Yazar Erdal Akalın’ın son kitabı ‘Mersin’in Kanatsız Meleği Lina Nasif’ kentin her kesiminden katılımcının yer aldığı törenle tanıtıldı. Kent adeta, ‘Mersin’in annesi’ lakaplı Lina Nasif için bir araya geldi.
Mehmet Nabi Batuk
Yazar Dr. Erdal Akalın’ın Mersin’in son Levantenlerinden olan 77 yaşındaki Lina Nasif’i anlattığı son kitabı “Mersin’in Kanatsız Meleği Lina Nasif” kitabının tanıtımı Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nda yapıldı.
Yaptığı resimlerle, kültür çalışmalarıyla, kent hayatına renk katan, ayrıca bayram günlerinde Müslümanların, Katoliklerin ve Ortodoksların bir araya geldiği ‘Dinler Buluşmasının’ organizasyonunda büyük emekleri olan Nasif’in konu edildiği kitap tanıtımına ilgi yoğun oldu. Mersin Valisi Ali İhsan Su’nun Eşi Zeliha Su, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Mersin İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, MTSO Başkanı Şerafettin Aşut, Mersin Nükleer Karşı Platformu Dönem Sözcüsü Av. Alpay Antmen, Ünlü Mersinli yazar İpek Ongun, çok çeşitli siyasi ve sivil toplum örgütü temsilcileri, iş insanları, akademisyenler etkinlikte hazır bulundu.
Hayatının konu edildiği kitapta bile çok farklı kurumları bir araya getiren Lina Nasif’in hayatının konu edildiği kitabın tüm geliri ise Türkiye Alzheimer Derneği Mersin Şubesi’nin Aktif Yaşam Merkezi’ne bağışlanacak.
“KEŞKE ONLARDA BURADA OLSAYDI”
Tanıtımda yaptığı konuşmasına vefat eden eski MTSO Başkanları Kadri şaman ile İbrahim Kiper’i anarak başlayan ve keşke onlarda burada olsaydı diyen Lina Nasif, yaşadıkları anıları şu cümlelerle anlattı: “Eski Nostaljik Tüccar Kulübü’nün o kırmızı halı ile döşenen merdivenlerine İstanbul’dan bir jazz grubu gelmişti. Müzik o dönemde şimdiki gibi bilgisayardan çalınmıyordu. Hakiki insanlar jazzla beraber geliyorlardı. Kadri Şaman 8 yaşında gelir Lina abla beni de bir yerde oturt der ve hep bizi izlerdi. Bir gün de bana ‘valsi tangoyu öğretir misin?’ diye sormuştu. Biraz büyüdükten sonra ona valside tangoyuda öğrettim. Herhangi bir yerde bana rastlarsa bir dakika derdi. Bu dans olayını onlara anlatırdı. İbrahim Kiper ise 40 senelik dostumdur. Yıllarca karşılıklı olarak karşı karşıya oturduk. Ben tüm hayatımda o komşuluğun zevkini unutmadım” dedi.
“SABIR GÜZEL GÜNLERİN ANAHTARIDIR”
Çocukluk yıllarına dair babası ile anılarını da anlatan Lina Nasif, “Babam 4 yaşındayken bana üç şey öğretti. İlk olarak; ‘cami bitişiğimizde ne zaman ezan okunursa ayağa kalkacaksın, çünkü orada bir Allah kelimesi vardır’ dedi. İkincisi; ‘bir cenaze geçerken saygı duruşu yapacaksın’ dedi. Üçüncü olarak; ‘sabır güzel günlerin anahtarıdır’ dedi. Bu bir Arapça değimdir. Hem Arapçasını söyledi hem de bana Türkçesi’ni öğretti. Sonra önüme dünya büyükleri diye bir kitap getirdi. Açtığı ilk sayfada ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, ikinci sayfada İsmet İnönü, üçüncüsünde ise Fevzi Çakmak anlatılıyordu. Yeniden Atatürk’ü açarak, ‘Sen bir Atatürk çocuğusun, bu vatana, insanlara, memleketine ailene faydalı olacaksın’ dedi. Fevzi Çakmak, Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı olan Müfide İlhan’ın amcasıdır. Bir gün sanat kulübünün köşesinde fotoğrafçılar vardı. Bir gün komşumuz Müfide İlhan yanıma geldi elimden tuttu ve ‘sana birinin elini öptüreceğim’ dedi. O gün orada ben Fevzi Çakmak’ın elini öpen kişi olmuşum” diye konuştu.
“BİR ODADA KİMSESİZ ÇOCUKLAR GİBİ İÇİN İÇİN AĞLADIM”
Daha sonra annesine dair anılarını paylaşan Nasif, “17 Ekim Perşembe günü bir Atatürk çocuğu olarak; Minebe Minnet hanımın ellerine yüzü peçeli olarak doğmuşum. Çok eskiden Mersin’de peçeden bahsederlerdi. Ebe hemen beni bırakıyor anneme koşarak ‘öyle bir evlat doğurdun ki ailesine, memleketine, insanlara, herkese faydalı olacak sende bunu yaşayacaksın’ diyor. Komşulardan peçeyi duyanlar bilirlermiş peçeyi ve milyonda bir olurmuş. Herkes geliyor o peçeden bir parça alıyor. 17 Ekim Çarşamba 5 yaşını bitirdiğim gün annem beni hala emzirirdi. 5 sene boyunca ekmek nedir, yemek nedir bilmezdim hep annemin sütü ile büyüdüm. Onun için hala ayaktayım” dedi.
O DÖNEMDE Kİ ÖĞRETMENLER BİR BAŞKAYDI
Daha sonra annesini babasını ve İlkokul Öğretmeni Menduha Bilgiz’in üzerinde çok emeği olduğunu söyleyen Lina Nasif, aldığı kaliteli eğitim nedeniyle hayatında hiçbir zaman hesap makinesi kullanmadığını söyledi. Nasif şu anılarını paylaştı: “Ben bu yaşa geldim hesap makinesi kullanmadım. Çünkü beni öyle bir öğretmen yetiştirdi. O dönemden kalma burada öğretmenler var. O dönemdeki öğretmenler başka bir şeylerdi. Ben şimdiki tedrisattan da hiçbir şey anlamıyorum.”
Konuşmaların ardından Lina Nasif’e çiçek sunumu ve Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk kitabının hediye edilmesinin ardından tören sona erdi.
Yorumlar (0)
