“RUSYA’YA GİDEN 10 ARABAMIZDAN 5’İ GERİ ÇEVRİLİYOR”


 

Türkiye’de üretilen 4.7 milyon ton narenciyenin 1.7 milyon tonu ihracat gönderiliyor. Ancak Rusya’ya giden 10 arabadan 5’i geri çevriliyor.

Mersinde, 2020 yılında Türkiye'de yapılacak olan 14. Uluslararası Turunçgil Kongresi'nin hazırlıkları kapsamında “1. Turunçgil Forumu” yapıldı. Foruma Kavak'ın yanı sıra Mersin Valisi Ali İhsan Su, Ulusal Turunçgil Konseyi (UTK) Başkanı Kemal Kaçmaz ile ilgili kurum ve kuruluş temsilcileri katıldı. Foruma katılımın çok az olması ve koltukların büyük bir bölümünün boş olması ise dikkat çekti. Açılış konuşmasını yapan UTK Başkanı Kaçmaz, dün 2020 Dünya Turunçgil Kongresi’nin idari ofisinin açılışını gerçekleştirdiklerini söyledi. Ofiste birçok çalışma yapılacağını belirten Kaçmaz, “Bu ofiste bilimsel çalışmalar yapılacak. Bu çalışmalar kurul tarafından değerlendirilecek. Kayda değer çalışmalar 2020 Turunçgil Kongresi’ne sunulmaz üzere hazırlanacak. Ofiste ayrıca komiteyle ilgili tüm hazırlık çalışmaları da yapılacak” diye konuştu. 

"4.7 MİLYON TON NARENCİYE ÜRETİMİMİZ VAR" 
Türkiye Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Sektör Kurulu Başkanı Ali Kavak ise 31 yıldır bu sektör için çalıştığını kaydederek, “Yaklaşık 4.7 milyon ton narenciye üretimimiz var ve 1.7 milyon ton bir ihracat kapasitemiz var. İhraç ettiğimiz narenciye karşısında ülkemize yaklaşık 1 milyar dolarlık bir döviz girdiriyoruz. Bu sektörün 1 milyar dolarlık döviz girdisiyle sınırlı kalmaması gerekiyor çünkü bunun sosyal boyutu da çok önemli. Bütün ihracatçı birliklerinin başkanlarının ve üyelerinin oluşturduğu istihdamı toplayın, yaş sebze, meyve sektörünün oluşturduğu istihdamın yarısı kadar değildir” şeklinde konuştu. 

“TARIM DÜNYANIN HER YERİNDE BÜYÜK DEĞER KAZANIYOR”
Tarım sektörünün değerinin dünyada her geçen gün arttığını da dile getiren Kavak, “Biz şu anda verdiğimiz destekten çok daha fazlasını vermek zorundayız. Şu anda bazı alt yapı sıkıntılarımız var. Geçmişten gelen ihmalkarlıklar var. Tarım arazileri küçük, küçük parçalara bölünmüş. Ölçek bazında, büyük alanlarda üretim yapılmıyor. Arjantin’in üretimi Türkiye ile hemen hemen eş değer. Yalnız orada sadece 28 üreticimiz var. O 28 üretici Türkiye’deki 300 bin üreticiye eş değer bir üretim yapıyor. Bu demek, orada ölçek bazında, kontrollü, büyük alanlarda üretim yapıyorlar. Üretim arttıkça enflasyon düşer” ifadelerini kullandı. 

“TÜRKİYE'DE FİYATLARIN YÜKSELMESİNİN EN BÜYÜK NEDENİ ÜRETİCİMİZİN ÜRETİMDEN ÇEKİLMESİDİR”
Son 2-3 yıldır Rusya ile ilgili sıkıntılar yaşadıklarının da altının çizen Kavak, “Bu yüzden üreticilerimiz tedirgin. Özellikle sebze üreticileri Rusya’ya ihracat yapılamayacak endişesini taşıdıkları için üretimden geri çekilmek zorunda kaldılar. Türkiye’de fiyatların özellikle domates, biber gibi sebzelerin fiyatlarının artışının en önemli nedenlerinden birisi üreticimizin üretimden çekilmesidir. Üreticinin 2 yıl ark arkaya zarar etme şansı yoktur. 1 yıl zarar etti mi ister istemez hemen üretimden geri çekiliyor” dedi. 

