GİZEM EKİCİ
TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şubesi’nin 10. Olağan Genel Kurulu’nda mevcut şube başkanı Seyfettin Atar, oyların çoğunluğunu alarak güven tazeledi. Şube binasında gerçekleştirilen genel kurul toplantısına EMO Yönetim Kurulu Saymanı İbrahim Aksöz ve Bursa Şube Başkanı Remzi Çınar da katılırken iki grubun yarıştığı seçimlere ilgi yoğun oldu.
Seçimlere Beyaz Liste ile giren Seyfettin Atar yeniden şube başkanlığına seçilirken yeni yönetim şu isimlerden oluştu; İsmail Alkaya, Caner Özdemir, Hasip Selçuk, Umut Temizkan, Özge Çekirge ve Ali Sercan Çadırcı. Denetim kurulu üyeleri ise; Ahmet Günöz, İbrahim Memili ve Ceyhun Kıran oldu.
“ÜYELERİMİZ ARASINDA İŞSİZLİK YÜZDE 18’LERİ AŞTI”
Genel kurul toplantısında oda üyelerine seslenen EMO Mersin Şube Başkanı Seyfettin Atar, geçtiğimiz yönetim döneminde Türkiye’de yaşanan tüm olumsuzluklara ve ekonomik sorunlarına rağmen kamu yararına adına düşündükleri proje ve eğitim çalışmalarını gerçekleştirdiğini söyledi. Bilimsel etkinliklerin ve eğitimlerin eksiksiz olarak gerçekleştirdikleri için mutlu olduklarını kaydeden Atar, “Teknolojik gelişimleri takip edebilmek, mesleğimizin ulaştığı çağa uyum gösterebilmek için eğitimlerden olabildiğince faydalandık. Yeni dönemde de eğitimlere gereken önemi vereceğimizden hiç şüpheniz olmasın. EMO üyeleri arasında Odamız tarafından yaptırılan anket çalışması, işsizlik ve istihdam açısından ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik ve bilimsel gelişim sorunlarının mesleki alanlarımıza nasıl yansıdığını da ortaya koydu. Çok yüksek puanlarla girdikleri üniversitelerden mezun olup işsizlik havuzuna düşen genç meslektaşlarımızın yoğunluğu dikkat çekicidir. Yine bu araştırma göstermiştir ki emeklilik yaşının yükselmesi ve ülkemiz ekonomik şartları nedeniyle çalışma zorunluluğu içerisinde bulunan mühendis kitlesi de işsizlik sorunuyla karşı karşıya bulunmaktadır. Toplamda EMO üyeleri arasında işsizlik oranı maalesef yüzde 18’leri aşmış görünmektedir” dedi.
“18 BİN 642 KİŞİLİK İSTİHDAM YOK EDİLDİ”
Meslektaşları arasında işsizlik sorununu büyüten nedenler arasında, kamu kaynakları üzerindeki özelleştirme politikalarının önemli bir yer tuttuğunu kaydeden Atar, “Türk Telekom’un özelleştirmesi bunun en büyük örneğidir. Kamunun vergileriyle kurulmuş ve geliştirilmiş olan Türk Telekom’un özelleştirilmesiyle 2005 yılından Eylül 2017 yılına kadar 18 bin 642 kişilik istihdam yok edilmiştir. Üstelik bu hesaba Türk Telekom’un özelleştirilmesi sürecinde “istihdam fazlası” olarak adlandırılıp kamuda kalan ve uzmanlık alanları dışında çeşitli kurumlarda çalışmak zorunda bırakılan personelin maddi ve manevi maliyeti de dâhil değildir” diye konuştu.
KİRLİ SANAYİ YATIRIMLARININ TAKİPÇİSİ OLDUK
Sözlerinin devamında kent genelinde yatırımları arttırılan kirli sanayi yatırımlarına değinen Atar “Ülkemizin enerjideki dışa bağımlılığını azaltma iddiasıyla Akkuyu’ya yapılacak olan Nükleer Enerji Santrali bu dönemde de yönetimimizin çalışma alanına girmiştir. Henüz Çevre Etki Değerlendirmesinin bile hukuksal süreci devam ederken, değişik özel formüller bulunarak devam eden inşaat çalışmalarını hayretle izliyoruz. Tespitlerimizi bileşeni olduğumuz Mersin Nükleer Karşıtı Platform içerisinde kamuoyuyla paylaşmaya devam ediyoruz. Bölgemizde dönem içerisinde hem toplumsal yaşamı hem de doğal dengeyi olumsuz şekilde etkileyen ve kıyı şeridimizde kurulması planlanan Balık Çiftlikleri, Termik ve Hidroelektrik Santraller, Çimento Fabrikaları ve benzeri projelerle ilgili itirazlarımızı kamuoyuyla paylaşarak takipçisi olduğumuzu ifade ettik. Diğer taraftan bulunduğumuz coğrafyada güneşten fazlasıyla istifade eden bölgemizde Güneş Enerji Sistemlerinin kurulması hususunda öneri ve desteklerimizi her platformda dile getirdik” şeklinde konuştu.
“KARANLIĞA KARŞI MÜCADELE SÜRECEK”
TMMOB’un bağlı odalarla birlikte kamu yararını temel alarak bilimsel özgürlüğü rehber edinen bir anlayış içerisinde yürüyüşüne ve mücadelesine devam edeceğini belirten Atar, şu cümlelerle sözlerine son verdi: “TMMOB ve bağlı odalar, hiç eğilip bükülmeden, karanlığa karşı aydınlığı, sömürüye karşı emeği, eşitsizliğe karşı adaleti, ırkçılığa karşı kardeşçe bir arada yaşamayı, savaşa karşı barışı, baskı ve zora karşı özgürlük ve demokrasiyi savunmaya devam edecektir.”