Çocuklarımızın geleceğinden ellerinizi çekin!


 

Eğitim-Sen Mersin Şubesi, yaptığı basın açıklaması ile “Çocuklarımızı geleceğinden ellerinizi çekin” çağrısı yaptı.

GİZEM EKİCİ

Hükümetin eğitim sistemine yönelik düzenlemelerine tepkiler sürüyor. Eğitim-Sen Mersin Şubesi düzenlediği basın toplantısı ile son süreci değerlendirdi. Sendika binasında düzenlenen toplantıda Yürütme Kurulu Adına açıklama yapan Şube Sekreteri İsmail Usluoğlu, TEOG sınavının kaldırılması ile ilgili tartışmaların yaklaşık iki aydır sadece sınava girecek öğrenciler ve velilerinin gündemini değil, tüm yurttaşların gündemini işgal ettiğini söyledi. Usluoğlu, “5 Kasım 2017 tarihinde Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, TEOG yerine getirilen yeni sistemi açıklayarak zaten karışık olan zihinleri daha da karıştırmış, öğrenci ve velilerde oluşan kaygıları büsbütün arttırmıştır” dedi.

“İKTİDARIN EĞİTİMDEKİ BAŞARISIZLIĞININ EN AÇIK İTİRAFI”

Yeni sistemde özetle öğrencilerin yüzde 90’ının adresine en yakın olan 5 okulu tercih edecek olmasını eleştiren İsmail Usluoğlu, “Böylece ortaöğretim çağındaki 1 milyon 200 bin öğrenciden 1 milyon 80 bini bu şekilde bir ortaöğretim kurumuna yerleştirilecektir. Milli Eğitim Bakanı’nın talihsiz bir şekilde ‘nitelikli okullar’ olarak ifade ettiği (fen lisesi, sosyal bilimler lisesi, proje okulları vb.) yine yapılacak merkezi sınavla öğrenci almaya devam edecektir. Türkiye’deki bütün okulların niteliğinden sorumlu olanların ‘nitelikli okullar’ vurgusu yaparak, Türkiye’deki okulların yüzde 90’ının niteliksiz olduğunu kabul etmesi, iktidarın eğitimdeki başarısızlığının en açık itirafıdır.

Haziran ayının ilk hafta sonu yapılacak olan sınava isteyen tüm öğrenciler girebilecek ve bu sınav sözel ve sayısal olmak üzere iki bölümden oluşacaktır. Toplam 60 sorunun sorulacağı ve tek oturumda yapılacak olan sınav çoktan seçmeli sorulardan oluşacak ve soruları MEB hazırlayacak. Öğrenciler sınava kendi okullarında girecek. Hangi okulların sınavla öğrenci alacağı ise Mayıs ayında açıklanacak. Sınav sonuçlarına göre öğrenciler adrese dayalı kayıt tercihleri ile aynı anda tercih yapacak ve sonuçlar beraber açıklanacak.

‘SINAV KALKTI’ SÖYLEMİ BÜYÜK BİR KANDIRMACADIR!

Açıklananın aksine temel eğitimden ortaöğretime geçişte sınav kalkmamıştır. Öğrencilerin önemli bir bölümü Haziran ayında yapılacak olan sınava katılacaktır. Doğal olarak Bakan Yılmaz’ın TEOG’un kaldırılmasına gerekçe olarak sunduğu ‘okul dışı kaynaklara yönelme’nin beliğin bir şekilde artması kaçınılmazdır. Çünkü sınavla öğrenci alan okul sayısının azalması bu okullara girmek için daha yüksek puan almayı zorunlu hale getireceği için kurs, etüt ve özel derse yönelim daha da fazla olacaktır” diye konuştu.

ADRESE DAYALI KAYIT SİSTEMİ SORUNLARI ÇÖZMEYECEK, ARTTIRACAKTIR! 

Bakan Yılmaz’ın açıkladığı ‘adrese dayalı kayıt sistemi’nin sorunları çözmek bir yana daha da arttıracağını vurgulayan Usluoğlu, her öğrencinin istediği okula gitmesinin en doğal hakkı olduğunu kaydetti. “Sınavsız ve her öğrencinin istediği okulda eğitim alması savunulması gereken en temel yaklaşım olmalıdır” diyen Usluoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü; “Adrese dayalı bir sistemin öncelikle öğrencilerin seçme hakkını kısıtlamakta, öğrencileri sadece oturduğu mahalle ya da eğitim bölgesine hapsetmektedir. Semtlerin ekonomik ve sosyal farklılıkları ve eşitsizlikleri okullara da kaçınılmaz olarak yansımaktadır. Okulların teknolojik donanımlarından, öğrencilere yönelik olarak sunulan olanaklara, velilerin okul yaşantısına katkısına kadar pek çok alanda bu farklılıkları ve eşitsizlikleri görmek mümkündür. Sanki tüm okullar eşit ve aynı olanaklara sahipmiş gibi bir ön kabul ile öğrencileri kendi bölgelerinde/mahallelerinde bulunan okullara gitmeyi zorlamak sınıfsal eşitsizliklerin devamını ve öğrencilerin ait olduğu toplumsal sınıfa göre eğitim almaya zorlamak anlamına gelecektir. Bu durum pek çok velinin öğrencinin gitmesini istediği okulların bulunduğu bölgeye taşınması veya adresini taşımasına neden olacaktır ki bu durumun yaratacağı sosyal ve ekonomik sorunlar oldukça ciddi sonuçlar üretecektir.

