GİZEM EKİCİ
Mersin Valiliği himayesinde Ticaret İl Müdürlüğü koordinesinde Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nce (ESOB) bu yıl 25. gerçekleştirilen Ahilik Kültürü Haftası renkli ve coşkulu törenle kutlandı.
Ahilik kutlaması ESOB Başkanı Dinçer ve oda başkanları ile yönetim kurulu üyelerince Cumhuriyet Alanında Atatürk Anıtına çelenk sunulmasıyla başladı. Mersin Milletvekili Alpay Antmen ve Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna’nın da katılım gösterdiği çelenk sunma töreni sonrası birliğe bağlı oda başkanı ve yönetim kurulu üyeleri Büyükşehir Bandosu eşliğinde Cumhuriyet Alanından Ulu Cami meydanına kadar kortej yürüyüşü gerçekleştirdi.
Ulu Cami Meydanındaki kutlamalara ise; Mersin Valisi Ali İhsan Su, Mersin Milletvekili Hacı Özkan, Mersin Milletvekili Alpay Antmen, KKTC Mersin Konsolosu Ayşen Volkan İnanıroğlu,Toroslar Kaymakamı Ahmet Hikmet Şahin, Büyükşehir Genel sekreter Yardımcısı Hasan Gökbel, İl Jandarma Komutanı J.Kd Albay Şerafettin Yılmaz, Vergi Dairesi Başkanı Adem Güngör, Defterdar Hatice İşcen Ercoşman,Çalışma ve İş Kurumu Müdürü Mustafa Kutlu, Ticaret il Müdürü Hacı Akif Yıldız, TRT Çukurova Müdürü Sabahattin Karaman ile bazı daire müdürleri, oda başkanları ve yöneticileri ile EKK Başkanları, esnaf ve sanatkarlar ile öğrenciler katılım gösterdi.
“İNSANLAR HUZURLU VE MUTLU DEĞİL”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasının ardından Mersin ESOB Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer tarafından açılış konuşması yapıldı. Dinçer Ahilik geleneğinin Anadolu medeniyetinin özünü oluşturarak Asya’dan Avrupa’ya yayılan, ticaretin ve sanatın gelişimine katkı veren 800 yıllık tarihi mirasımız olduğunu vurguladı. Konuşmasında ülkemizin yokluk ve imkansızlıklarla mücadele ettiği geçmiş dönemlere kıyasla, günümüzde daha rahat bir yaşam sürüyor olmamıza rağmen insanlarımız huzurlu ve mutlu olamadığının altını çizen Başkan Dinçer, “Gençlerimiz, kısa yoldan para kazanmayı, doğru ve dürüst iş yapmaya; masa başında, kolay işlerde çalışmayı, eğitimli ve nitelikli bireyler olmaya tercih ediyor. Tüm bu durumlar, özümüzde bizi biz yapan değerlere yabancılaşmamızdan kaynaklanmaktadır. Bilindiği üzere, çalışma hayatında yerel değerlerimizi yaşatarak, gelenek ve göreneklerimize sahip çıkarak küresel çapta işler yapmak, ufkumuzu geliştirmek ve yenilikleri takip etmek insanı odağına alan Ahilik felsefesinin temelini oluşturmaktadır. Bugün herkesin dilinde olan, iş yaşamında kalite, verimlilik, uzmanlaşma gibi kavramların kökeninde ahilik teşkilatının izleri yatmaktadır. Ahiliğin kurucusu Ahi Evran’ın esnaf ve sanatkârlarımıza verdiği ‘Ahinin eli, kapısı, sofrası açık olmalı; gözü, beli ve dili kapalı olmalı’ öğüdü; toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan güvenin, hoşgörünün, ticaret ahlâkının, vefanın ve kanaatkârlığın en güzel ifadesidir” dedi.
“ESNAF GÜÇLÜ OLURSA, GELECEĞE GÜVENLE BAKABİLİRİZ”
Konuşmasını “Bizler Ahiliği sadece, esnaf ve sanatkarların geçmişten gelen bir gurur kaynağı olarak değil, aynı zamanda büyük bir değişim ve dönüşüm içinde olan ülkemizin ölümsüz bir ışık kaynağı olarak da görüyoruz” şeklinde sürdüren Dinçer, “Ahiliğin küreselleşen dünyada bize tek başına yol gösterici olmayacağını düşünebiliriz. Ancak; günümüzde gelişmişlik göstergesi olarak kabul edilen eğitim, ekonomi, sağlık ve sosyal hayat gibi konularda, ahilik teşkilatınca geçmişte atılan temellerin halen önemini koruduğu, sağlam ve tutarlı olduğu bilinen bir gerçektir. Onun için herhangi bir hukuk kuralı olmaksızın zamanın ekonomik ve sosyal hayatının yönlendirilmesini sağlayan Ahilik teşkilatının mirasçısı olmak bizler için bir gurur kaynağıdır. İyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği bir sosyo-ekonomik düzen olan ahilik, ahlak, eğitim-bilim, teşkilatlanma, kalite-standart, üretici-tüketici ilişkisi; denetim konularda yaşadığı dönemin toplumsal yapısını düzenlemiş bir sistemdir. Öyle olduğu içindir ki Selçuklu Devleti dağıldığı zaman yeniden bir imparatorluk kurulurken ahilik teşkilatı çok önemli bir görev üstlenmiş ve yeni kurulan Osmanlı Devleti'nin temellerini oluşturmuş ve 600 yıl civarında hüküm süren bir imparatorluğun oluşumunda çok önemli katkıları olmuştur.