“RUSYA'YA GÖNDERDİĞİMİZ 10 ARABADAN 5'İ GERİ ÇEVRİLİYOR”
Turunçgil üretiminde en büyük tehditlerden birinin de küresel ısınma olduğuna dikkat çeken Kavak, “Kasım ayına geldik, Rusya’ya halen narenciye satamıyoruz. Turunçgiller kış meyvesi, kışın üretilen ürünler. Bu küresel ısınma hem üretim ayağımızı hemde ihracat ayağımızı olumsuz yönden etkiliyor. Bu sene Akdeniz meyve sineği çok fazla var. Daha önce böyle bir popülasyonu görmedik. Bunu maalesef alıcı ülkeler kullanıyor. Bugün bizim en önemli pazarımız ve ihracatımızın yüzde 45’ini yaptığımız Rusya’dır. Rusya’ya gönderdiğimiz 10 arabadan 5’i geri çevriliyor. Tırı kontrol ederken Ruslar, büyüteç ile kontrol ediyor. Bir tane kara sinek bulsalar bile artık geri gönderiyorlar. Bugün o gönderilen ürünler Samsun Gümrük Kapısı’nda 10-15 gün bekletildikten sonra imha ediliyor. Bunlara yazık değil mi? Rusya sudan bahanelerle, aslında gerçekle alakası olmayan bahanelerle bunları iade ediyor. Kasıtlı iade etmeler var. 2005 yılından bari bu Rusya ile olan ilişkilerimizin hep içinde olduk. Her fırsatta bakanlarımızla, Cumhurbaşkanımızla gittik. Sağolsun Cumhurbaşkanımız 2-3 defa bizi kurtardı. Bunun kalıcı bir hale gelmesi lazım. Biz hergün Rusya benim arabamı gönderecek endişesini yaşamamalıyız. Üretici 1 sene bizden ürün almayı durdurdu, üretici, ihracatçı kan ağladı. Bir anda o güzergahın kapatılması kolay olmuyor. Rusya’ya olan bağımlılığımızı kırmak zorundayız. Bunun çözümü de uzak doğu önemli bir pazar. Buralara ihracatla ilgili çözüm bulmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. 

“2018 YILINDA 5.5 MİLYON TON ÜRETİM BEKLENİYOR” 
Mersin Valisi Ali İhsan Su da yaş sebze, meyve ve turunçgil sektörünün dünyada her geçen öneminin arttığını söyledi. Dünyada birgün her ihtiyacın sonlanabileceğini belirten Su, “Bugün mobilya, buzdolabı, bilgisayar sektörü gibi birçok sektör var. Yarın insanların parası az olursa mobilyasını, arabasını değiştirmeyebilir. Sonuç itibariyle birinci ihtiyaçlar değil ama tarım sektöründe üretilenler insanoğlunun birinci ihtiyacıdır. Yemeden yaşama ihtimalin yoktur. Mobilyayı değiştirmeden yaşama imkanınız var. Bu yüzden tarım sektörü hem ülkemiz hemde dünya açısından gittikçe değer kazanan, önem kazanan sektörlerin başında geliyor. Ülkemizde çok ciddi çalışmalar yapılıyor. Biz dünya turunçgil üretiminde önemli bir yerdeyiz. 2017 yılında 4,7 milyon ton üretim gerçekleştirdik. 2018 yılında 5,5 milyon tona ulaşması bekleniyor. Biz portakal üretiminde dünya birincisiyiz, mandalina üretiminde dünya ikincisiyiz, limon üretiminde dünya üçüncüsüyüz. Yani önemli bir potansiyelimiz var. Bunları iyi değerlendirmemiz gerekiyor” dedi. (İha)


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA