliyor ve konuşmaya gayret ediyoruz. Onlar da bunun ihtiyaç olduğunu dile getirdi. Bu dönem tüm grupların tamamına bunu anlatabiliyoruz. Siyaset öyle bir pozisyona geldi ki yukarıdan karar veriliyor, doğru bilgi yerelden yukarıya doğru çıkmıyor. Bunda bizim kabahatimiz yok mu var. Mersin halkının kabahati çok farklı. Biz bir masanın etrafında oturamıyoruz”.
MESİAD BAŞKANI DENİZ’E YÜKLENMEYİ İHMAL ETMEDİ
Bu noktada isim vermeden yine Mersin Sanayici ve İşadamları Derneği (MESİAD) Başkanı Mehmet Deniz’i eleştiren Şerafettin Aşut, “Eleştiriliyoruz çok fazla derneklerle bir araya gelmediğimiz için evet gelmiyoruz. Çünkü aynı masanın etrafında toplanıyor bir konuda birleşiyoruz ama sonra birisi çıkıp bunun tam tersi fikri savunuyor. Derneklerin içinde mi olmalıyız? Biz o derneklerdeki işadamlarının tepesindeki kuruluşuz. O masanın etrafında oturacağız herkes fikrini orada paylaşacak, müzakere edecek. Ama dışarıda birleşecek, Mersin olacağız. Benim işim, benim düşüncem diye konuya başlarsak olmuyor. Mersin lobisi Ankara’da başarısız. Sivil toplum için çalışmalı, benim için değil” dedi.
BALIK ÇİFTLİKLERİNDE GOLÜ YEDİK!
Sorular üzerine balık çiftlikleri ile ilgili sürece dair de açıklamalarda bulanan Başkan Aşut, şunları söyledi: “Mersin’in 1/100 binlik Çevre Düzeni Planı’nda balık çiftlikleri ile ilgili alan işaretlendiğinde kimse ağzını açmadı. Geçtiğimiz sefer ki 8-10 yıl önce yapılan dayatmada MTSO, 13 dava açılmasının müsebbibiydi. Ama 1/100 binlik plana zamanında itiraz etmeyenler bugün hiç konuşma hakkına sahip değiller. Bu süreçte eğer bunlar eğer yapılacaksa ki; yapılacak, burada çok büyük bir infial olmaz. O yatırımlar oraya yapılacak. İmar planlarında her şey ortada. Yatırımlar yapılacak, istihdam yaratılacak da kaç kişi ile çalışılacak? Doğru katma değer oluşturuluyor ama bunun vergisi nereye ödenecek? İstanbul’a, Muğla’ya! Bilgi sahibiyiz ama bunları konuşmuyoruz. Siz nükleer santralin yanında kurulmuş bir balık çiftliğinden balık yemek ister misiniz?”
MTSO PRİM BORCU ÖDEMESİNİN ÖNE ALINMASINDAN BİHABER!
Şerafettin Aşut’un, Mersin’de geçen yıl yaşanan sel afeti sonrası işverenlerin bir yıl ertelenen SGK prim borçlarının öne çekilmesi ile ilgili soruya ise “Konuyu mevzuata hakim olmadığım için bir şey söyleyemiyorum. Bu konuyu tekrar konuşacak, bir yanlış var ise mutlaka her türlü desteği vererek siyaseten bunun bir baskısı unsur olmaya çalışacağız” yanıtı vermesi, düzenlemeden bihaber oğlunu ortaya koydu.