Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu İkinci Başkanı Mücella Çelik, bakanlığın sokak hayvanlarına ilişkin hazırladığı yeni yasa tasarısına sert tepki gösterdi. Tasarıyı ‘Katliam ve Sürgün Yasası’ olarak tanımlayan Çelik, tasarının bir an önce yeniden düzenlenmesini istedi.
Mehmet Nabi Batuk
Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu tarafından Türkiye genelinde 69 şehirde gerçekleştirilen eş zamanlı basın açıklamasında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından sokak hayvanlarının haklarına ilişkin olarak hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı ve TBMM’ye sunulacağı iddia edilen yeni yasa tasarısı düzenlemesi protesto edildi. Mersin’de de Yenişehir ilçesi Adnan Menderes Bulvarı üzerinde yer alan Miyav Park önünde gerçekleştirilen açıklamada konuşan Anadolu Hayvan Hakları Federasyonu İkinci Başkanı Mücella Çelik, söz konusu tasarıyı ‘Katliam ve Sürgün Yasası’ olarak tanımlayarak bakanlık bürokratlarına yüklendi. Bakanlığın sokak hayvanlarının korunması için üzerine düşen sorumluluğu yerine getirememekle suçlayan Çelik, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek şunları söyledi: “İzle-denetle kılıfı altında 100 binlerce hayvanın devasa toplama kamplarına kapatılmasını içeren yasa tasarısının katliamlar getireceğini ve bunun yanında sokak hayvanı sayısında da artışlara sebep olarak kırsalda yaşayan halktan gelen şikâyetleri çözmekten ziyade büyüteceğini Cumhurbaşkanımıza duyurmak istiyoruz.”
“HAYVANLARI SÜRGÜN, ESARET VE ÖLÜME MAHKÛM ETME BAKANLIK DESTEĞİ İLE SÜRDÜRÜLÜYOR”
Tarım ve Orman Bakanlığına sert sözlerle yüklenen Çelik, “Geçmişte hayvanlar için vakıflar kuran, birçok dünya ülkesinden önce hayvana şiddete yaptırımlar getirmiş olan, hayvana merhamette dünyaya nam salmış olan toplumsal belleğimizi yok sayarak, âdeta toplumumuza ihanet edermişçesine, hayvanları sürgün, esaret ve ölümlere mahkûm etme belediyeler tarafından, Tarım ve Orman Bakanlığı desteği ile sürdürülüyor. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın, hayvanlara yönelik şiddet ve işkencelerin artması karşısında, yasanın TCK kapsamına alınması ve hayvanlar için daha iyi koşulların sağlanması bağlamında ‘Bu yasa hâlâ neyi bekliyor? Bir an önce çıkartın’ talimatını fırsat bilen yine harekete geçip, sokak hayvanları için katliam maddelerini Hayvanları Koruma Kanunu'nu değiştirmek için tasarılarına eklediler” dedi.
“BU KATLİAM KANUN TASARISINI ÖLÜM MADDELERİ İLE SUNMA HAZIRLIĞINDALAR”
Sokak hayvanları ile ilgili düzenlemelerde hiçbir STK’nın görüşünün alınmadığını ifade eden Çelik, yapılan çalışmaların derhal sonlandırılması çağrısı yaparak “Bırakın Anadolu'yu, Ankara'da bile bir tek belediyenin ölüm kampı barınağına gitmemiş olan, uygulamalardan ve ölüm koşullarından habersiz bakanlık bürokratları, kapalı kapılar ardında STK'lardan ve kamuoyundan gizleyerek bu katliam kanun tasarısını ölüm maddeleri ile Cumhurbaşkanlığı'na ve TBMM'ye sunma hazırlığındalar. Belediye bütçelerine resmen zehir ve kıyma parası konarak sokaklardaki hayvanların zehirlenerek öldürüldüğü ülkemizde, 2004 yılında çıkartılan Hayvanları Koruma Kanunu ile, sokak hayvanı sayısının zehirleyip öldürerek değil, bilimsel ve tıbbi koşullarda kısırlaştırma operasyonları ile kontrol altına alınması hükme bağlandı. Fakat Ankara, İstanbul ve İzmir gibi en büyük belediyeler bile, kanunu uygulamadıkları gibi, büyük önem taşıyan 6. Madde hükmü olan kısırlaştırmayı yapmadılar, hayvan sayısı artıp vatandaş şikâyet ettikçe, hayvanları toplayıp öldürüp yok ettiler; ölüm barınaklarında esir ettiler; dağa, taşa, ormanlara ve başka ilçelere attılar” diye konuştu.