Temelinde yardımlaşma ve dayanışma geleneği olan esnaf ve sanatkarlarımızın, bugünlere gelmemizde çok büyük katkıları vardır. Bu tür yapıları ne kadar güçlü tutarsak ve bu anlayışı yeni nesillere ne kadar güçlü aktarabilirsek geleceğimize de o derece güvenle bakarız. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi ‘Tarihlerini Bilmeyen Toplumlar Yok Olmaya Mahkumdur’. Bu sebeple, ecdadımızdan aldığımız bu kutsal emaneti daha da zenginleştirerek, Ahi Evran-ı Veli'nin ‘Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir; akıl, ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir’ öğretisi ile sonraki nesillere aktarmak için çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“KENDİMİZİ GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ”
“Hep birlikte, teknolojik ve bilimsel gelişmelerin, bilgi erişiminin, her alanda değişim ve dönüşümün çok hızlı yaşandığı bir döneme tanıklık ediyoruz” şeklinde konuşmasını sürdüren Dinçer, “Mal ve hizmet üretmenin yapısı, biçimi ve niteliği değişiyor. Teknoloji sürekli değişiyor ve gelişiyor. Daha önce aklımıza dahi gelmeyen ürün ve hizmetler, her geçen gün karşımıza çıkarak bizleri şaşırtmaya devam ediyor. Üretim bantlarında insanların yerini robotlar almaya başladı. Yapay zeka hayatın her alanında kendini hissettiriyor. Veri analizlerinin önem kazandığı; sanal gerçeklik, nesnelerin interneti gibi terminolojilerin kullanılmaya başlandığı Endüstri 4.0 çağına ayak uydurabilmek için bilinçli ve gelişime açık olmalıyız. 300 yıllık sanayi devrimi tarihinde, esnaf – sanatkârlık meslekleri kendini yenileyerek varlıklarını sürdürmeye devam etmiştir. Yeni dönemde yaşadığımız Endüstri 4.0 çağı, kendine uygun esnaf ve sanatkarını yaratacaktır. Mersin Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği olarak, esnaf ve sanatkârlarımızın, yanlarında çalışanların bu değişim ve dönüşüme ayak uydurabilmeleri için çalışıyoruz. Aynı şekilde esnaf kardeşlerimin de dünyadaki gelişmeleri takip ederek, kendilerini geliştirmelerini istiyoruz” dedi.
“ESNAF TOPLUMUN BEL KEMİĞİDİR”
Başkan Dinçer şöyle devam etti: “Esnaf-sanatkarlarımız ülkemiz için ekonomik olduğu kadar sosyal bir olgudur aynı zamanda. Toplumun orta direği, bel kemiğidir. Özellikle %90’ı küçük işletmelerden oluşan ekonomimiz için vazgeçilmez bir unsurdur. En hakiki mürşid ilimdir diyen Mustafa Kemal, çağı yakalamanın önemini vurguladığı gibi, “Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, Bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız” diyerek esnaf ve sanatkârlığın öneminin altını çizmiştir. Hepinizin bildiği gibi, dünya artık tek bir pazar haline gelmiş, rekabette sınırlar kalkmıştır. Küresel gelişmeler nedeniyle esnaf-sanatkarlarımız hızla yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bugün Mersin’de her 10 işletmeden 3’ü 1 yıla varmadan kapanıyor ve sadece 1 tanesi 5 yıl ve üzerine çıkabiliyor. Maliyetlerimiz ve mücadele etmek zorunda kaldığımız etkenler her geçen gün artmakta. İşsizlik, niteliksiz mesleki eğitim, şiddete eğilim ülkemizin en önemli sorunlarının başında yer alıyor. Kendimizin ve ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkınmasında istikrarı sağlamak ve bütün bu sıkıntıların üstesinden gelebilmek adına değerlerimize bağlı kalarak, merkezinde insan olan Ahilik sistemini korumak ve yaşatmak için gerekli çalışmaları el birliğiyle yürütmeliyiz. Günümüzde birçok gelişmiş ülkede, esnaf-sanatkar ve küçük işletmelere verilen önem konusunda ciddi bir yönelme görülüyor. Girişimcilik birçok teşvik mekanizması ile destekleniyor. Sadece işletmeleri büyüterek ekonomik amaçlara ulaşılamadığı yavaş da olsa anlaşılıyor. Kesimimizin gösterdiği özverili çalışmaların dikkate alınmaması, ileride telafisi mümkün olmayacak ekonomik ve sosyal sorunlara ve toplumsal çöküntülere yol açacaktır.