Pek çok bölgede seçilebilecek 5 okulun bile bulunmaması zorunlu olarak öğrencilerin istemeseler bile bazı okullara gitmelerini zorlamak anlamına gelecektir. Bahsi geçen 5 okul büyük şehirlerde büyük olasılıkla 1 İmam Hatip Lisesi, 2 Meslek Lisesi, 2 Anadolu Lisesi şeklinde olacaktır. Okul başarı puanı düşük olanlar Meslek Lisesine, daha da düşük olanlar İmam Hatip Liselerine (İHL) yerleştirilecektir. Böylece temel eğitimden ortaöğretime geçişte öğrencilerin en az yüzde 25’inin İHL’ye yerleşmesi garanti altına alınacaktır. TEOG sürecinde İHL’ye yerleşme oranının %11-12 civarında olduğu dikkate alındığında, benimsenen modelin kontenjanlarının ancak yüzde 65’ini doldurabilen İHL’lere yönlendirmeyi temel aldığı açıktır. Bu durum öğrenci, tercih, ilgi ve yeteneklerine göre eğitim alma hakkını ortadan kaldırmaktadır.

Öğrencilerin hepsinin aynı okulu birince sırada tercih etmesi durumunda o okula yerleştirmenin hangi ölçülere göre yapılacağı da belirsizdir. Örneğin bir bölgede sadece bir lise, bir meslek lisesi ve bir imam hatip lisesi olduğunu varsayalım ve 600 öğrencinin ise adrese dayalı olarak yerleşmesi gerekirse kim hangi ölçüye göre hangi okula yerleşecektir? Zorunlu olarak bu okullardan birine yerleşmek durumunda kalan öğrencinin kendi tercihine göre öğrenim görme hakkı ortadan kalkmış olacaktır.

BAKANIN ‘NİTELİKLİ OKUL’/’NİTELİKSİZ OKUL’ TANIMLAMASI BÜYÜK BİR SKANDALDIR!

Bakan Yılmaz’ın yeni sistemi açıklarken ‘nitelikli okul’, ‘niteliksiz okul’ ayrımı yapması büyük bir skandaldır ve kabul edilmesi mümkün değildir. İlk kez bir Milli Eğitim Bakanı, bütün okulların niteliğinden sorumlu olduğunu bile bile devlet okullarına yönelik olarak böylesine tepki çeken bir açıklama yapmıştır. Bakan Yılmaz’ın bu söyleminin, ‘Nitelikli okul’ listesine dahil olmayan okulların öğrencileri ve öğretmenlerinin üzerinde yaratacağı olumsuz etkilerin ne kadar yoğun olacağı açıktır.

Sınavla öğrenci alacak olan okulların toplam 120 bin öğrenci alması planlanmaktadır. Hangi ‘nitelikli okulların’ sınavla öğrenci alacağı ise Mayıs ayında açıklanacaktır. Bu durum, Mayıs ayına kadar pek çok okulun Bakanlık koridorlarında bu listeye dahil olma çabası içine gireceğini göstermektedir. İkinci olarak sınavla öğrenci alacak olan okulların büyük bir bölümünün imam hatip liseleri olması hiç şaşırtıcı olmayacaktır. Proje okullarının ve önünde hazırlık sınıfı bulunan Anadolu liselerinin öğrenci kontenjanlarının yönetmelikle 5 sınıfla sınırlandırılması, sınava girecek yüzde 10’luk kesimin hangi okullara yönlendirileceği ile ilgili fikir vermektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı bugüne kadar benimsediği eğitim politikaları ile eğitim sistemini siyasal iktidarın ihtiyaçları ve hedefleri doğrultusunda yap-boz tahtasına çevirmek dışında eğitimde somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmemiştir. Temel eğitimden ortaöğretime geçişte yapılan son değişiklik, bakanlığın asıl amacının sağlıklı, herkesin memnun olacağı bir ortaöğretim sisteminin oluşturulması olmadığını açıkça göstermektedir. Nitekim MEB’in açıkladığı yeni ortaöğretime geçiş sistemi, sadece özel okulları ve emlakçıları sevindirmiştir.

Eğitimin hiçbir kademesinde öğrencilere ve dolayısıyla ailelerine dayatmada bulunmamalı, eğitim sisteminin öncelikli sorunu olan ‘sınav merkezli eğitim’ anlayışı derhal terk edilmelidir. Her öğrencinin kendi ilgi ve becerisi doğrultusunda hangi alanda okuyacağını kendisinin belirleyeceği bir eğitim sistemi oluşturmayı hedeflemeden atılacak her adım, eğitimde yaşanan kaosu derinleştirmekten başka bir işe yaramayacaktır.

Sınavlara endekslenmiş bir eğitim sisteminin nitelikli olması nasıl mümkün değildir. İlköğretimden üniversiteye kadar yapılan sınavlarda çocuklarımız ve gençlerimiz resmen yarıştırılmakta, birbirleriyle rekabet etmeleri istenmektedir. Kapitalizmin dayattığı “piyasacı eğitim” anlayışının tipik bir örneği olan bu anlayış derhal terk edilmeli, öğrencileri birbiri ile rekabet eden değil, onları geliştiren, çok yönlü bilgi ve beceri kazandırıcı, nitelikli bir eğitim anlayışı benimsenmelidir. Bunun için öncelikli olarak yapılması gereken, öğrencilerimizi sınav cenderesinden kurtarmak olmalıdır”.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA