Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE), Mersin’de toplandı. Buluşmanın sonuç bildirgesini kamuoyuyla paylaşan MERÇED Başkanı Sabahat Aslan, “Ülkemize dayatılan kirli teknolojilerden en fazla doğu Akdeniz bölgesi etkilenmekte” uyarısı yaptı. Doğu Akdeniz bölgesinde plansız programsız işletmeye açılan taş ve maden ocaklarının bölgede çok ciddi sorunlar yarattığına dikkat çeken Aslan, “Ülkemize dayatılan kirli teknolojilerden en fazla Doğu Akdeniz bölgesi etkilenmektedir. Kirli teknolojiler olan Akkuyu Nükleer Santrali, planlanan 30 adet termik santrali ve çimento fabrikaları kirli teknolojiler olup, bölgemizde yapımı planlanmaktadır. Kirli teknolojiler doğal sit alanlarına, ormanlık alanlarına kurulum planları yapılmaktadır. İskenderun körfezindeki kirli teknolojinin yarattığı sanayi kirliliği dünya standartlarının çok üstündedir.
HAVA KİRLİLİĞİ GÖRÜNMEZ KATİL!
Bölgemizdeki hava kirliliği halkın sağlığı için ciddi bir risk oluşturmaktadır. Türkiye’de sadece PM 10 ölçümlerinin yapıldığını, insan sağlığı açısından çok tehlikeli olan PM 2.5 ölçümlerinin yapılmadığını, hava kirliliğinin akciğer kanseri ve mesane kanserinin nedeni olduğunu, kanın akışkanlığını azaltarak kalp krizi ve felç riskini arttırdığını bilim insanlarının açıklamalarından biliyoruz. Temiz hava solumak en temel insan hakkıdır, hava kirliliği görünmez katildir. Samandağ bölgesinde uygulanmak istenen kıyı kanunu kenar çizgisi orada yaşayan insanları mağdur etmektedir. Mersin’de doğal sit alanlarına ve turizm bölgelerine balık çiftlikleri ve tersane kurulum planları yapılmaktadır. Mersinde her şiddetli yağıştan sonra derelerin üstü kapatıldığı için sel felaketi yaşanmaktadır” dedi.
ÖNLEM ALINMAZSA 3 YIL İÇİNDE ÇOK BÜYÜK FELAKETLER YAŞANACAK!
Küresel ısınma ve iklim değişikliğinin dünya için çok büyük bir felaket olduğuna da vurgu yapan Sabahat Aslan, küresel ısınmada dünyanın geri dönülmez sınırını aştığını ve 3 yıl içinde önlem alınmazsa çok büyük felaketlerin yaşanacağının bilimsel bir gerçeklik olduğunu dile getirdi. Aslan; Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri olarak, dağların ve yer altı sularının ekosistemini bozan taş ve maden ocaklarına, bölgeyi radyasyon felaketine dönüştürecek Akkuyu Nükleer Santral projesine, insan ve çevre sağlığını olumsuz etkileyen, hava,toprak ve su kirliliği yaratacak ve küresel ısınmanın artmasına neden olacak bölgede planlanan yeni 30 adet termik santral projesine, Mersin ve Hatay’da yeni çimento fabrikalarının kurulumuna, su kaynaklarını özeleştirmek amacıyla kurulumu planlanan HES’lere, barajlara, doğal olmayan GDO’lu ve deniz balığı yemi ile beslenen denizleri kirleten, turizmi olumsuz etkileyecek balık çiftliklerine ve Taşucu Tersanesi’ne karşı olduklarını açıkladı.
BU PROJELERDEN VAZGEÇİN!
“Bu projelerin iptal edilmesini ve ülkemizde Sağlık Etki Değerlendirme Kanunu ve yönetmeliklerinin acil olarak çıkarılmasını, hava kirliliğinin önlenmesi, küresel ısınma ve iklim değişikliği ile ilgili ciddi çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz. Kirli havadan ölmek istemiyoruz” diyen Aslan, “Samandağ bölgesinde uygulanmak istenen kıyı kanunu kenar çizgisinin orada yaşayan insanları mağdur etmeden uygulanmasını istiyoruz. Bölgemizde kurulan ve planlanan RES’lerin ormanlık ve doğal sit alanlarına kurulmasını, yeni torba yasasında komisyondan geçen ormanlık sahalarda madencilik yapılmasını, meraların talana açılmasını, yeni torba yasasının TBMM’ sinden geçmesini istemiyoruz. Bizler doğamızı ranta kurban eden politikaların karşında olacağız. Yaşanabilir bir dünya, yaşanabilir bir ülke için kararlı mücadelemiz devam edecektir” dedi. (bülten)