HAL’İMİZ HAL DEĞİL!


 

Mersin’de Büyükşehir Belediyesi ile Toptancı Hali’nde faaliyet gösteren sebze meyve komisyoncularını sık sık karşı karşıya getiren; dükkan kiralama ve satın alma sorununun çözümü için hükümete çağrı yapıldı.

Mersin Toptancı Hali’nde faaliyet gösteren meyve ve sebze komisyoncuları sorun ve taleplerini dile getirmeye çalışırken, ‘Bir dokun bin ah işit’ atasözünü akıllara getirdi!

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 2 No’lu Meyve ve Sebze Komisyoncuları Meslek Komitesi Başkanı Gürgin Özkan gerçekleştirdiği yazılı açıklama ile sektöre yönelik değerlendirmeler yaptı. Haksız uygulamalarla karşı karşıya bulunduklarını belirten Özkan, özellikle dükkan kiralama ve satın almaları noktasında yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Halde faaliyet gösteren her bir firmanın 100 metrekarelik dükkanlarda çalışmasına izin verildiğini anlatan Özkan, “Maalesef 100 metrekarelik alanlara hapsedilmiş durumdayız. Tekelleşmenin önüne geçmek adına bir kişinin kendi şahsına ikinci bir dükkan almasına izin verilmiyor. 1980’lerde çıkan Hal Yasası’nın revize edilmesi gerektiğine inanıyoruz” dedi.

Özellikle üretimin yoğun olduğu, malın yoğun geldiği dönemlerde ürünü indirip saklayacak yer bulmakta zorlandıklarını belirten Özkan, ikinci bir dükkan alabilmek için yeni şirketler kurmak durumunda kalmayıp her firmanın istediği gibi büyümesine olanak sağlanması gerektiğini söyledi.

Yalnızca Mersin pazarına değil, dünya pazarına hitap ettiklerini, Mersin Hali’nin bölgenin en büyük hali olduğunu anlatan Özkan, şunları söyledi: “Eğer ikinci, üçüncü dükkanın ruhsatına izin verilirse firmalarımızın Malezya, Pakistan, Hindistan gibi ülkelerdeki firmalarla çalışma olanağı olur. Yurtdışına açılabiliriz. Böylece oradan getirdiğimiz ürünleri Türkiye genelinde daha uygun fiyatlarla satıp hem firmamızı büyütüp hem de kurumsal yapımızı güçlendirebiliriz. Oysa şu anda yurtdışından gelen bir firma 100 metrekarelik alanımızı görünce bizimle çalışmak istemiyor. Kaliteli mal kaliteli Pazar demek, büyümemizin önüne geçilmemeli.”

“DÜKKANLARIMIZI KİRALAYAMIYORUZ”

Mersin Hali’nin Türkiye’de özelleştirilmiş 4 halden birisi olduğuna da dikkat çeken Gürgin Özkan, burada mülk sahibi olan bir kişinin mülkünü üçüncü bir kişiye kiraya verme yetkisi bulunmamasından da şikayetçi oldu. Bu konunun çözümü adına ilgili bakanlıklara müracaatlarını yaptıklarını ifade eden Özkan, yeni yapılacak kanuni düzenlemelerde bu taleplerine yanıt verileceğinin bildirildiğini söyledi. Sektörde çalışma sisteminin genellikle babadan oğla geçtiğini dile getiren Özkan şu bilgileri verdi: “Bizler babadan oğla geçen müesseseleriz. Her birimizin okuyan çocukları var. Örnek vermek gerekirse birimize bir şey olsa, eşlerimizin burayı idare edebilmesi çok zor. Ancak çocukların eğitiminin devam etmesi için gelirin de devam etmeye ihtiyacı var. Gelirini burayı kiralayarak sürdürebilmesine imkan tanınmıyor. Her yıl bankalardan varlığımızı devam ettirdiğimize dair teminat mektubu alıp belediyeye veriyoruz. Gerekirse kiracılardan bu mektubun iki katı istensin ama kiraya verilmesine de hak tanınsın.”

“IŞIKLANDIRMA SORUNU ÇÖZÜMLENMELİ”

Bir diğer konu olarak ışıklandırma sorununa değinen Gürgin Özkan, halde özellikle sevkıyat bölümünün yeterince aydınlatılmamasından şikayetçi oldu. Konuyu yazılı olarak belediyeye bildirdiklerini ama ilgili kurumun Enerjisa olduğunu öğrendiklerini kaydeden Özkan, bunun üzerine gerekli girişimlerde bulunduklarını ancak henüz istedikleri sonucu alamadıklarını söyledi.

Enerjinin özel sektöre geçmesiyle birlikte karanlıkta kaldıklarını belirten Özkan, şöyle konuştu:  “Yöneticilerin gayretiyle şu anda hal bölümünde sorun çözüldü. Akşam yanan ışıklarımız sabahın erken saatlerine kadar açık kalıyor. Giriş ve çıkışlar kontrol altında, MOBESE kameralarımız olup biteni görüyor ancak aynı şeyi toptancılar, sevkıyatçılar bölümü için söylememiz mümkün değil. Mersin Hal’i için Ortadoğu’nun en büyük hali değerlendirmesi yapılıyor. Ama günde 20 bin kişinin girip çıktığı bir yerin aydınlatmasında sorun yaşanıyor. Elektriksiz alanları özellikle geç saatlerde kontrol altına alabilmek mümkün değil, bu durum bizleri çok rahatsız ediyor. Bu bölümlerde yaşanacak herhangi bir

“EŞİT HAKLAAR SAHİP OLUNMALI”

olumsuzluğun hesabını kimse veremez ve tek sorumlu Toroslar Enerjisa olur.”

Halde satış yapan firmalar kadar toptancılar, sevkıyatçılar ya da çok amaçlı faaliyet gösteren firmaların da hal rüsumunu düzenli olarak ödediklerini vurgulayan Özkan, halde satışı yapılan ürünlerin sevkıyatçılar bölümünde paketlenip yurtiçi ya da dışına gönderildiğini, entegre bir yapı bulunduğunu ve her kesin eşit haklara sahip olması gerektiğini söyledi.

Hal Kayıt Sistemi’ne dahil olmaları nedeniyle borçların yatırılmaması ya da geciktirilmesi halinde anında bir tuş ile çalışmalarının durdurulduğunu hatırlatan Özkan, “Hal Kayıt Sistemi Ankara’ya bağlı bir sistem. Bizim satış yapabilmemiz adına hepimiz bu sisteme dahil oluyoruz ve birer şifre veriliyor. Bu şifrelerle faturalarımızı kesebiliyoruz. Borcumuz olması halinde ise anında sistem kapatılıyor ve satış yapamıyoruz. Eğer biz ödemelerimizi zamanında gerçekleştiriyorsak hak ettiğimiz hizmeti de almak istiyoruz” dedi.

CEZALARI KESMEK İÇİN ACELE EDİLMEMELİ

Hal Kayıt Sistemi ile alınan fatura bildirimlerinin künyelerin sevkıyatçılar ve ihracatçılar tarafından kullanıldığını anlatan Gürgin Özkan, ancak zaman zaman sistemin hata vermesi nedeniyle bu künyelerin ya da fatura bildirimlerinin TIR’lara yetiştirilemediğini söyledi. Sistemde görülmeyen kamyonların anında durdurulup ceza kesildiğini ifade eden Özkan, “Arkadaşlarımız bu durumda çok ciddi rakamlar ödemek durumunda kalıyor. Sonrasında sistemdeki sorun giderildiğinde gerçek anlaşılıyor ancak bu paraların geri ödenmesi çok zaman alıyor. Bu nedenle ilgililer ceza kesme noktasında acele etmemeli. Sistem açılınca eğer ihracatçı bir hata yapmış ise o zaman kesilmeli” diye konuştu.

 

“A KALİTE ÜRÜNÜN FİYATINI TESPİTTE ZORLANIYORUZ”

Haller dışında satılan ürünlerden duydukları rahatsızlıkları da dile getiren Gürgin Özkan, şu bilgileri verdi: “Hal arz talep dengesini sağlar. Tüm ürünlerin günlük fiyat listesi halde belirlenir. Ancak tedarikçiler malın en iyisini üreticinin elinden alıyor kendi hesaplarına çok uluslu firmalara satıyorlar. Serbest ticarete elbette karşı değiliz ancak hale kaliteli mal girmezse A kalite ürünlerin fiyatlarını tespit edebilmemiz mümkün olmaz. Bu nedenle hal dışında satılan mallarda eskiden olduğu gibi zirai stopajların ve hal rüsumu uygulamasının artırılmasını istiyoruz. Böylece hem belediyelerin, hem devletin kazancını artırmış hem de hallerin cazibesi artırılmış olur.”

Son olarak halde faaliyet gösteren komisyoncuların üreticiyi desteklediğine de değinen Özkan, ekim desteği verdiği çiftçinin ürünlerini alıp sattıklarını anlattı. Bu nedenle komisyoncuların gelişmesinin önemli olduğunu ifade eden Özkan, “Her bir dükkanda katipten hamala, işçiden, nakliyeciye çok sayıda kişiye istihdam sağlanıyor. Ancak dışarıda faaliyet gösteren kişilerle rekabet etmekte zorlanıyoruz. Bunun önüne geçilmesi için stopaj ve hal rüsumu konusundaki önerilerimiz gözden geçirilmeli” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA