ROMAN MAHALLELERİ RANTA KURBAN GİTMESİN!


 

Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Daylam, 1/5 bin ölçekli Nazım İmar Planı’nın onaylanmasının ardından kentsel dönüşüm adı altında rant kaygısı yaşandığına dikkat çekerek, yerel yöneticilere yerinde dönüşüm ve katılımcılık çağrısı yaptı.

Mehmet Nabi Batuk

Mersin’de çoğunlukla Roman vatandaşların yaşadığı mahallelerde, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nde onaylanarak askıya çıkarılan 1 / 5 binlik Nazım İmar Planı sonrası kentsel dönüşüm kaygısı artış gösterdi.
Geçmişte bazı hukuki açıklıklardan yararlanan iş adamlarınca evlerinin ranta kurban edildiğini ileri süren Romanlar, büyükşehir ve ilçe belediyelerine “Kentsel dönüşümü kentsel felakete çevirmeyin” çağrısı yapıyor. 
Romanların geçmişte yaşadığı hak ihlalleri nedeniyle kentsel dönüşüm konusunda endişeli olduğunu dile getiren Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu başkanı Ali Daylam da büyükşehir ve ilçe belediyelerine katılımcılık ve sağduyu çağrısı yaptı. 
Ayrıca günümüzde şehir merkezinde kaldığı için rant odaklarının dikkatini çeken tarihi Roman mahallelerinin içinde yaşadığı insanların talep ve isteklerine göre projeler üretilmesini isteyen Daylam, “Geçmişte bazı aç gözlü insanlar tarafından diğer yerel yöneticilerinde desteği ile mahallelerimiz bir şekilde elimizden alındı. Bugünde bu gelişmeler nedeniyle insanlarımızda bir korku var” diye konuştu.

“MAHALLELERİMİZ BİR ŞEKİLDE ELİMİZDEN ALINDI”
Mersin’de geçmiş dönemlerde bazı belediye yöneticileri tarafından Roman vatandaşların kendi evlerinden atıldığını kaydeden Başkan Daylam, yaşadıkları süreci şu cümlelerle anlattı:  “Turgut Özal döneminde çıkan bir yasa vardı. Bazı Roman mahalleleri bu yasa kapsamına giriyordu. Roman yaşam şekline göre dedelerimizin sahip olduğu arsalar 150 – 100 metrekarelik parçalara bölünerek, hisseli arsalara dönüştürüldü. Bu arsalarda yaşayanlar çocukları ile birlikte bir gözlü odalar yaptı. Ancak daha sonra bazı iş adamları bizim küçükken top oynadığımız bir arsayı alarak bu insanlara dava açtılar. Aldıkları mahkeme kararı ile de ‘bize bu alan yetmiyor, biz diğer hisseli alanları da istiyoruz’ diyerek satış işlemi talep ettiler. Burada açık arttırma usulüne gidildi. Ama insanlar o dönemde karınlarını zor doyuruyorlardı. Açık arttırmaya girecek imkanları olmadığından arsalarımız yok pahasına elimizden alındı” diye konuştu.

“KENDİ YERLERİNİ KAYBETMENİN KORKUSUNU YAŞIYORLAR”
İnsanların evlerinden atıldığı o dönemde hiç unutmadığı bir hikâyesini de paylaşan Daylam, “O dönemde 8 tane çocuğu olan bir ağabeyimiz vardı. Çok zor koşullarda çocuklarının rahat etmesi için 3 katlı bir ev yapmıştı. Bu 3 katlı ev onun elinden sadece arsa payı edecek bir tutar ile alındı. İnsanlarımıza çok ciddi mağduriyetler yaşattılar. Yasalarda bunlara izin verdi. O dönemdeki belediye başkanı getirdiği 18 uygulaması ile bu yerlerin bizden alınmasına sebep oldu. Şimdi de insanlar korkuyorlar. Yeni çıkan 1/5 binlik Nazım İmar Planı ne olacak diye çekiniyorlar. Bu planın bize yansıması nasıl olacak bunu bilmiyoruz. Cumhurbaşkanımız bile geçmiş dönemde ‘evsiz kalan Roman vatandaşı kalmayacak’ demişti. Ama mevcutlar bile kendi yerlerini kaybetmenin korkusunu yaşıyorlar” şeklinde konuştu. 

“KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN BİR KENTSEL FELAKETE DÖNMESİN İSTİYORUZ”
Roman mahallelerinin çok eski yerleşim yerleri olduğunu ve vatandaşların yerinde dönüşüm istediğini ifade eden Ali Daylam, “Yüzyıllardır bu topraklarda omuz omuza yaşıyoruz. Biz diyoruz ki burada bir kentsel dönüşüm programı uygulanacaksa yerinde yapılaşma olsun. Kentsel dönüşümün bir kentsel felakete dönmesin istiyoruz. Hak sahibi insanlarla oturulsun konuşulsun istiyoruz. Roman vatandaşların isteklerini ve dertlerinin dinlenmesini istiyoruz. Çünkü onların kendine has bir kültürü, bir yaşam felsefeleri var. Vatandaşlar kendi kültürlerine uygun yatay yapılar olsun istiyorlar. Onların bir – iki katlı kendi çocukları ile beraber yaşayabilecekleri yapılara ihtiyaçları var. Bunun en büyük örneğini Büyükçekmece Belediyesi yaptı. Oradaki Roman vatandaşlarla istişare edilip onların da gönülleri alındı. Bu yüzden orada herkes kendi evini kendileri yıktı” dedi. 

“HEP BİRLİKTE BU İŞİ YAPALIM”
Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Akdeniz Belediyesi yöneticilerini; Büyükçekmece Belediyesi gibi katılımcı davranmaya çağıran Daylam, şunları söyledi: “Mersin’de de yetkililerimizin vatandaşlarımızın gönüllerini almasını ve onları dinlemesini istiyoruz. Böyle birçok mahallemiz var. Bu mahallelerdeki birçok evin yapı kullanma izinleri dahi yok. Tek katlı ve tek göz odalardan bahsediyoruz. Bizde bu yüzden diyoruz ki; Roman eylem planında olduğu gibi, Roman kanaat önderleri, sivil toplum örgütleri ve yine Roman vatandaşlarla bir araya gelinerek bu kültürü yok etmeden mahallerimizdeki dokuya zarar vermeden hep birlikte bu işi yapalım. Muhakkak ki şehirler büyüyor gelişiyor ama orada yaşayan insanları da düşünerek hareket edilmesi gerekiyor. Bizim de yetkililerden beklentilerimiz bu yöndedir.”  

“KÜLTÜRÜMÜZÜ YOK ETMEYİN”
Ayrıca çok eskiden beri yerleşimin olduğu Roman mahallelerinde tarihi eser niteliğinde birçok yapının da mevcut olduğunu altını çizen Başkan Daylam, “En son yapılan Roman çalıştaylarında bu mahallelerde çok eski niteliğe sahip olan yapılar üzerinde bazı düzeltmeler yapılarak aslen korunması sağlanabilir denmişti. Bu yapılar biraz daha modernize edilebilir, aksayan tarafları varsa giderilebilir ve böylelikle insanlar o hanelerde yaşamaya devam edebilir deniyordu. Bizde bu kentsel dönüşüm çalışmalarına bu ölçekte bakıyorduk. Önümüzde binlerce yıllık geçmişine rağmen adeta katledilen bir Sulukule örneği var. Türkiye’nin en eski Roman mahallelerinden biri olan bu mahalle ne hikmetse yerel yönetim tarafından alınan kararla yurtlarından 65 kilometre uzağa gönderildi. İnsanlar borçlandırılarak çok katlı yapılara yerleştirildiler. Mahallede hiçbir sosyal altyapı bırakmadılar. Ayrıca proje yaparken insanların meslekleri de düşünülmedi. Orada sonuçta bir yaşam felsefesi var. Çiçek satanlar, hurdacılık yapanlar var. Bu insanların hayatları ile ilgili hiçbir şey düşünülmedi. Umarız Mersin’de bir çalışma yapılırken burada yaşayan insanlar da göz önünde bulundurulur ve mahallemizdeki kültür yok edilmez” diye konuştu.  

“PROJELER SADECE MASA BAŞINDA HAZIRLANILIP ÖNÜMÜZE KONULMASIN”
Mersin’deki Roman mahallelerinin yapılaşma nedeniyle günümüzde şehir merkezlerinde kaldığını da söyleyen Ali Daylam, bazı rant gruplarının gözünün bu mahallelerde olduğunu dile getirerek “Bizim yaşadığımız mahalleler şuanda rant bakımından çok değerli durumdadır. Çünkü çok merkezi bir noktada kaldılar. Alışveriş merkezleri, hastaneler ve iş merkezleri var. Caddelerde iş merkezleri yapılabilir ama burada yaşayan insanların istekleri doğrultusunda yapıların inşa edilmesi gerekiyor. Bunlar aslında çok zor şeyler değildir. Bu projeler sadece masa başında hazırlanılıp önümüze konulmasın istiyoruz. Bu yüzden yetkililerin biraz daha insani dokuyu anlaması lazım. Yoksa bu renkli insanlara yazık olacak. Muhakkak ki bir yerleşim yeri modernize edilecek. Bu yüzden biz bir yatırımı yaparken orada yaşayan insanların da düşülmesini istiyoruz. Çünkü oradaki halkın gelişmesi bu kentin gelişmesi demektir” şeklinde konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA