Mersin Barosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Başkan Vekili Gazi Özdemir ve yönetim kurulu üyelerinin ev sahipliğinde Mersin Barosu Sosyal Tesisleri Lokali’nde düzenlenen resepsiyona, Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan, Tarsus Cumhuriyet Başsavcısı Sabri Kılıç, Mersin Adalet Komisyonu Başkanı Mustafa Kahveci, İl Emniyet Müdür Yrd. Ömer Akpınar, 1. İdare Mahkemesi Başkanı Mustafa Serdengeçti, CHP Mersin Milletvekilleri Av. Alpay Antmen, Av. Ali Mahir Başarır ve Cengiz Gökçel, AKP Mersin Milletvekilleri Av. Zeynep Gül Yılmaz ve Hacı Özkan, CHP Mersin İl Başkanı Av. Adil Aktay, KKTC Mersin Başkonsolosu Ayşen Volkan İ nanıroğlu, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Korkmaz, Noter Odası Başkanı Ahmet Yeşildağ, avukatlar, stj. avukatlar ve çok sayıda davetli katıldı.

“BİAT ETMEDEN ADALETİN BEKÇİSİ OLDUK”

Gecenin açılış konuşmasını yapan Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, yeni adli yılın, ülkemize ve milletimize umut ışığı olması gerektiğini ifade ederek, “İnsanlara adalet umudu verebilmek için de, hukukun üstünlüğü ve bununla birlikte vatandaşların adalete olan güveni sağlanmalıdır. Hâkimiyle, savcısıyla, avukatıyla, önümüzde yoğun ve zor bir süreç bizleri bekliyor. Hukuk devletinin var olmasında ve yaşatılmasında en büyük rolü üstlenen, bağımsız ve tarafsız yargının üç sacayağından biri olan biz avukatlar; her zaman, her yerde ve her durumda korkusuzca sorumluluğumuzun bilincinde olduk,  biat etmeden adaletin bekçileri olduk ve olmaya da devam edeceğiz. Ülkemizin içinde bulunduğu zor şartlar altında hassas ve zor görevlerimizi, özveriyle sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.

“ÜSTÜNLERİN HUKUKU DEĞİL, HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ TESİS EDİLMELİ”

“Gün, yargının kurucu bileşenleri olarak hep birlikte ülkemize, hukuka, adalete, demokrasiye, uğrunda bedeller ödediğimiz özgürlüğümüze ve bağımsızlığımıza sahip çıkma günü” diyen Yeşilboğaz, “Bu değerlerimize hukukçular olarak biz öncülük edip sahip çıkmazsak, kim sahip çıkacak?  Hukukumuzun yozlaşmasının ve yozlaştırılmasının karşısında sessiz ve seyirci kalmamalıyız. Bunun için üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmeli, savunmalı ve korumalıyız. En büyük düşman adaletsizliktir, yozlaşmış hukuktur, topal bir adalet sistemidir. Bir devlet varlığını; silahla, sopayla değil, bağımsız ve tarafsız adaletin tesisi ile sürdürebilir” ifadesini kullandı.

“DEVLETİN AYAKTA KALMASI, O ÜLKENİN HUKUK SİSTEMİ İLE DOĞRUDAN İLGİLİDİR”

Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Biz avukatlar sadece mahkeme salonlarında ve bürolarımızda değiliz. Unutmamalıyız ki bizler ezilen, haksızlığa uğrayan insanların, yok edilmek istenen doğanın, sesi çıkmayan hayvanların sesiyiz. Kısacası haksızlığa uğrayanlar neredeyse, biz de oradayız. Sesini çıkaramayan kim varsa, onlar için bizler sırtımızı hukuka dayayarak, adaletli yargılama için mücadele ediyoruz. Herkes için demokrasiyi, adaleti, insan haklarını savunmak için mücadele ediyoruz. Bir toplumda adalet olmazsa ne huzur, ne de barış olur. Huzur ve barış olmayan bir toplumda sosyo-ekonomik kalkınmanın olması mümkün değildir. Dolayısıyla devletin ayakta kalması da, yok olması da o ülkedeki hukuk sisteminin işleyişiyle doğrudan ilgilidir.

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ise adaletin önemini 1922 yılında şu sözleriyle en güzel şekilde ifade etmiştir: “Hükümet, memlekette yasayı egemen kılmak ve adaleti iyi dağıtmakla görevlidir. Bu itibarla adalet işi pek önemlidir. Bu sebeple adalet siyasetimizi de açıklamayı faydalı buluyorum. Adliye siyasetimizde izlenecek amaç, evvelâ halkı yormaksızın hızla, isabetle, güvenle adaleti dağıtmaktır. İkinci olarak, toplumumuzu ve toplumları adalet düzeyi derecesinde bulundurmak zorundayız. Bu hususları karşılamak için mevcut yasa ve usullerimizi, bu görüş noktalarından düzeltmekteyiz, yenilemekteyiz ve yenileyeceğiz. Bu nedenle her bağımsız devletin bir ayrılmaz hakkı olan adalet dağıtma görevine kimseyi karıştıramayız.”

“BİR GÜN HERKESİN ADALETE VE DEMOKRASİYE KAVUŞMASINI UMUT EDİYORUM”

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün ,‘Adalet Mülkün Temelidir’ sözünden hareketle biz hukukçular olarak amacımız; millet huzurunda sadakat yemini ile giydiğimiz ve adına cübbe dediğimiz ateşten bir gömlek içerisinde; vicdanımızın sesiyle, büyük bir inançla ve azimle sadece adalete hizmet etmek olmalıdır. Atatürk ilkelerine, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletine bağlı hukukçular olarak; yargının bağımsız bir yapıya kavuşması için yargının tüm bileşenlerinin gerekli sorumluluk ve özeni göstermesi gerektiğini düşünerek, bir gün bu ülkede yaşayan herkesin adalete ve demokrasiye kavuşmasını umut ediyorum.

Bu vesileyle; Türkiye’nin gerçekten bir hukuk devleti olmasını, hukukun üstünlüğünün, insan haklarının, bağımsız, adil yargılamanın, demokrasinin ve sağduyunun egemen olmasını diliyor, başta hukuk alanında çok önemli devrimler yapan Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü ve görevi başında şehit olan yargı mensuplarımızı saygıyla ve rahmetle anarak, yeni adli yılın ülkemize, milletimize, adaletin bekçisi avukatlarımıza ve yargı çalışanlarımıza bir kez daha hayırlı olmasını diliyorum.”