SONER AYDIN 

Mersin Büyükşehir Meclisi’nin Aralık ayı 2. birleşimine balık çiftliklerine dair açıklamalar damga vurdu. Büyükşehir Belediyesi Başkanı Burhanettin Kocamaz başkanlığında Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan birleşimde idareden ve komisyonlardan gelen tekliflerin görüşülmesinin ardından Mersin Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu, önceki gün STK ve çevre dernekleri ile gerçekleştirdikleri çalıştayın sonuç bildirgesini meclisle paylaştı. Lokmanoğlu’nun sunumunun ardından önemli açıklamalarda bulanan Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise, söz konusu şirketin kendisi direk ‘Saray’la bağlantılı olarak gösterdiğini ancak Çevre ve Şehircilik Bakanının mevzuata ve yasalara uymayan balık çiftliklerine kesinlikle izin vermeyeceklerini söylediğini açıkladı.

“AKDENİZ FOKLARI VE DENİZ KAPLUMBAĞALARI RİSK ALTINDA”
Mersin’de 2008 yılında kafeste su ürünleri yetiştiriciliği için, Dana Adası mevkii, Aydıncık bölgesi Yılan Adası civarı bölge 2-3, Anamur çevresi bölge 4A ve 4B olmak üzere 4 ana bölge ve 5 kısım potansiyel alan olarak belirlendiğini paylaşan Lokmanoğlu, aynı yıl içerisinde yer ve kapasite değişikliği talebinde bulunan 43 işletmeden 8’inin başvurusu olumsuz bulunduğunu 35 işletmenin başvurusunun ise bilimsel veriler dikkate alınmadan sadece mevzuat çerçevesinde değerlendirilmesi ile ön izinlerin verildiğini açıkladı. Mersin’i ilgilendiren bu önemli bir yatırım kararında kentin yönetiminde söz sahibi olan belediyelerin, odaların ve sivil toplum kuruluşların görüşleri alınmadığı savunan Lokmanoğlu, “Muğla’daki tepkilerin üzerine balık çiftlikleri soluğu Mersin’de almıştır. Mersin ikinci turizm dalgasının yeni yeri olmak yerine balık çiftliklerinin adresi olmuştur. 1/100 binlik çevre planında su ürünleri yetiştiriciliği için belirlenen yerler nesli hızla tükenmekte olan Akdeniz Fokları ve deniz kaplumbağaların yaşam ve üreme alanlarıdır. Dana Adası’nın 2016 yılında yapılan arkeolojik araştırmalarda dünyada eşi olmayan 274 geminin aynı anda inşa edildiği antik tersanenin ve su altında batık gemi kalıntılarının da bulunduğu göz ardı edilemeyecek bir antik değerdir. Balık üretme çiftliklerinin deniz akıntılarının görülmediği kapalı koylardan uzak tutulması, kalıntıların deniz akıntısı ile absorbe edilmesi açık denizlerde kurulması gerekmektedir” dedi.

“KENT KONSEYİ OLARAK KARŞIYIZ”
Doğal zenginliği, tarihi ve arkeolojik potansiyeli ile ekolojik özellikleri nedeniyle turizm potansiyeli yüksek olan Mersin’de balık çiftlikleri gibi önemli yatırımların, bu kapsamda yapılan planlamaların yer seçimi konusunda üzerinde dikkatle durulması, uzmanlar tarafından her yönü ile detaylı bir şekilde araştırılması ve incelenmesi gerektiğini kaydeden Lokmanoğlu, “Aksi halde bugünün sorunları büyüyerek yarın çözülmesi zor bir hale gelecektir. Yüksek maliyetleri ve çözülmesi zor bir problemle karşımıza çıkacaktır. Bu sebeple balık çiftliklerinin Mersin sahilde kurulmasının uygun olmadığı, yapıldığı takdirde ileride önlenmesi mümkün olmayan sorunlara neden olacağı için Mersin Kent Konseyi olarak balık çiftliklerine karşı olduğumuzu belirtiyoruz” diye konuştu.

