Mehmet Nabi Batuk

Toroslar’da yer alan Alsancak Aile Sağlığı Merkezi’nde görevli Dr. Zeki Sinan Doğan'ın, sosyal medya hesabından yaptığı savaş karşıtı paylaşımları gerekçe gösterilerek Aile Hekimliği Sözleşmesinin feshedilerek; memuriyetten çıkarılma talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilmesine Mersin Tabip Odası ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Mersin Şubesi’nden tepki geldi. Konuyla İlgili olarak Mersin Tabip Odası’nda düzenlenen basın toplantısına CHP Mersin Milletvekili Dr. Aytuğ Atıcı, Tabip Odası Merkez Konsey Üyesi Yaşar Ulutaş ve onlarca STK ve meslek örgütü temsilcisi de destek verirken, dr. Doğan’a destek açıklaması yapıldı. Burada kurumlar adına hazırlanan ortak basın açıklamasını okuyan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, Dr. Doğan hakkında yürütülen soruşturmada birçok çelişki olduğunu ifade etti. Antmen, “AKP hükümetinin 16 yıl boyunca tüm Türkiye'ye uyguladığı bu zulüm politikalarının en kısa sürede sonlanması dileğiyle arkadaşımız, üyemiz ve merkez delegemiz Dr. Zeki Sinan Doğan'ın her zaman yanında olacağımızı, hakkını sonuna kadar arayacağımızı kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz” diye konuştu. 

“ÖRGÜT ÜYELİĞİ SUÇLAMASININ HİÇBİR HUKUKİ DAYANAĞI YOK”
Mersin Tabip Odası ve SES Mersin Şubesi olarak üyeleri Dr. Zeki Sinan Doğan'ın suçsuzluğuna yürekten inandıklarını ifade eden Antmen, söz konusu soruşturmanın bir an önce geri çekilmesini talep etti. Dr. Doğan’ın Aile Hekimliği sözleşmesinin de zaman kaybetmeden yenilenmesi gerektiğini ifade eden Antmen, Birincisi ve en önemlisi yasadışı örgütler ile ilişki, bağımsız mahkemelerin verebileceği bir karardır ve bu konuda hakkında hiç bir hüküm olmayan Dr. Zeki Sinan Doğan'ın disiplin soruşturması sırasında yapılan inceleme ile bu örgütlerin propagandasını yaptığı iddia edilmektedir ki, bu iddianın hiç bir hukuki dayanağı bulunmamaktadır. İkinci çelişki ise soruşturmayı yapan yetkili bildiği bütün yasadışı örgütleri yan yana yazarak ortada çok büyük bir suç varmış havası vermeye çalışmıştır. Bahsi geçen örgütlerin hepsinin aynı anda propagandasını yapmak da hukukun doğasına aykırıdır” dedi.

“SOYLU'YU HEMEN ÖZÜR DİLEMEYE VE İSTİFA ETMEYE DAVET EDİYORUZ”
Sözlerinin devamında bir televizyon kanalındaki konuşmaları üzerinden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yüklenen Antmen, “İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun açıklamalarını da hayretle izledik. Makamına yakışmayan bir sorumsuzlukla Türk Tabipleri Birliğini, Baroları, Ticaret Odalarını hedef alan Soylu'yu hemen özür dilemeye ve istifa etmeye davet ediyoruz. İçişleri Bakanı'nın bu konuşmaları yapabildiği bir ülkede adalete güven sıfırlanır. Adalet ise bu ülkede yaşayan herkesin hava kadar, su kadar öncelikli ihtiyacıdır. Bizler, Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetle mücadele ederken, Suruç olayında yaşanan tanıklıklar göstermektedir ki, sağlık hizmet alanları pervasızca şiddetin uygulanabildiği, güvenlik güçlerinin şiddeti önlemek bir yana, müdahale etmekte dahi aciz kaldığı kamusal alanlar haline gelmiştir. Yine bizler inanıyoruz ki karanlığın en koyu anı, şafağın sökmesine en yakın olan andır” şeklinde konuştu.

“BUNDAN SONRA DA SAVAŞA KARŞI OLACAĞIM”
Son olarak muhalif kimliği nedeniyle hakkında bu tarz soruşturmaların açıldığını ifade eden Dr. Zeki Sinan Doğan ise şunları söyledi: “28 yıllık hekimliğim dönemimde insan benim önümdeki en önemli varlıktı. Bu yönde de 28 yıllık hekimlik 7 yıldır da eğitimci olmak üzere 35 yıldır insanların ölmemesi için mücadele ettim ve hayat kurtardım. Bu mücadeleye de hayat kurtarmaya da devam edeceğim. Savaşların ve insanların ölümüne 35 yıldır nasıl karşıysam; İster sözleşmem feshedilsin ister memurluktan atılayım bundan sonra da savaşa karşı olacağım. 2001 yılında ülkemiz yine böyle bir kaoslu dönemden geçerken Mersin’de biz yine dokuz arkadaşımız ile birlikte sürgün edilmiştik. Çünkü biz o dönemde de muhaliftik ve insan haklarının yanındaydık. O dönemde de benzer soruşturmalarla karşılaştık ama mahkeme kararları ile aklanarak mesleğimize yeniden döndük. 2002 yılında da bize zulmeden iktidar barajın altında kaldı. Aynı durumu bugünlerde yeniden yaşıyoruz. Pazartesi de eminim ki aynı şeyleri yeniden yaşayacağımızı düşünüyorum.”