SONER AYDIN
68’liler Barış ve Kardeşlik Ormanı’nda düzenlenen şenlikte felsefe, bilim, resim, beden, öykü ve ebeveyn olmak üzere altı atölye oluşturuldu. 50 Eğitim Sen üyesi hocanın görev aldığı şenliğe 110 öğrenci katıldı.
“BİLİMİN KAYNAKLARINDAN YARARLANIYORUZ”
Çocuk akademisi bilim şenliğinin fikir babası Veli Mert, Bilim, sanat, felsefe bağlamında atölyeler konumlandırdıklarını ifade etti. Atölyelerde ağırlıklı olarak bilimin kavramlarından yararlandıklarını kaydeden Mert, “Daha sonra felsefi kavramlardan yararlanacağız. Şimdilik bilimin olanağındaki kavramların ışığında çocuğun etrafında konumlanıyoruz. Atölyelerde çevre konusunu işliyoruz. Dolayısıyla çocuk bilim, sanat, felsefe ve beden meselelerinin üzerinden bu kavramlarla karşılaşmış oluyor. Burada etki odaklı çalışıyoruz. Normalde pedagojik açısından bakıldığında bütün eğitim yapıları sonuç odaklı bakıyor. Bizim böyle bir beklentimiz yok. Hedefimiz çocuğu bu kavramla buluşturmak. Bu bağlamda gelen veliyi de pedagojik açısından güçlendirmek ve veliyi de bu işin içine dahil etmek. Hedefimiz bunu haftalık periyotlarda, yani 14 hafta olmak üzere güz ve bahar dönemleri olarak yapmak. Sosyal sorumluluk faaliyeti olarak hem kendi personelimize yönelik faaliyetimiz hem de topluma yönelik bir faaliyetimiz olarak bunu sürekli hale getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu bizim toplumla olan ilişkimiz açısından çok değerli bir durum, pozitif bir ortam var ve herkes çok mutlu. Bu açıdan da aslında şenliklerin sürmesi çocuğun anı biriktirmesi açısından da çok değerlidir. Sıkmadan, yaşayarak öğrenme ve öğretme metotlarıyla aslında çok kolektif bir yapıyı ortaya koyduğumuzu düşünüyorum’’ diye konuştu.
“AMACIMIZ ÇOCUKLARIN DÜNYAYI BAŞKA TÜRLÜ ALGILAMASINA YARDIMCI OLMAK”
Eğitim Sen Şube Eğitim Sekreteri Yar. Doç. Dr. Esra Ergüzeloğlu ise, “Amacımız çocukların pedagojik anlamda dünyayı başka türlü algılamalarına yardımcı olacak, onların okuldaki eksikliklerini tamamlayacak bir yöntem geliştirmek. Aynı zamanda da bizim örgütlü gücümüz olan öğretmenlerimizi buluşturup bu gücümüzü ve neler yapabileceğimizi görmek. Şuan eğitimin piyasalaştırılması süreci içerisindeyiz. Her ayrıntının piyasalaştırıldığı bir sistem var. Biz bunun aksini yapıyoruz. Piyasalaştırılmış bazı faaliyetlerin aslında ne kadar kolektif olursa o kadar güzel olabileceğini ispatlamaya çalışıyoruz. Çocuklarımızın yaşadıkları duygu durumunu incelediğimizde bu etkinlikler onlara iyi geliyor. Bunlar pilot uygulamalar ve bu da demek ki eğitim hakkında başka türlüde düşünebiliriz. Daha iyi şeyler yapmak için yeter ki isteyelim. Mutlaka olanaklar yaratırız” ifadelerini kullandı.