“FATURAYI EMEKÇİYE ÖDETEMEZSİNİZ”


 

KESK Mersin Şubeler Platformu Dönen Sözcüsü Sinan Muşlu, döviz kurlarındaki artış nedeniyle kamu çalışanlarının maaşlarında kayıplar oluştuğuna dikkat çekerek, “Krizin faturasını emekçilere ödetmek isteyen söylem ve girişimlere emekçilerin karnı tok” dedi.

Mehmet Nabi Batuk

Kamu Emekçileri Sendikalar Konfederasyonu (KESK) Mersin Şubeler Platformu bileşenleri Eğitim – Sen Şube Binasında düzenlediği basın toplantısında, özellikle döviz kurlarındaki hareketliliği değerlendirdi. Yaşananların bir ekonomik kriz olduğunun vurgulandığı açıklamaya Eğitim Sen Şube Başkanı Sinan Muşlu, SES Şube Eşbaşkanı Özge Göncü, BES Şube Başkanı Yusuf Kaya, Kültür Sanat Sen Şube Başkanı İmam Özdemir ve birçok sendika temsilcisi katıldı. Ekonomideki dalgalanmaların nedeninin “AKP’nin uyguladığı katıksız neoliberal politikaların kaçınılmaz olarak geldiği nokta krizdir” sözleri ile yorumlayan KESK Mersin Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü ve Eğitim Sen Şube Başkanı Sinan Muşlu, “16 yıldır kendi gemilerinde, gemiciklerinde sefa sürenlerin şimdi aynı gemideyiz demelerinin nedenini biliyoruz. Krizin faturasını emekçilere ödetmek isteyen söylem ve girişimlere emekçilerin karnı toktur” diyerek tepkisini dile getirdi.

“BELİRSİZLİK KRİZİ DERİNLEŞTİRDİ”
ABD ile son bir-iki hafta içinde yaşananları hatırlatan Muşlu, “İki devlet arasında gerçek yüzünün tam bilinemediği gerginlikten çok öncesinden, AKP ve iktidar ortağı MHP dışında tüm kesimler tarafından bir ekonomik krizin, resesyonun geldiği yıllardır söylenmekteydi. Yandaş medya sağırları, körleri oynasa da uzun süredir pazarlar yangın yerine dönüştü. Dolar bu kadar yükselmeden de patates, soğan, domates başta olmak üzere temel gıdaların fiyatları cep yakıyordu. Bu kriz, küresel kapitalist bunalımın ve ülkedeki siyasal rejim krizinin bileşkesi olarak karşımıza çıkmıştır. 24 Haziran seçimleri sonrasında; yeni rejimin ortaya çıkardığı belirsizlikler, 24 ay süren OHAL hukuksuzluğunun kalıcılaşması, kamu kurum ve hizmetlerinde liyakat ve kanunilik ilkesinin terk edilmesi, genel olarak hukuk devleti ilkesinin yaygın bir şekilde ihlal edilmesi gibi koşullarda iyice kırılgan hale gelen ekonomi beklenen krize girmiştir” diye konuştu.

“İKTİDAR GÜNÜ KURTARMA AMACINDA”
Ekonomik krizin en büyük nedeninin hükümetin yanlış uygulamaları olduğunu söyleyen Muşlu “AKP Genel Başkanı’nın bir hafta önce açıkladığı 100 günlük icraat metni ve Hazine ve Maliye Bakanı’nın 10 Ağustos 2018 tarihinde açıkladığı Yeni Ekonomi Modeli ekonomik krize yönelik bir çözüm sunmamaktadır. Bu modelde bol laf, bol şema dışında hiçbir yenilik yoktur. Yalan üzerine kurulu bir modelden emekçilere bir fayda gelmez. YEM’in en büyük yalanı katılımcı bir model olduğu iddiasıdır. Günlerdir sermaye ile toplantı üzerine toplantı yapılmasına rağmen bir kez olsun emekçilere tek bir soru sorulmamıştır. Bu model yüzde 1’in modelidir, içinde yüzde 99 yoktur. Emekçilerin sorunlarına bir çözüm içermeyen ve sermaye açısından günü kurtarma amacında olan iktidarın planlarının ortalama ömrü bir haftayı geçememektedir” diye konuştu.  

“ENFLASYONU VE FAİZİ ARTTIRAN POLİTİKALARA DERHAL SON VERMELİDİR”
Kamu emekçilerinin yılbaşından bu yana döviz kuru etkisiyle yaşadığı maaş kaybının Dolar bazında yüzde 18, Euro bazında yüzde 11 olarak gerçekleştiğini söyleyen Muşlu sözlerine şu cümlelerle devam etti: “Emekliler için kayıp Dolar bazında yüzde 37 iken, Euro bazında ise yüzde 32 oranındadır. En büyük kayıp sabit ücretli olan asgari ücretlilerde yaşanmaktadır. Temmuz ayında ortaya çıkan ‘enflasyon açığı’ nedeniyle asgari ücretlilerin kaybı dolar bazında yüzde 42 ve Euro bazında ise yüzde 37’dir. Emekliler ve asgari ücretlilerdeki yoksullaşma diğer emekçi gruplarına göre daha derindir. Gelir düzeyi düşüklüğü yoksullaşma oranını arttırmaktadır. Siyasal iktidar halkın tümünü yoksullaştıran, gelir dağılımında adaletsizliği derinleştiren enflasyonu ve faizi arttıran politikalara derhal son vermelidir.”

“EKONOMİK KRİZİN HUKUK VE DEMOKRASİ KRİZİNDEN BAĞIMSIZ OLMADIĞI GÖRÜLMELİDİR”
“16 yıldır kendi gemilerinde, gemiciklerinde sefa sürenlerin şimdi aynı gemideyiz demelerinin nedenini biliyoruz. Krizin faturasını emekçilere ödetmek isteyen söylem ve girişimlere emekçilerin karnı toktur” diyen muşlu şu ifadeleri kullandı:  “İktidarın şu an içine girdiği krizi yönetebilmek için daha çok otoriterleşme tutumu krizi derinleştirmekten öte bir sonuç doğurmaz. Hamasi nutuklara, savaş naralarına son verilmeli, döviz krizinin olumsuz etkileri nedeniyle ortaya çıkan gelir kayıplarının azaltılması için acil bir eylem programı açıklanmalıdır. Olası işten atmalara karşı işten çıkarmaların yasaklandığı ilan edilmelidir. Türkiye’deki ekonomik krizin hukuk ve demokrasi krizinden bağımsız olmadığı görülmelidir. Tek adam rejimi sürekli kriz hali demektir. Cumhuriyet rejimi demokratikleşmediği sürece bir kriz bitse de yeni krizler yaşanacaktır. Kapitalizmin kendisi krizlere gebedir ve nihai krizi çöküştür. Emekçiler çöküşün altında kalmamak için sınıfsal mücadeleyi yükseltecektir.”



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA