1 Mayıs’ta sokağa inen işçilere seslenen DİSK Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, işçilere, emekçilere, Alevilere, Kürtlere, kadınlara düşman yeni bir rejim dayatıldığını belirterek,“Bu düzen durdurulmalıdır. Duruşumuzu, mücadelemizi büyütelim” dedi.
Mehmet Nabi Batuk
Mersin’de 1 Mayıs İşçi Bayramı yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı törenle coşku içinde kutlandı. Kutlamalara DİSK, KESK, TMMOB ve TÜRK-İŞ’e bağlı sendikaların yanı sıra çok sayıda siyasi parti temsilcisi, Akdeniz Belediyesi’nden atılan işçiler ve KHK ile görevlerine son verilen akademisyenler katıldı. Öğle saatlerinde Tevfik Sırrı Gür Stadyumu önünde toplanan işçi ve memur sendikaları, odalar, dernekler, siyasi partiler ve öğrenciler ellerindeki pankart ve dövizlerle sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Yürüyüşte ellerinde pankartlar ve dövizlerle yol boyunca slogan atan gruplar, meydana da sırayla alındı. CHP Mersin milletvekilleri Aytuğ Atıcı ve Fikri Sağlar ile Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’ın da katıldığı mitinge işçiler ve memurlar, çocukları ve bebek arabasında bebekleriyle gelirken, genç-yaşlı binlerce kişi Cumhuriyet Meydanı’nı tamamen doldurarak, davul zurna eşliğinde halaylar çekti. Bugüne kadar yaşamını yitiren işçiler için saygı duruşuyla başlayan mitingde, kalabalık hep birlikte 1 Mayıs Marşı’nı söyledi.
Öte yandan Mersin Emniyet Müdürlüğü’nün çok sıkı güvenlik önlemi aldığı yürüyüş ve mitingde, meydanın etrafı da tamamen polis bariyerleri ile kapatıldı.
“BU DÜZEN DURDURULMALIDIR”
1 Mayıs Tertip Komitesi adına açıklama yapan DİSK Genel-İş Şube Başkanı Kemal Göksoy, konuşmasına Akdeniz Belediyesi’nden çıkartıldıktan sonra kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Ali Araz’ı anarak başladı. İşçilere, emekçilere, Alevilere, Kürtlere, LGBT-İ bireylere, kadınlara düşman yeni bir rejim dayatıldığını savunan Göksoy, “Bu düzen durdurulmalıdır. Duruşumuzu, mücadelemizi büyütelim” dedi. Emekçiler olarak taleplerini haykırmak için yurdun dört bir yanında alanlara toplandıklarını dile getiren Göksoy, “Buradan Ankara’ya, İstanbul’a, İzmir’e, Diyarbakır’a selamlarımızı gönderiyoruz. Savaşa hayır, barış hemen şimdi diyenler, milyonlar, OHAL’le dayatılan karanlık rejime teslim olmayanlar sizleri 1 Mayıs’ın sıcaklığıyla selamlıyoruz. OHAL bir yönetim biçimine dönüşüyor. İşçi sınıfının birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ı AKP hükümetinin OHAL yasaları ile emekçilerin haklarına, özgürlüklerine karşı girişilmiş bir saldırı dalgası altında kutluyoruz. Özgürlükler değil baskılar süreklileşiyor. AKP hükümeti OHAL ve KHK ile meclisi devre dışı bırakarak toplumu adeta bir cendere içerisine sıkıştırıyor. Toplumda daha fazla işsizlik, daha fazla yoksulluk süreklileştiriliyor. Taşerona kadro aldatmacası işten atmanın bir bahanesi haline geldi. Uzun yıllardır taşeronda çalışan işçilerin emeğini sömüren AKP hükümeti kadro yerine emekçileri belediye şirket işçisi yaptı. Belediye şirket işçisi yaparken, belediye şirket işçilerini almadan güvenlik soruşturması bahanesi ile binlerce işçiyi işinden etti. Akdeniz Belediyesi’nden atılan Ali Araz arkadaşımızın şahsında bütün yaşamını yitiren işçileri selamlıyoruz” dedi.
“MEMLEKETİN IŞIKLARI SÖNECEK”
Son yıllarda artarak devam eden özelleştirmelere ve fabrikaların satılmasına tepki gösteren Göksoy, “Memleketin 4 bir yanında özelleştirilmedik kamu kurumu kalmadı. Şimdi de çiftçiye destek, yöre halkına gelir sağlayan şeker fabrikaları özelleştiriliyor. Kamu alanlarındaki özelleştirmeler ve fabrikaların kapanması ile işsizlik yoksulluk çoğalacak. Kırdan kente göç hızlanacak. Memleketin ışıkları sönecek. Toplumsal cinsiyet eşitsizliği sürüyor. Bunu da en çok politikalarıyla kadın emeğine, kadın kimliğine ve kadın bedenine saldırarak yapıyorlar. Kadınlara yönelik şiddet, cinsiyet ayrımı, çocuk istismarı artıyor. LGBT-İ bireylerine karşı şiddet, ötekileştirme yaygınlık kazanıyor. Bölgede emperyalist mücadele ve işgal sürüyor. Ekmeğimizin küçülmesi çalışma koşullarımızın kötüleşmesi daha fazla güvencesiz işlere mahkum edilmemiz, komşuluk ilişkilerinin bitmesi demektir. Ezilen halkların, kültürlerin kırımıdır. Bu bölgede emperyalist sömürüye ve savaşa karşı halkların kardeşliğini savunmaya devam edeceğiz. Kendinden olmayanlara düşman bir rejimle karşı karşıyayız. Özgürlükçü, demokratik bir anayasa isteyen emekçilere, Alevilere, Kürtlere, LGBT-İ bireylere, kadınlara düşman yeni bir rejim dayatılıyor. Demokrasi ve özgürlük için bu yeni rejime karşı duralım. Bu düzen durdurulmalıdır. Çünkü bu düzen sendikaların, demokratik kitle örgütlerinin, üniversitelerin, meslek odalarının, gazetelerin, televizyonların kayyumlar atanarak seçilmişlerin, milletvekillerinin tek bir kişinin tahakkümü altına alınmaya çalışıldığı bir rejimdir. Yan yana gelişimizi, duruşumuzu, mücadelemizi büyütelim. İnsan ve doğa sömürüsüne hayır. Özgürlükçü, demokratik yeni bir anayasa istiyoruz. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın halkların kardeşliği” diye konuştu.
ALİ ARAZ UNUTULMADI!
Kayyum atanan Akdeniz Belediyesi’nde güvenlik soruşturmaları kapsamında işinden edildikten sonra kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren taşeron işçi Ali Araz 1 Mayıs’ta unutulmadı. İşçiler Tevfik Sırrı Gür Stadı yanında başlattıkları yürüyüşte, üzerinde Araz’ın fotoğrafının olduğu ve “Kadro Dediniz İşimizden Ettiniz! KHK İle İşten Atıldı. OHAL, İşsizlik Öldürdü. Direneceğiz, İşimize Geri Döneceğiz” sözlerinin yer aldığı pankartı alkış ve sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na kadar taşıdı.