Kent altyapısının yetersiz olduğuna da dikkat çeken Erkan, “Kanalizasyon, atıklar ve içme suyu sorunları hala tam olarak çözülebilmiş olmamakla birlikte, bu sorunlar yüzey ve yer altı sularını kirletilmesine neden olmakta, ekosistemi olumsuz etkilemektedir” uyarısı yaptı. .
SONER AYDIN
Mersin Büyük Belediyesi Başkan aday adayı, Makine Mühendisleri Odası eski başkanı Erdar Erkan, Mersin’i hak ettiği yere getirmek ve ortak bir gelecek kurmak adına ‘Mersin İçin Yerel Gelişme Programı’nı hazırladıklarını söyledi.
Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ve Mersin Üniversitesi’nden (MEÜ) akademisyenlerin katkısı ile hazırlanan programı Tenis Kulübü’nde düzenlediği toplantı ile kamuoyu paylaşan Erkan, “İstiyoruz ki bu süreçte ‘yerel seçimlerde salt adayların kimlik, kişilik, birikim ve deneyim özellikleri ve ittifak arayışların ile seçim nasıl kazanılır’ tartışmasından ziyade ‘nasıl bir ortak bir gelecek hayal etmeliyiz ve hayalimizdeki Mersin’e nasıl ulaşırız’ sorularına da tüm Mersinliler olarak hep beraber yanıt aramalıyız” diye konuştu.
“TARIMSAL ÜRETİM GERİLİYOR”
Bilimsel veriler ışığında hazırlanan programın sunumunu gerçekleştiren Erkan, özellikle Mersin’e ayrılan merkezi bütçe, ilçeler arası eşitsizlik, tarım, turizm, lojistik, enerji, çevre gibi önemli sorunların çözüme kavuşması gerektiğini dile getirdi.
Çukurova Bölgesi’nin tarımsal üretimde Doğu Anadolu Bölgesi’nden bile geride kaldığını kaydeden Erkan, “Mersin-Adana bölgesinde kişi başına tarımsal üretim, birçok doğu, orta ve batı Anadolu alt bölgelerinden geridedir. Tarımsal üretimin bölgesel sıralamasında kişi başına tarımsal üretim değerinde Ağrı bölgesi kişi başına 7 bin 400 lira ile ilk sırada iken Mersin-Adana bölgesinde kişi başına tarımsal üretim değeri 3 bin 573 lira ile bu değerin yarısının altındadır. Daha ayrıntıda bakıldığında bitkisel üretimde kişi başına üretim ilk sıradaki Konya-Karaman bölgesinde 3 bin 560 lira iken Mersin-Adana bölgesinde 2 bin 690 lira olarak gerçekleşmiştir. Mersin-Adana bölgesinde kişi başına bitkisel üretimde 26 bölge arasında ancak altıncı sıradadır” şeklinde konuştu.
Tarımda yerel çözümler sunan Erkan, Anamur, Erdemli, Akdeniz, Bozyazı, Aydıncık gibi ilçelerde cam ve plastik seraların artırılarak örtü altı yetiştiriciliğine daha çok önem verilmesi, hali hazırdaki sistemlerin modernize edilerek, karlılığı artıracak birleşik örtü altı tarım alanlarının çoğaltılmasının yerinde olacağının altını çizdi.
“MERSİN TURİMZDE DAHA CAZİP HALE GETİRİLMELİ”
Mersin’de turizm potansiyelinin de acilen geliştirilmesi gerektiğini altını çizen Erkan, “2010’da 117 bin yabancı konut sayısı 2016’da 93 bine kadar düşmüştür. Mersin otellerinde yerli konuk konaklama sayısı ise 2010’da 309 bin iken 2016’da 689 bine çıkmıştır. Bu da Mersin’e yurt içi ziyarette önemli bir artış olduğunu ortaya koymaktadır.
Yerel yönetimler, kırsal alanlarda eko turizme yönelik yürüyüş parkuru belirleme, sosyal donatılar oluşturma, güvenlik gibi çalışmalar yoluyla kırsal turizm altyapısını güçlendirebilir. Mersin’de kıyı turizminin yanında kurvaziyer ve kongre turizmi gerçekleştirilirken, Tarsus’ta inanç turizminin yanında Kazanlı Bölgesi’nde kıyı turizmi ve Karboğazı’nda kış turizmi geliştirilebilir. Ticari ürünlerde Mersin’in tanıtımı arttırılmalı, Mersin daha fazla cazip hale getirilmelidir. Sağlık turizmi, kongre ve fuar turizmi, kıyı ve kurvaziyer turizmi, gençlik ve spor turizmi, kültür ve inanç turizmi, gastronomi turizmi, eko turizm, Mersin’de geliştirilebilecek alanlar arasındadır. Mersin, turizmde en büyük payı deniz turizmi ve inanç turizminden almaktadır” diye vurguladı.
“LOJİSTİK STRATEJİ MERKEZİ KURULMALI”
Mersin için lojistik sektörünün önemime de değinen Serdar Erkan, Mersin Limanı’nın ihracat ve ithalat yük miktarı bakımından Türkiye’nin ilk 10 limanı arasında 3’üncü olduğunu belirterek şunları söyledi: “Limana gelen yüklerin kesintisiz ve en kısa sürede hedef noktaya aktarılabilmesi için havayolu-demiryolu-karayolu-denizyolu bağlantıları sistematik bir biçimde ve yüksek teknolojiye sahip bir altyapı ile entegre edilmelidir. Bu kapsamda, Orta Doğu’da barış ortamının sağlanmasıyla başlayacak altyapı ve üst yapı yatırımları için yeni bir bölgesel ulaştırma stratejisi oluşturulmasına yerel yönetimler en önemli katkıyı yapabilir. Bunun için yerel yönetimler, üniversite ve ilgili kurumların katılımıyla Lojistik Strateji Merkezi kurulabilir.”
“NÜKLEER SANTRALE İHTİYACIMIZ YOK”
Mersin’de inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali’nin 2013 yılında onaylanan Mersin-Adana Planlama Bölgesi 1/100 bin Ölçekli Çevre Planı’nda (ÇDP) işaretlendiğini ancak herhangi bir bilgiye yer verilmediğini de kaydeden Erkan, planın bu yönüyle eksik ve yetersiz olduğunu savundu. Çözüm olarak yenilenebilir enerji sektörüne yönlenilmesi gerektiğinin altını çizen Erkan, “Yılda 300 günden fazla güneş gören, 321 kilometre açık denize sahili olan, çeşitli yönlerden alçak ve yüksek hava akımları olan Mersin’de yenilenebilir enerji sektörünün bölgede geliştirilmesine yönelik teknoloji geliştirme ve Ar-Ge kapasitesi güçlendirilebilir. Yerel yönetimler üniversiteler, ilgili kurum ve meslek odalarının katılımıyla işbirliği içerisinde yerli ihtiyaçlarına yönelik ve projeler üretmek üzere Mersin Enerji Enstitüsü kurulmalıdır” şeklinde konuştu.
“KENTİN ALTYAPISI YETERSİZ”
Kentin altyapı sorununa da değinen Erkan şunları söyledi: “Artan göç ve kentleşme Mersin’de konut, altyapı ve çevresel hizmetlerde yetersizliğe yol açmaktadır. Kanalizasyon şebekesi ile hizmet verilen belediye nüfusunun toplam belediye nüfusu içindeki payı Mersin’de yüzde 82’dir. Türkiye ortalaması ise yüze 90’ın altındadır. Mersin’in kanalizasyon şebekesi ile hizmet alamayan ilçeleri arasında Bozyazı, Aydıncık ve Çamlıyayla ilçeleri bulunmaktadır. Kırsal yerleşimlerin büyük bölümünde de kanalizasyon şebekesi ya yoktur ya da yetersizdir. Ayrıca açık alanlara ve akarsu kenarlarına kontrolsüz bir şekilde dökülen atıklardan kaynaklanan sızıntılar, yüzey ve yer altı sularının kirletilmesinde ciddi bir sorun oluşturmakta ve ekosistemi olumsuz etkilemektedir. Metropol bölge dışında sadece Silifke’de ve Tarsus’ta düzenli depolamaya geçilmiştir. Mersin’de kullanılan atık bertaraf yöntemi düzenli depolamadır ve entegre bir tesis kurulması ile atıklar bertaraf edilirken, ekonomik fayda elde edilmesi mümkündür.
Yerel yönetimlerin harcamalarının en önemli kısmı personel giderlerine gitmekte, geriye yatırım ve hizmet için pek kaynak kalmamaktadır. Yakın tarihimizde Mersin’e gelen yoğun göç sonrası büyüyen Toroslar, Akdeniz gibi merkez ilçelerin mahalle ve beldelerinin bazılarında kanalizasyon, içme ve sulama suyu şebekeleri eksiktir. Bunlar halk sağlığı açısında büyük önem teşkil ettiği için ivedilikle tamamlanmalıdır. Bu çerçevede, yerel yönetimleri gelirlerini arttıramaya öncelik verilmelidir.”