UNUTMADIK! UNUTMAYACAĞIZ!


 

Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu, katledilişinin 25. yıldönümünde CHP il örgütü ve ADD tarafından karanfillerle anıldı.

SONER AYDIN

24 Ocak 1993'te evinin önünde, park halindeki arabasına konulan C-4 tipi bombayla hazırlanmış suikasta kurban giden araştırmacı gazeteci ve yazar Uğur Mumcu öldürülüşünün 25. yıldönümünde Mersin’de anıldı. Atatürk Parkı içerisinde Uğur Mumcu anıtı önünde gerçekleştirilen anmaya CHP Mersin İl örgütü, CHP’li vekiller Serdal Kuyucuoğlu, Hüseyin Çamak, CHP’li belediye başkanları İbrahim Genç ve Neşet Tarhan, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Cumhuriyet Kadınları Derneği, Yeni Kuşak Köy Enstitüleri Derneği, Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası (Eğitim-İş) ile çok sayıda vatandaş katıldı. 

“YOZLAŞMA VE YOLSUZLUĞUN ÜZERİNE CESARETLE YÜRÜDÜ”
CHP Mersin İl Başkanı Adil Aktay anma sırasında yaptığı konuşmada, Mumcu’nun yozlaşma ve yolsuzlukların üzerine cesaretle gittiğini, kirli ilişkileri o renkli üslubuyla herkesin anlayacağı şekilde anlattığını söyledi. Mumcu’nun bir kişiye yapılan haksızlığın tüm topluma yapıldığına inanan devrimci bir yazar olduğunu sözlerine ekleyen Aktay, “1990’lı yıllarda pek çok aydınımız hain pusularda katledildi. Bu cinayetlerin asıl amacı, Türkiye’nin özgürlük ve demokrasi mücadelesini önlemek, laik devlet yapısına darbe vurmaktı. Uğur Mumcu’nun katledilmesi bu büyük komplonun en önemli parçasıdır. Çünkü o, emperyalistlerin planlarını gözler önüne serer, bu kirli planların ülkemizdeki işbirlikçilerini açığa çıkarırdı. Uğur Mumcu, hayatı boyunca, ‘Ben Atatürkçüyüm, ben tam bağımsız Türkiye’den yanayım, ben insan hakları savunucusuyum, ben terörün karşısındayım. Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım2 diye haykırdı. İşte onun bunun için vurdular. Vurulacağını biliyor, ama korkmuyordu. ‘Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar doğacaktır’ dedi. İnandığı yoldan asla dönmedi. Tarikat, siyaset, ticaret üçgenini teşhis eden ve bu üçgende kurulan kirli ilişkilerin, Türkiye’nin başına ne büyük belalar açmakta olduğunu gösteren de Uğur Mumcu’ydu. İsimler değişiyor belki ama tarikat, siyaset, ticaret üçgeni bugün de ülkemizin başına büyük belalar açmaya devam ediyor. Türkiye’yi bu lanetli üçgenden kurtarmak bizim bu ülkeye ve Uğur Mumcu’ya bir borcumuzdur. Tam bağımsız Türkiye savunucularının sembolü, korkusuz kalem, halkın öncü yüreği, sakıncalı piyade Uğur Mumcu’yu bir kez daha büyük bir saygı ve özlemle anıyorum” dedi.

“GERİCİ VE YOBAZLARIN BAŞ DÜŞMANIYDI”
Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Şube Başkanı Sacide Uluğ ise, Uğur Mumcu’nun Türkiye Cumhuriyeti’nin temel değerlerini taşıdığı, savunduğu ve aktardığı için katledildiğini söyledi. Uğur Mumcu’nun, gericilerin ve yobazların baş düşmanı olduğunu vurgulayan Uluğ, “Laikliği tam anlamıyla benimsediği için dini kullananların ülkeyi nereye götürmek istediklerini en iyi bilenlerdendi. Uğur Mumcu, antiemperyalistti, Türkiye’yi çok uluslu şirketlere ve sömürgecilere teslim etmek isteyenleri çok iyi tanırdı. Çıkar evrelerinin hedefinde emekçilerin, ezilenlerin, mağdurların ve sömürülenlerin yılmaz bir savunucusuydu. 
Demokrasi ve insan haklarından yanaydı. Bu uğurdaki savaşımı kesintisiz sürdürürken ülkeyi parçalamak ve ortaçağ zihniyetine bağlamak isteyenlerle savaştı. Çıkar çevrelerinin işbirliğini Tarikat-Siyaset-Ticaret üçgeninde açıkladığı yazıları bugünleri yıllar öncesinden anlatıyordu. Ülkemizin geldiği noktada onun tespitlerinin ne kadar gerçekçi olabildiğini görebiliyoruz.
Atatürkçü düşünce sisteminin devlet kurumlarından, okullardan, yönetim felsefesinden çıkarılma çalışmaları neredeyse tüm alanlarda karşımıza çıkmaktadır. Türbanın, kara çarşafın okullara, kamuya girmesi bir yana ana sınıflarına kadar indirilmesi; Milli Eğitim Bakanlığı’nın tarikat ve dinci vakıflarla anlaşma yaparak okullarda çalışmalarının önünü açması başka nasıl açıklanabilir? Kadroların belli bir görüşe göre boşaltılıp yeniden doldurulması ve neredeyse yapınla her şeyin OHAL’e uydurulması kimin yararınadır? 
Hukuk sistemi neredeyse iflas etmiş, en yüksek mahkeme olan AYM’nin kararları tanınmaz, önemsenmez, uygulanmaz olmuştur. Bizleri 30-40 yıl öncesinden uyaran Uğur Mumcu’ya kulak verilseydi bunlar yaşanır mıydı? Ülkemiz üzerinden senaryoları, planları, çıkarları olanlar hep var olsa da bize düşen artık akıllı olmaktır. Atatürk’ün yolundan bir an bile sapmadan Uğur Mumcu ve diğer devrimci şehitlerimiz gibi yalnız ve güzel ülkemizin kurucu değerleri ile güçlenip yaşaması için mücadelemize devam etmektir. Birlik, beraberlik, hoşgörü ile saflarımızı sıklaştıralım, daha çok kişiyle el ele verelim, aklın ve bilimin ışığından ayrılmayalım. Atamıza ve Devrim şehitlerimize olan borcumuzu unutmayalım ve ülkemiz için çalışalım” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA