Mehmet Nabi Batuk
Mersin'de 5 yaşında bir kız çocuğunun dedesi tarafından tacize uğradığı iddiaları geçtiğimiz dönemlerde gündeme bomba gibi düşmüş ülke gündemine oturmuştu. Türkiye’nin birçok yerinden, dede M.S.’ye kınama mesajları yağarken Anne Ş.S’nin sürdürdüğü hukuki mücadele sonunda aylar sonra sonuç verdi. Söz konusu cinsel istismar iddiaları ile ilgili olarak Silifke Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan 2017 / 219 esas sayılı dosya ile soruşturmanın başladığı öğrenildi. Dede M.S.’nin ‘Çocuğa cinsel istismar, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik’ suçları işlediği iddiasıyla açılan kamu davası hakkında basın toplantısı düzenleyen Anne Ş. S. yaşadıklarını gözyaşları içinde kamuoyu ile paylaştı. Çocuğunun cinsel istismara uğradığı iddia edilen Anne Ş.S.’nin daha sonra eşi tarafından defalarca darp edildiği, aylarca kadın sığınma evinde yaşadığı daha sonra bazı stkların desteği ile çocukları ile birlikte bir yuva kurduğu öğrenildi.
“EŞİM ŞİKAYETİMİ ÇEKMEM İÇİN BANA DEFALARCA ŞİDDET UYGULADI”
Yaşadıklarını kamuoyu ile paylaşan Anne Ş.S. “Bir gün ağabeyim ve eşim ile oturuyorduk. Sonra kaynanam aradı ve yemeğe davet etti. Çocuklar o sırada sokakta oynuyorlardı. Sonra çocukları çağırdık dedesine gideceğimizi söylediğimizde küçük olan kızım bir anda çekyatın üzerinde oturarak anne ben dedemin yanına gitmem diyerek dedesinin onu taciz ettiğini anlattı. Biz bir şok yaşadık. Eşim defalarca çocuğumuza sorular sordu. Annenden ayrılacağız gibisine baskı yapmaya çalıştı. Eşim daha sonra beni davadan vazgeçirmeye çalıştı. Ama karakola gidip ifadelerimiz verdik. Eşim şikâyetçi olduktan sonra hem bana hem de çocuklarımıza karşı hal ve hareketleri değişti. Tacize uğramış kızımızı deli gibi görmeye başladı. Bu çocukta bir şey var mahkeme bizim aleyhimize dönebileceğini söyleyip duruyordu. Daha sonra eşim zamanla benim üzerimde davamızdan vazgeçirmek için baskı kurmaya ve bana şiddet uygulamaya başladı. Daha sonra vazgeçmeyeceğimi ve sonuna kadar gideceğimi söyledim. Daha sonra eşim bana karşı şiddet eğilimini artırınca eşim hakkında karakola suç duyurusunda bulundum. Ondan sonra bizi kadın sığınma evine götürdüler. 4 ay boyunca bir kadın sığınma evinde yaşadım. O sürecin ardından çocuklarımla birlikte küçük bir ev tuttuk. Şimdi o evde yaşıyoruz” di.
“AİLE İÇİNDE ÇOCUK İSTİSMARI ORANLARI ARTIYOR”
Çocuklara yönelik gerçekleştirilen cinsel istismarın ağır bir suç olduğunu söyleyen avukat Şerife Yıldız Arıcı, bu tür suçların sadece şahsa karşı işlenmediğini ve topluma karşı işlenen bir suç olarak kabul edildiğini hatırlattı. Son dönemlerde Türkiye’de aile içinde çocuklara yönelik işlenen cinsel istismar suçlarında bir artış gözlemlendiğini aktaran Av. Arıcı, kent kamuoyuna çağrıda bulunarak “Şenay hanım bana geçen yıl gelmişti. Geldiğinde soruşturma dosyasından bir bilgi alamıyordu. Çünkü eşinden şiddet görüldüğü için Mersin’e gelmişti. Bizde aylar boyunca soruşturma dosyasını takip ettik. Fakat FETÖ dosyalarından dolayı yol almamız çok uzun sürdü. Bildiğiniz gibi dava ancak açılabildi. Şuanda Silifke Ağır Ceza Mahkemesi, 2017 / 219 esas sayılı dosyası ile ‘Çocuğa cinsel istismar, sağlık için tehlikeli madde temini, müstehcenlik’ suçları işlediği iddiasıyla dedede Mustafa S. hakkında bir kamu davası açılmış oluyor. Tüm taleplerimize rağmen sanığın hala tutuklanmaması bizi çok üzüyor. Bugüne kadar yargılama aşamasında oluşan gecikmenin bundan sonra oluşmamasını diliyoruz. Zira geçiken adalet adalet değildir” diye konuştu.