Toros Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu bünyesinde kurulan Beslenme ve Diyetetik Bölümü, ilk öğrencilerini 2018-2019 eğitim-öğretim döneminde alacak. Bölümle ilgili açıklama yapan Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özdemir, bölümlerine bu yıl ilk kez öğrenci alacaklarını söyledi. Beslenme ve diyetetik alanının, moleküler biyoloji, genetik ve temel bilim alanlarındaki teknolojik ve bilimsel gelişmeler paralelinde hızla geliştiğini vurgulayan Özdemir, "Dünyada ve ülkemizde yetersiz ve sağlıksız beslenmenin meydana getirdiği sağlık sorunları ile mücadelenin önemi artmıştır. Çağın en önemli sağlık sorunlarından olan obezite, kalp, damar hastalıkları, diyabet, kanser, birçok hastalıklarla mücadelede diyetisyenler önemli rol oynamaktadır. Beslenme diyetetik bölümleri, dünyadaki akademik ve teknolojik gelişmelerin ışığında, diğer sağlık ve temel akademik birimler ile disiplinler arası işbirliği içerisinde eğitim ve hizmet vermektedir. Bütün bunları yerine getirebilmek için müfredat çok önemli. Bölümün müfredatı hazırlanırken Türkiye’deki ve dünyadaki bölümlerdeki yıl süreyle müfredatı baz almaktadır. Ayrıca içinde, sektör ve kamuda çalışan diyetisyenlerin bulunduğu, bölüm danışma kurulu tarafından bir çalışma yapılmış ve şu anda günümüzün koşullarına göre uygun bir şekilde mezuniyet sonrası öğrencilerin cevap verebilecek bir müfredat hazırlamıştır. Önümüzdeki yıllarda bu danışma kurulunda, okuyan ve mezun öğrencilerimizi dahil ederek, gerçekten ihtiyaca cevap veren bir müfredat hazırlanacaktı" dedi.
Müfredatlarında dünyada ve Türkiye'deki üniversitelerde ortaklaşa olan birçok kısmın olduğunu dile getiren Özdemir, "Ancak bizim müfredatın en önemli farkı, seçmeli ders sayısının arttırılması ve öğrencilerimize farklı uzmanlık alanının yetiştirilmesine önem verdik. Öncelikle beslenme ve spor ilişkisi dersleri öne çıkmaktadır. Diğer taraftan son sınıftaki öğrencilerimizin bir yarıyılı tamamen sektörde geçirmeleri için bir müfredat hazırlanmış ve böylece öğrenciler mezun olmadan tecrübe sahibi olacaklardır. Bu da bizim birçok kamu, kurum, kuruluş ve özel sektörle güçlü iş birliği getirmiş olacak ve bu müfredatı birlikte yürütmüş olacağız. Böylece bu müfredatın sonunda öğrencilerimiz, bölümü başarı ile tamamladıkları zaman teorik bilgilerinin yanı sıra en az bir yıllık mesleki tecrübeye sahip olacaklardır. Bu da bize şimdiye kadar diğer bölümlerden mezun olan öğrencilerden bizim bölümden mezun olacak öğrencilerden bir farklılık oluşturmaktadır. Yani tecrübe ile mezun olacaklardır. Üniversitemizde buna çok önem verdiğimiz için kontenjanlarımız düşük, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının da buna bağlı olarak düşük olması ve uygulamalarda birebir eğitim yapılması en büyük avantaj olarak karşımıza çıkmaktadır" ifadelerini kullandı.
“BÖLGEDEKİ DİĞER ÜNİVERSİTELERDE BU BÖLÜM YOK”
Bölgedeki diğer üniversitelerde beslenme ve diyetetik bölümünün olmadığının altını çizen Özdemir, "İlk kez üniversitemizde olacak. Dolayısıyla bu da mezunlarımıza geniş bir istihdam alanı sağlamış olacaktır. Zaten bu bölümü açmamızdaki en önemli etkenler, bu bölgeden gelen taleplerdir. Bu talepler doğrultusunda rektör ile güçlü bir ilişki içerisinde eğitim-öğretim müfredatımızı yürütmeyi düşünüyoruz. Müfredatın başarılı olarak uygulanmasında öğretim kadrosu ve laboratuvar alt yapısı çok önemli. Bölümümüzün bu konuda öğretim kadrosu ve laboratuvar alt yapısı üst düzeyde, hepsi kendi alanlarında başarılı olan, sağlığın geliştirilmesi, hastalıkların önlenmesi ve tedavilerinde, yiyecek- içecek sektöründe mesleki beceri ve tecrübelerini uygulayabilen, besinler, beslenme, diyetetik, yönetim ve diğer alanlarda temel bilgi, bilimsel duruş ve mesleki yetenek ve donanımlara sahip, beslenme, besin araştırmaları, hastane, beslenme ve diyet servisleri, ticari yiyecek ve içecek servisleri, halk sağlığı ve toplumu yeterli ve dengeli beslenme konusunda eğitim almış, sorumluluk kazanmış, çözüm üretebilen bilinçli bir beslenme, sağlık anlayışı ile öğrencileri yetişmek en büyük hedefimizdir. Bunu da yerine getirmek için laboratuvar alt yapısı, öğretim kadrosundan bahsettik. Dünyadaki bütün bilimsel yayınları izlemek, takip etmek için çok üst düzeyde gelişmiş bir merkezi kütüphanemiz var. Bu kütüphanede çok sayıda basılı kaynak ve elektronik kaynaklar mevcut olup, böylece öğrencilerimiz her türlü kaynağa ulaşabilecektir. Bunun yanında öğrencilerimizin sadece mesleki becerilerini kazandırmalarının yanında onların kişisel bilgi ve becerilerini geliştirmek için her türlü sosyal kültürel alt yapı bulunmaktadır. Öğrencilerimizi teşvik etmekteyiz. Bu konuda her türlü gerekli imkan bulunmaktadır" ifadelerini kullandı. (İha)