“BU YASA TASARISI YENİ KATLİAMLAR GETİRİR”
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın Sokak hayvanlarının korunması ile ilgili mevcut yasadaki maddeleri uygulatmak, görevini yapmayan belediyeleri denetlemek ve hayvanlara karşı işlenen suçlarda TCK kapsamında değerlendirilmesini sağlamak yerine; hayvanlar için sürgün – katliam içeren bir düzenleme yapma çabası içinde olduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi: “Önce 100 binlerce hayvanı toplayıp, ormanlarda oluşturulacak dev açık hava hapishanelerine doldurma ve sonraki dönemde yine 100 binlerce hayvanı şehir dışlarındaki beslenme alanlarına sürgün etmeyi içeren tasarılar, o dönemde başbakan olan Cumhurbaşkanımızın talimatları ile durduruldu. Şimdi ise, izle-denetle kılıfı altında 100 binlerce hayvanın devasa toplama kamplarına kapatılmasını içeren yasa tasarısının katliamlar getireceğini ve bunun yanında sokak hayvanı sayısında da artışlara sebep olarak kırsalda yaşayan halktan gelen şikâyetleri çözmekten ziyade büyüteceğini Cumhurbaşkanımız'a duyurmak istiyoruz.”
“ANADOLU'NUN MERHAMET GELENEĞİNE UYGUN BİR TASARI HAZIRLANMALI”
Hayvan Hakları Yasama İzleme Delegasyonu olarak Tarım ve Orman Bakanlığı’nın söz konusu düzenlemelerini zaman kaybetmeden geri çekmesini isteyen Çelik, “Bu yasa tasarısının TBMM'ye sunulmaması için katliam yasa tasarına hayır. Can veririz, canlarımızı vermeyiz diye bir kez daha haykırıyor, tasarının STK'ların görüşlerinin de alınarak hazırlanmasını, Anadolu'nun merhamet geleneğine uygun, çağdaş ve dünyaya örnek bir hayvan hakları kanunu için çalışmalıdır” şeklinde konuştu.
Sözlerinin sonunda delegasyon olarak taleplerini sıralayan Çelik şöyle konuştu: “Kanun, Türk Ceza Kanunu kapsamına alındığında işkence, tecavüz, öldürme suçlarının cezaları 2 yıl 1 aydan başlamalı. Sahipsiz hayvanların kısırlaştırılmaları ve alındığı yere bırakılmasını esas alan 6. MADDE kesinlikle değiştirilmemeli, belediyelerce uygulanması sağlanmalı. Kanunu uygulamayan belediyeler üzerinde Tarım ve Orman Bakanlığı'nın idarî yaptırımı olmalı ve hayvana şiddet, vahşet uygulayan belediye görevlileri de TCK'ya göre ceza kapsamına alınmalıdır. Hayvanat bahçeleri, sirk, yunus parkları, deney laboratuarlarında esir edilen ve yük taşıtma, dövüş gibi amaçlarla kullanılan ve her türlü insan menfaati amacı sömürülen hayvanlar üzerindeki vahşetlere ve zulme son verilmeli, internet-petshop-üretim çiftliklerinden hayvan üretim ve satışları en az 5 yıl sureyle yasaklanmalı, evcil-yaban hayvanlarının ithalat ve ihracatı durdurulmalıdır. Tehlikeli olarak tanımlanan hayvanların, kısırlaştırılıp belediyelere kayıtları yapılarak sahiplerine verilip düzenli kontrolü sağlanmalı, üretim ve dövüşlerde kullanılan köpekler de kısırlaştırılıp oluşturulacak özel bakımevlerinde rehabilite edilmeli ve uygun durumda olanlar yuvalandırılmalıdır.”