BAŞKAN KOCAMAZ; “BAKANLIK BALIK ÇİFTLİKLERİNE İZİN VERMEYECEKLERİNİ SÖYLEDİ”
Lokanoğlu’nun sunumunun ardından balık çiftliklerine dair açıklamalarda bulunan Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise, Çevre ve Şehircilik Bakanı ile yaptıkları görüşmede, bakanlığın mevzuata ve yasalara uymayan balık çiftliklerine kesinlikle izin vermeyeceklerini söylediğini kamuoyu ile paylaştı. Balık çiftlikleri için söz edilen 18 firmadan en büyüğü olan Kılıçlar’ın, sahaya inerken direkt Saray’a bağlantılı olduklarını lanse etmeye çalıştığını, Saray’ın önerisiyle bu işi yapmak istediklerini lanse etmeye çalışıklarını öne süren Başkan Kocamaz, “Gerçekte hiç alakası da yok. Ama böyle bir algıyla girdikleri zaman insanların çok fazla tepki göstermeyeceğini düşünerek böyle davranıyorlar. Önce İstanbul’dan 50’ye yakın gazeteciyi Bodrum’a götürdüler. Orada bu insanları yedirdiler, içirdiler. Kafalarındaki bakış açıları değişti. Sosyal medyada, ulusal basında köşe yazarları yazı yazdı. ‘Mersin’e böyle bir şey yapılıyor, halkın tepki göstermesine gerek yok, ekonomiye şu kadar katkı sağlayacak, şu kadar istihdam sağlayacak’ dediler. Ben bu köşe yazarlarının birkaçını aradım, Mersin’e bunu yapmayın dedim. Söz konusu şirket sonra aynı şeyi Mersin’de yaptı. Biz balık çiftlikleriyle ilgili bütün bilgileri toplayıp bakana götürüp, teslim ettik. Biz kendisine dosyaları sunmadan balık çiftlikleri meselesini sordu, rahatsız olduklarını söyledi. Şirket ‘büyükşehrin 1/100 binlik planının dışına çıkacağız’ diyor. Önceki hazırladıkları plan 0,6 mil, orada söyledikleri ise ‘mesafeyi 1,8 mile çıkartacağız’. Bu da yaklaşık 3.3 kilometre yapıyor. Biz de onlara ‘eğer böyle bir şey yapacaksanız tesisi gözle görülmeyecek mesafelere çekin’ dedik. Bakana en az 5 kilometre dışarıda yapmaları gerektiğini söyledik, bakan da şirketin getirdiği telifte belli yerlere öbeklenmek istediklerini söyledi. Çevre Bakanı kesinlikle bir yerde öbeklenmeye izin vermeyeceklerini ifade etti.  Bunu hep birlikte takip edip, aşacağız” diye konuştu.

BAŞKAN TURGUT; “BAKANLIK ÇED SÜRECİNİ GEÇİCİ OLARAK DURDURDU”
Balık çiftliklerinin kurulacağı Silifke’nin Belediye Başkanı Mustafa Turgut, önemli bir iddia ortaya attı. Dana Adası civarında çiftlik kuracak olan şirketin Silifke Organize Sanayi de depolama alanı olarak bir yer tahsis ettiğini ancak Bakanlığın ÇED sürecini durdurması nedeniyle kira süresini uzatmak içi tekrar başvurduğunu ifade eden Başkan Turgut, “Belediye olarak balık çiftliklerine karşı olduğumuzu ilan etmiştik. Bakanlık ÇED sürecini geçici olarak durdurmuş. Belki de bu tepkiler sonuç vermiş olabilir. Bizim bu tepkileri devam ettirmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

GÜLER; “BAKANLIK RUHSAT BAŞVURUSUNA OLUMSUZ YANIT VERDİ, YASADIŞI ÜRETİM YAPILIYOR”
Balık çiftlikleriyle ilgili söz alan HDP’li meclis üyesi Mustafa Güler de, meclisin balık çiftlikleri ile ilgili balık karar aldığını, 1/100 binlik çevre planında balık çiftliklerinin kurulması için kriterlerin ortaya konulduğunu ancak söz konusu şirketin plan ve mevzuatın dışında bir üretim yaptığını söyledi. Bölgede fiili durum yaratılarak maliyeti düşürmek için Dana Adası çevresinde balık çiftliği kurulmak istendiğini dile getiren HDP’li Güler şunları söyledi. “Elbette deniz ürünleri üreticiliği vardır ama açık denizde üretim yapılması kaydıyla. Sahiller üreticiler adına ucuz ama Mersin adına pahalı bir şey yapılıyor. Mersin kıyıları ucuz değil. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın balık çiftlikleriyle ilgili ruhsat başvurularına olumsuz yanıt verdiği, bu yüzden şirketlerin ruhsat alamadığı görülüyor. Şuan bir boşluktan yararlanılarak orada fiili bir durum yaratılıyor. Eğer Çevre Bakanlığı ruhsat vermediyse, 1/100 binlik çevre planı alan sınırı koyduysa ortada zorla yapılmış bir eylem var. Belediyemizin bu noktada bir inceleme yapması gerekiyor.”