SONER AYDIN
Mersin’de büyükşehrin çevre düzenlemesi adı altında kıyılarda ve kentin iç kesimlerindeki yeşil alan tahribatına tepki geldi. Gazeteciler Cemiyeti’nde bir araya gelen Mersin Çevre Dostları Derneği üyeleri ve çok sayıda çevre derneği temsilcisi, Mersin’de yeşil alanların üzerine beton dökülüp toprağın yok edildiğini, kıyıların dokusuna uymayan taş ve çelik yapılarla dolduğunu öne sürdü. Çevreciler, belediyelerin halkın ortak kullanım alanlarında yapacağı değişiklikleri planlarken sivil toplum kuruluşlarının, meslek kuruluşlarının ve halkın bilgisine sunması gerektiğini vurguladı.
“YEŞİL ALANLAR ÇOĞALTILMALI”
Çevre Dostları Derneği açıklama yapan Suna Kılıççı, parkların ve yeşil alanların ticari getiri amaçla kullanılamayacağını işaret etti. Parkların ve oyun alanlarının halkın nefes alabileceği yerler olduğunu kaydeden Kılıççı, “Buralar daha çok çoğaltılarak halka sunulmalıdır ve bu da belediyelerin görevidir. Park bahçelerin ve bahçelerdeki ağaçların korunması gündeme getirmek istiyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Burhanettin Kocamaz, göreve gelirken bize, ‘Mersin yeşile doyacak’ diye bir sözünüz vardı. Biz de bu söze sevindik. Kıyı çirkin görüntülerden temizlendi ve biz de mutlu olduk. Peki ya şimdi? Şehrin içinde halkın nefes alacağı 3-5 yeşil alan düzenleme amaçlı yok edildi ve her yer betona dönüştürüldü. Bu konuda Mersin halkın olarak bir şikayetimiz var. Yeşil alanların üstüne beton dökülüp toprak yok ediliyor. Kıyı dokusuna uymayan taş ve çelik yapılarla doluyor. Hazır yürüyüş yolları gereksiz şekilde sökülüp döşenip boyanıyor” dedi.
“KENTİN GERÇEK SAHİPLERİ ORADA YAŞAYANLARDIR”
Kentteki ağaçların doğaya aykırı bir şekilde dikdörtgenler prizması, silindir ve tepsi gibi budanmasına tepki gösteren Kılıççı, “Bu yüzden ağaçlar güzelliğini ve özelliğini yitiriyor. Çınar, Kıbrıs Akasyası, Jakaranda ve ağaç orkidelerinin dalları tek gövde kalana kadar budanıyor. Küçük ağaçlar budamanın etkisiyle kuruyor. Biz Mersin halkı olarak kentin sorunlarına çözüm aranırken bu çalışmaların STK’ların da bilgisine sunulup görüşlerinin alınmasını istiyoruz. Çünkü biz bu kentte yaşıyoruz. Kentimizin sorunlarını önemsiyoruz. Kentin gerçek sahipleri orada yaşayanlardır. Şehrimizin tek kıyı yeşil şeridinin daha çok tahrip edilmeden tahribatın durdurulmasını istiyoruz” diye konuştu.
“BETONA DEĞİL YEŞİLE İHTİYACIMIZ VAR”
Kıyıların daha fazla tahrip edilip şantiye alanına dönüştürülmesini istemediklerinin altını çizen Kılıççı şunları söyledi: “Sadece ağacı yeşili bol halka açık alanların olduğu çağdaş bir Mersin istiyoruz. Ağaç katliamına son verilmesini istiyoruz. Vahşi budama yapılmadan ağaçların doğal halleriyle özgür bırakılmasını istiyoruz. Tüm cadde ve sokaklara ağaç dikilmesini ve olanların korunmasını istiyoruz. Ev ve işyerlerinin önünü kapatıyor gerekçesiyle isteğine göre ağaçların kesilmesini istemiyoruz. Çok sıcak bir kentte yaşıyoruz. Ağacın gölgesine ve oksijenine ihtiyacımız var, betona değil. Atatürk’ün yürüyen köşkü gerçeğinde bir çınar ağacı için bir köşkün nasıl yerinin değiştirildiğini bir ağaca dahil nasıl değer verildiği gerçeğini unutmamalıyız. Çünkü biz Mersin’iz. Biz halkın ve burada yaşıyoruz. Atamızın bizlere sahip çıkmamızı istediği gibi Mersin’e sahip çıkıyoruz.”