SONER AYDIN
Geçtiğimiz yıl eylül ayında meydana gelen olayda, Toros Üniversitesi Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi İç Mimarlık Bölümü son sınıf öğrencisi Feray Şahin, İstanbul’da görev yapan ve tatil için Mersin’e gelen Polis Memuru Burak A’nın silahından çıkan kurşun ile göğsünden vurularak hayatını kaybetmişti. Burak A. çıktığı nöbetçi mahkemece tutuklanmıştı. Dün Mersin 5. ağır ceza mahkemesinde davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmada acılı anne Aysel Şahin ve baba Bekir Şahin hazır bulunurken, çok sayıda avukat davaya müdahil oldu. Öte yandan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da davaya müdahil olacak.
İlk olarak dinlenen sanık polis Burak A. duruşmaya SEGBİS ile katıldı. İlk duruşmada verdiği ifadeyi yineleyen Burak A. olayın kaza olduğunu beyan etti. Söz alan sanık avukatı ise ilginç bir savunmanın altına imza attı. Müvekkilinin suçsuz olduğunu dile getiren sanık avukatı, “Müvekkilim özel harekat polisi. Öldürmek istese evinde mi öldürür ya da bu şekilde mi öldürür” dedi. Feray Şahin'in avukatları ise bilirkişi raporu ile sanık polisin ifadelerin arasında çelişkiler olduğunu öne sürerek, belirkişi raporunun yeniden yazılmasını talep etti.
“DURUŞMA 13 ŞUBAT’A ERTELENDİ”
Mahkeme heyeti dosyada eksiklikler olduğunu ve tanıkların tamamının dinlenmediğine karar verirken, Feray Şahin’in telefon görüşmelerinin tespit edilebilip dosyaya eklenmesi için de telefonundaki şifrenin kırılmasını istedi. Savunmaların ardından sanık polis Burak A.’nın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 13 Mart 2018’e erteledi.
“MAHKEME SONRASI GERGİNLİK”
Mahkemenin erteleme kararının ardından duruşma salonu önünde gerginlik yaşandı. Acılı ailenin sanık avukatına tepkisinin üzerine kısa süreli gerginlik çıktı. Duruşma salonu önünde bekleyen çok sayıda polisin araya girmesi ile birlikte gerginlik büyümeden önlendi.
ACILI ANNE: “İÇİM YANIYOR”
Duruşma sonrası erteleme kararına tepki gösteren anne Aysel Şahin, “Kızımın katiline müebbet hapis verilmesini istiyorum. Kolay değil. 23 yaşındaki yavrumu, arkadaşımı, dostumu aldılar benden. Kadın cinayetleri son bulsun, cinayetlerin önüne geçmek için gerekli cezaların verilmesini istiyorum” diye konuştu.
Kızlarının ölümünü kendilerine önce trafik kazası olarak duyurduklarını söyleyen baba Bekir Şahin, “Trafik kazası denildi ve kızımıza yaklaşmamız hep engellendi. Bizi hastane hastane gezdirdiler. Burada amcaları da vardı. Onlara da doğruyu söylememişler. Polisler bizi aradı ‘Kızınız kaza yaptı’ dedi ama nerede olduğunu söylemediler. Oysa kızımız evde bir polis tarafından vurulmuş. Kızımızı vuran polisi ne biz, ne okul arkadaşları, ne komşuları hiç kimse tanımıyor. Kızımızı bir şekilde tehdit mi, şantaj mı ya da kızımıza arkadaşlık teklifi mi etmiş ne olmuş bilmiyoruz. Eve nasıl girdiği konusunda da herhangi bir bilgi yok. O konuda da herhangi bir araştırma yapılmamış. Sanığın ilk verdiği ifade, savcılık ifadesi ve mahkeme ifadeleri birbirleriyle çelişiyor. Ucuz bir cezayla kurtulmak için yalanlar söylüyor ama biz bu işin peşini bırakmayacağız” dedi.