Kadınlardan; Partilere ve STKlara fermuar ve kota sistemi çağrısı
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası, MTSO AB Bilgi Merkezi ve Mersin Kent Konseyi işbirliği, AB Türkiye delegasyonu desteği ile 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde ‘Avrupa Birliği Yolunda Kadın ve Siyaset’ konulu panelin ikinci oturumunda erkek egemen siyasi hayat içinde kadının ayakta kalma mücadelesi ve başarıya gidecek yolda atılması gereken adımlar konuşuldu. Panelin ikinci oturumu ile ilgili olarak MTSO’dan yapılan yazılı açıklamada moderatörlüğünü Spiker Gülgün Feyman Budak gerçekleştirdiği ikinci oturumun panelistleri ise 20 ve 21. Dönem Mersin Milletvekili Ayfer Yılmaz, 50. Hükümetin Kadın Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Devlet Bakanı Zehra Önay Alpago ve 23. Dönem İzmir Milletvekili Dr. Şenol Bal oldu. Erkek egemen dünyada siyaset içinde olmak, mecliste güçlü şekilde yer almak adına yürüttükleri çalışmalar hakkında bilgi veren panelistler ardından kadınlara siyasette daha fazla yer almaları adına neler yapmaları gerektiği konusunda tavsiyelerde bulundu.
KADINLAR GELECEĞE DAİR SÖZ SAHİBİ OLMALI
Panelin ikinci oturumunda konuşan Zehra Önay Alpago konuşmasına siyaset hayatına nasıl girdiğini anlatarak başladı. Kişisel olarak yolunu kesmek isteyen erkek siyasetçilerle karşılaşmadığını belirten Alpago ancak siyasette alanındaki birçok kadının erkekler tarafından ötekileştirildiğini belirtti. Alpago, “Kadınlar mutlaka siyasette olmalı çünkü dünya nüfusunun yarısını oluşturuyoruz. Dünyanın kalan nüfusunu da biz dünyaya getiriyoruz. Bu nedenle geleceğe dair söz sahibi olmalıyız. Egemenlik bir ulusun ise yarısını oluşturan kadınlar egemenlik hakkını kullanmak için siyasette olmalı. Demokrasi için, barış için siyasette olmalı. Kadın, çocuğu ölmesin, öldürülmesin ister. Hiçbir dünya savaşı kararı altında kadınların imzası yoktur. Erkeklerin imzası ile kadınlar dul kalmıştır, yetim kalmıştır, acı çekmiştir. Ülke barışı için de dünya barışı için de kadınlar siyasette olmalı.”
PARTİLER FERMUAR SİSTEMİNE GEÇMELİ
Sözlerinin devamında Türkiye’nin seçme ve seçilme hakkını erken kazanmasına rağmen kadının siyasetteki temsiline göre 144 ülke içinde 131’inci sırada olduğunu hatırlatan Alpago, komşu Bulgaristan’ın ise küçük bir ülke olmasına rağmen kadın bakan sayısı bakımından dünya birincisi olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin artık ataerkil kültürden kurtulması gerektiğini vurgulayan Alpago, partilerin fermuar sistemi getirip bir kadın bir erkek aday göstermesi gerektiğini söyledi. Kadınlara da seslenen Alpago, kadınlara her alanda birlik çağrısı yaparak sözlerini şöyle sürdürdü: “Siyasette birbirimizi desteklemeliyiz, birbirimizin eteğinden çekmemeliyiz. Erkek gibi bir kadın değil, kadın duyarlılığıyla hareket etmeliyiz. Kadın ve erkeğin biyolojik farkını hayatın her aşamasında bir üstünlük sebebi saymamak gerektiğini kadın ve erkek birlikte söyleyebilmeliyiz.”
KADIN EKONOMİDE YÜZDE 23’Ü SIRTLIYOR
20 ve 21. Dönem Mersin Milletvekili Ayfer Yılmaz da kadının neden siyasette olması gerektiği sorusuna yanıt arayarak, neler yapılması gerektiğini anlattı. IMF’nin 2015 yılında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için bir rapor hazırladığını anlatan Yılmaz, “Raporda kadının ekonomiye katkıda bulunmadığı ülkelerdeki ekonomik kayıpları hesaplanmış. Kadın ekonomiye dâhil edilmeyince Dünya genelinde yaratılan ekonomik değerin yüzde 30’unun kaybedildiği ortaya çıkmış. Türkiye özelinde bakıldığında yüzde 25 kayıp yaşandığı görülüyor. Yani 800 milyar dolarlık Gayri Safi Yurtiçi Hasıla var ve kadınlar ekonomiye girmediği için 200 milyar dolar kaybedilmiş. Bu rakamı da kazandığımızı düşünelim, bugünkü sorunlarla karşı karşıya olur muyduk? İşte göz ardı edilen kadının gücü bu.”
“SİYASETTE KADIN KOTASI GETİRİLMESİ GEREKİYOR”
23. Dönem Mersin Milletvekili Dr. Şenol Bal ise kadının siyasette bulunmasının gereklerini şöyle özetledi: “Kadınla erkeğin hayata bakış açıları ayrı olduğu için kadın siyasette olmalı. Kadınlar duygusal zekaya sahipler ve bu yönlerini kullanmalılar. Kadınlar problem çözücü, daha detaycılar bu nedenle olmalılar. Aynı zamanda empati kurabiliyor ve daha hoşgörülüler ve mazlumun yanındalar. Daha barışçıl bir yapıda oldukları için siyasette olmalılar.” Ancak kadının yeterince siyasete katılamadığına dikkat çeken Bal, kadının siyasette olması için kadın kolları olmaması gerektiğini anlattı. Kadına yönelik şiddetin toplumun önemli bir yarası olduğuna işaret eden Bal, “Ekim ayında ülkemizde 40 kadın öldürülmüş. 2016’da 328 kadın, 2017 yılı Ekim ayına kadar 339 kadın öldürülmüş. 27 çocuk da Ekim ayında annesiz kalmış. 3’ü engelli olmak üzere 25 kadına cinsel istismarda bulunulmuş. Ülkemizin gerçeği bu olmamalı” dedi. Türkiye’de 21’inci yüzyılda halen 25 yaş üzerindeki kadınların yüzde 9’unun okur yazar olmadığını anlatan Bal, istihdam oranının da yüzde 27,5 olduğunu söyledi. Kadının siyasette daha fazla yer alması için kadın kotası getirilmesi gerektiğini dile getiren Bal, yalnızca siyasette değil, karar alma mekanizmalarında da kadın sayısının artması gerektiğini anlattı. Bal, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinde kadın erkek kimliği olmaz, insan kimliğimizle yer almalıyız” diye konuştu.