Hediye EROĞLU
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın yaptığı düzenlemeyle, 3 Ekim günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yeni "Sebze ve Meyvelerin Toptan ve Perakende Ticaretinde Uyulması Gereken Standartlara İlişkin Tebliğ" uygulanmaya başladı. Meyve ve sebzelerin toptan ve perakende ticaretinde uyulması gereken standartları belirleyen yeni düzenlemeye göre yaş meyve ve sebzeler 2018’den itibaren ambalajsız taşınmamaya başlanacak.
Tebliğe göre meyve ve sebzeler tek kullanımlık veya tekrar kullanılabilir ambalajlarda taşınacak, bütün yabancı maddelerden arındırılarak uygun şartlarda korunması ve taşınması sağlanacak.
Aynı zamanda sebze ve meyvelerin taşınmasında kullanılan ambalajların soğuk zincire uygun şekilde üretilmesi zorunlu olacak. Daha önce yapılan açıklamalarda meyve ve sebze sektöründe ambalajlanmadığı için tüketiciye ulaşmadan yılda 15-20 milyar lira civarında bir kaybın olduğu açıklanmıştı.
YENİ TEBLİĞ NELER GETİRİYOR?
Yaş meyve ve sebzenin, perakende noktalarına taşınırken ve depolama esnasında yaşanan israfın önlenmesi için getirildi.
Tebliğe göre artık standartları belirlenen; çuval, plastik kasa ve karton/oluklu mukavva kutu ve benzeri taşıma amaçlı kutularla yaş meyve ve sebzenin taşınması zorunlu olacak.
Taşıma esnasında standartları belirlenen tek kullanımlık ve tekrar kullanılabilen ambalajlar kullanılacak.
Ahşap, kağıt veya kağıt esaslı olarak sınıflandırılan tek kullanımlık ambalajların 1 Haziran 2018 tarihi itibariyle kullanılması zorunlu olacak.
Plastik malzemelerden üretilen ve birden çok kez tekrar kullanılabilen ambalajlar, kasa, kutu ve sepet şeklindeki ambalajlar ise 1 Ocak 2019 itibariyle zorunlu olacak
Tekrar kullanılabilen ambalajlar, gıda güvenliğine uygun dezenfekte edilecek.
Yaş meyve ve sebzenin çoğu taşıma sırasındaki israfın önlenmesi amacıyla soğuk zincir tabir edilen soğutmalı araçlarla (frigorifik) taşınacak.
Balkabağı, beyaz lahana, karpuz, kavun, patates, soğan (kuru), tatlı patateslerin taşınmasında ise soğuk zincire gerek duyulmadı.
Tebliğde küçük üreticiler de düşünüldü. Üreticilerin ürettikleri malları perakende olarak doğrudan tüketicilere sunması durumunda ambalajlama yapılmasına gerek görülmedi.
Tebliğ aynı zamanda israfın önlemesi için yaş meyve ve sebzenin soğuk hava depolarında veya kalite kaybına sebep olmayacak uygun ısı ve nem ortamında depolanmasını istiyor.
Alışveriş merkezleri, büyük ve zincir mağazalarda yaş meyve ve sebzeler soğutuculu reyonlarda ambalajlarından çıkartılmadan satışa sunulacak.
“SEBZE MEYVE NAKLİNDE AMBALAJ ZORUNLULUĞU İSRAFI AZALTACAK”
Ambalaj Sanayiciler Derneği (ASD) Genel Sekreteri Aslıhan Arıkan, sebze ve meyve nakliyatında ambalaj zorunluluğunun, israfın azalmasını olumlu yönde etkileyip, ekonomiye ‘büyük bir katkı’ sağlayacağını söyledi.
Uzun süredir meyve ve sebzelerin ambalajlanmasına ilişkin bu gelişmeyi beklediklerini belirten Arıkan, "Hasattan sonra standartları belirlenen çuval, plastik kasa ve karton /oluklu mukavva kutu ve benzeri taşıma amaçlı kutular (nakliye ambalajları) içinde; yerleşim merkezleri, ilçeler ve şehirlere yaş meyve ve sebzelerin ulaştırılması planlanıyor. Bu ambalajlar yıllardır üretiliyor ve sektörde kullanılıyor. Bu gelişme sayesinde israfın azalmasına olumlu yönde etki edecek ve ekonomiye büyük bir katkı sağlanmış olacak" dedi.
“AMBALAJ GÜZEL AMA İÇİ İYİ DEĞİLSE NE ÇARE?”
Ancak Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı ali Kavak’tan, ‘maliyet’ ve ‘üretim kalitesi’ uyarısı geldi.
“Ambalaj güzel ama içi iyi değilse ne çare?” diyen Başkan Kavak, sebze meyve naklinde ambalaj zorunluluğunun israfı azaltacağının bir gerçek olduğunu ancak maliyetleri yükselteceğinin de unutulmaması gerektiğini vurguladı.
Özellikle sebze meyve ihracatında ambalaj işleminin Avrupa standartlarında olduğunu hatta daha ileriye gitme yolunda olduklarını açıklayan Ali Kavak, “Zaten yurtdışına ambalajsız ürün gitmiyor. Türkiye ambalaj konusunda belirli bir mesafe kat etti. Dünya standartlarını yakaladık, hatta üstüne çıkmaya çalışıyoruz” dedi.
“MALİYETİ DÜŞÜREN ENSTRÜMANLARA İHTİYAÇ VAR”
Ancak ambalaj konusunun maliyeti arttırma açısından etkilerinin de göz ardı edilmemesi gerektiğinin de altını çizen Ali Kavak, sektörün her şeyden önce gerek üretimde gerekse ihracatta maliyeti düşürecek enstrümanlara ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Kavak, “Ambalaj uygulaması kaliteyi arttırdığı gibi maliyeti de arttıracak. Ama ne olursa olsun bir an önce iç piyasada da ihracatta da ambalaj ve kaliteyi tutturmamız gerekir. Ama her şeyden önce maliyeti düşürücü enstrümanların iç ve dış piyasada devreye girmesi lazım
Üreticiden pazara kadar olan maliyetlerimiz çok yüksek. Nakliye, ambalaj, işçilik maliyetleri düşürülmeli” dedi.
“AMBALAJIN İÇİNDEKİ ÜRÜNÜN KALİTESİ DÜŞÜK İSE NE YAPARSANIZ YAPIN ÇARE OLMAZ”
Kalite konusunun sadece ambalaj ile iyileştirilemeyeceğinin de altını çizen Ali Kavak, şunları söyledi; “Maliyeti düşürüp, kaliteli ürün üretmeye çalışmalıyız. Babadan kalma metotlarla tarım teknolojilerini kullanmadan, tarımdaki yenilik ve gelişmeye açık olmadan üretim yapmaktan vazgeçmeliyiz. Kalitenin düşük olması maliyeti arttıran önemli unsurlardan birisi. Üretim kalitesini arttırmamız. Bunun için de üretim bilincinin geliştirilmesi lazım. Ar-Ge çalışmalarının geniş üretici kesimini kapsayacak şekilde hayata geçirilmesi lazım. Tohumdan toprağın işlenmesine, ilaçlama kadar daha kaliteli üretim metotları hayata geçirilmeli. Bir tek ambalaj ile bu iş olmaz. Ambalajın içindeki ürünün kalitesi düşük ise ne yaparsanız yapın çare olmaz. Sebze meyve sektörü her aşaması yoğun ve meşakkatli bir sektör, hava koşullarından en çok olumsuz etkilenen sektörlerin başında eliyor, tüm bunlar hesaba katılmalı”.