GİZEM EKİCİ
Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, yaklaşık bir yıldır tutuklu olan 17 avukatın, tahliye edilmelerinin üzerinden henüz 24 saat geçmeden yeniden tutuklanmasına ve hak ihlallerine dair açıklama yaptı. Tutuklamaların hukuksuz olduğunu savunan Yeşilboğaz, avukatların bir an önce serbest bırakılmasını istedi.
“24 SAAT İÇİNDE NE DEĞİŞTİ?”
Avukatların yargılaması sürecinde hak ihlallerinin yaşandığını dile getiren Baro Başkanı Yeşilboğaz, “İstanbul’da 17 meslektaşımız, yapmış oldukları savunma mesleği nedeniyle yaklaşık bir yıldır haksız ve hukuka aykırı bir biçimde cezaevlerine kapatılmış olup, 10-14 Eylül tarihleri arasında yapılan duruşmalarında, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edilmelerine karar verilmiştir. Serbest bırakılan meslektaşlarımız henüz 24 saat geçmeden aynı gün, aynı heyet tarafından, akıl almaz bir şekilde, hiçbir evrensel hukuk kaidesi dahi tanınmadan yeniden tutuklanmışlardır. Tutuklanmak üzere yakalama emri çıkarılmasına ilişkin bir yasa hükmü yoktur. Akla, mantığa uymayan, evrensel hukuk kurallarının çiğnendiği bu uygulama ile maalesef mahkemeler kendi bağımsızlığını ve tarafsızlığını inkâr emiştir. Adil yargılanma hakkı tüm unsurları ile ihlal edilmiştir. Meslektaşlarımızın bulundukları hücreden çıkması gerektiğini düşünen heyet, ne olmuştur ki aradan 24 saat dahi geçmeden bu kararından vazgeçmiştir? 24 saat içinde ne değişti? 37. Ağır Ceza Mahkemesi Başkan ve Üyeleri kamuoyuna açıklama yapmak zorundadır. Mahkeme heyetinin 14 Eylül 2018 tarihindeki tahliye kararına savcılığın yaptığı basmakalıp itiraz dilekçesi aynı gün değil, 17 Eylül 2018 tarihinde değerlendirilmesi gerekiyordu. Bu karar gerçekten bağımsız ve tarafsız bir Mahkeme kararı mıdır? Yoksa mahkeme, tahliye kararının ardından siyasi bir baskıya mı uğramıştır?” diye sordu.
“EVRENSEL HUKUK KURALLARI ÇİĞNENDİ”
Tahliye kararının ardından gelen tutuklamaların evrensel hukuk kurallarına aykırı olduğunu vurgulayan Baro Başkanı Yeşilboğaz, “Hukuk tarihinde böyle bir karar görülmemiştir. Tahliye kararının ardından bir savcının yasal olmayan itirazı üzerine, meslektaşlarımızın aynı gün hukuka aykırı bir şekilde tekrar tutuklanması, işin aslını apaçık ortaya koymuştur. Evrensel hukuk kurallarının çiğnendiği bu karar, mahkemelerde hukuk güvenliğinin sıfırlandığını göstermiştir. Ayrıca, hak ihlallerine uğrayan meslektaşlarımızın savunmasını yapan avukatlarımız da saldırıya maruz kalmış, mahkeme salonundan yerlerde sürüklenerek, tekmeyle, yumrukla çıkarılmıştır. 12 Eylül döneminde bile meslektaşlarımız bu davranışa maruz kalmamıştır. Vicdan ve adaleti mumla aradığımız günlerden geçiyoruz. Çünkü yaşanan bu olayda hukuk ağır bir şekilde ihlal edilmiş, hukuk düzeninin işlerliğinden söz etme imkânı ortadan kalkmıştır. Adaleti temsil eden Adalet Bakanı’nı göreve davet ediyorum. Adalet Bakanlığı ve HSK derhal bu dosya ve mahkeme için bir inceleme başlatmalıdır. Adaletin yeniden güven tesisi ile bu hukuksuzluğa dur demelidir. Adil yargılama hakkının ihlal edilmemesi için mücadele etmelidir. Adil yargılanma adaletin ve demokrasinin temel koşullarındandır” diye konuştu.