Bu bağlamda, toplumun sosyal ve ekonomik dokusu ile son derece uyumlu olan esnaf-sanatkarın varlığını koruyacak tedbirleri almak son derece önemlidir. Bizler esnaf-sanatkar camiası olarak, işletmemizle, çalışanımızla ve teşkilatımızla kendimizi yeni süreçlere ve gelişmelere uyarlamaya çalışıyoruz. Gelişim ve değişime ayak uydurmak için göstereceğimiz çaba ve özveriye karşılık, Devletimizden beklentimiz de daima yanımızda yer almasıdır. Bugüne kadar, esnaf ve sanatkarlarımıza Devletçe verilen hiçbir destek karşılıksız kalmamış, toplumumuza istihdam ve katma değer olarak geri dönmüştür. Amacımız; Ahilik ilkeleri ışığında, kaliteli mal ve hizmet üreten, kendini yenileyip geliştiren, yaratıcı, rekabet edebilen ve güvenilir bir esnaf ve sanatkar topluluğu yaratabilmektir”
“AHİLİK KÜLTÜRÜNE SAHİP ÇIKILMALI”
Daha sonra söz alan Milletvekili Alpay Antmen de, ahiliğin esnaf ve sanatkara getirdiği kuralların yanında insanla sosyal yaşamı da bir araya getirmiş bir kültür olduğunu belirterek, “Ahilik iyi ahlak ve manevi değerleri hayata geçiren köklü bir gelenek. Esnaf ve sanatkarları çırak-kalfa-usta hiyerarşisi doğrultusunda sağlam bir eğitimden geçirmiş, görgü kurallarının yanında askeri bilgi ve becerileri de vermiş bir kültür. Ayrıca, günümüzde birçok kuruluşun ayrı ayrı yaptığı işleri tek başına yapan köklü bir kuruluştur Ahilik. Ahilik, okudukça bir deryadır” dedi. Ahilik kültürüne her zaman sahip çıkılması gerektiğinin altını çizen Antmen törene katılanların haftasını kutladı.
Mersin Milletvekili Hacı Özkan da, “Aranızdan gelerek Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görev yapan bir kardeşiniz olarak biliyorum ki, bizde esnaf ve sanatkar, sadece ticaretle, sadece ekonomik faaliyetle iştigal eden bir kesim asla değildir. Selçuklu döneminden başlayarak, Ahilik kültürü altında esnaf ve sanatkar, bu ülkenin her zaman mayası olmuş, çimentosu olmuş, ülkeyi ayakta tutan, bir arada tutan, ülkemize istikamet çizen bir vazifeyi, asırlar boyunca hakkıyla yerine getirmiştir” dedi.
“AHİLİK EVRANI, DEĞERLER BÜTÜNÜDÜR”
Son olarak söz alan Mersin Valisi Ali İhsan Su ise “Milletimiz sahip olduğu kültürel değerlerle dünya medeniyetine birçok armağanlar sunmuştur. Sanatın, ticaretin ve mesleğin olgun kişilik, güzel ahlak ve doğrulukla yoğrulduğu ahilik geleneği de bu kültürel mirasımız arasında önemli bir yer tutmaktadır. Ahi Evran tarafından 13. yüzyılda kurulan Ahilik Teşkilatı, toplumun sosyal, kültürel ve ekonomik hayatının düzelmesinde önemli bir rol oynayan büyük bir değerler bütünüdür. Bu değerler bütünün günümüzdeki esnaflar tarafından benimsenerek yaşatılması oldukça önemlidir" diye konuştu. Ahilik sisteminin sağladığı verimliliğin, uyguladığı kalite kontrol sisteminin, yetiştirdiği kalifiye iş gücünün ve üretim sistemine getirdiği etik değerlerin günümüzde de sosyoekonomik gelişmeye katkı sağlayacağını kaydeden Su, "Biz her zaman esnafımızın, sanatkarımızın yanında olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Onlar alın teriyle bütün vatandaşlarımıza her gün güler yüzle, iyi dileklerle hizmet etmektedirler. Bizlerde hem esnaflarımız hem de vatandaşlarımız için varız" dedi.
Konuşmaların ardından, Şubat yapım Sezai Yeşilyurt tiyatro grubunca temsili şed kuşatma töreni yapıldı. Ardından yılın il çırağı, kalfası ve ustasına ödülleri verildi. Kutlama Ulu Cami alanında geleneksel ahi pilavı ikramı ile sona erdi.
Kutlamalar da Mersin ESOB yönetimince “Yılın Ahi”si seçilen Mersin Valisi Ali İhsan Su’ya Birlik Başkanı Talat Dinçer tarafından Ahilik Kaftanı giydirildi. Vali Ali İhsan Su, kutlama sonunda Başkan Dinçer’le birlikte misafirlere ahi pilavı dağıttı.