Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki bütçe görüşmelerinde milletvekillerinin Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili sorularını yazılı yanıt verdi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Türkiye'nin neden nükleer santral tercihinde ısrar ettiğini sordu. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, bu soruya dünyadan örnekler vererek şöyle yanıt verdi: “Dünyada halihazırda 31 ülkede 453 nükleer reaktör işletmede olup 16 ülkede 54 reaktör inşa halindedir. 2023 yılına kadar 164 yeni nükleer reaktör yapılması planlanmıştır. Nükleer enerjinin enerji arz kaynaklarımız arasına dahil edilmesi, artan elektrik enerjisi talebinin karşılanması ve ithal yakıtlara bağımlılıktan kaynaklı risklerin azalması açısından öne çıkmakta olup, kurulacak nükleer enerji santralleri ile ülkemizin elektrik enerjisi portföyü genişletilmiş ve kaynak çeşitliliği artırılmış olacaktır. Arz güvenliği açısından nükleer santraller kararlı bir şekilde elektrik üreten tesislerdir."
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, HDP'li Paylan'ın, “Nükleerde girdiğinde herhalde yüzde 80'e kadar Rusya'ya bağımlı olacağız. Bu kadar bağımlılık doğru mu?” sorusunu da yanıtladı. “Akkuyu Nükleer Santrali bugün devrede olsaydı elektrik ihtiyacımızın yüzde 12'sini karşılıyor olacaktı. Yine bu santral sayesine yıllık 7 milyar metreküp doğalgaz ithalatından kurtulacağız" diyen Bakanlık, yanıtında ayrıca şu görüşleri dile getirdi: “Nükleer güç santralleri, elektrik üretiminin yanı sıra sanayi, teknoloji ve istihdam imkanları da sunmaktadır. Yaklaşık 550 bin parçadan oluşan nükleer santral projesinin, diğer sektörlere de sağlayacağı dinamizm ve istihdam imkanlarıyla ülkemiz sanayisine önemli derecede katma değer sağlanacaktır. Türk sanayisi için Akkuyu ve Sinop Nükleer Santraller Projeleri yeni fırsatlar sunmaktadır”.

“TÜRKİYE'NİN HERHANGİ BİR FİNANSAN YÜKÜMÜLÜLÜĞÜ BULUNMUYOR”
İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin ise, Akkuyu NGS'nin finansman sorunu olup olmadığını sordu. Sezgin ayrıca, “Santral tam olarak devreye girdiği taktirde işletmede toplam kaç Rus vatandaşı fiilen çalışacak ve kaç Rus vatandaşı Akkuyu'da aileleriyle birlikte bulunacak, ikamet edecek?" dedi. 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu soruları ise şöyle yanıtladı: “Santralin inşası, işletimi ve sökümü yükümlülüğü tümüyle Rusya tarafında ait olan Proje Şirketi'nindir. Proje Şirketi'nin hisselerinin tamamı Rus tarafına ait olup, Türk tarafının herhangi bir finansman yükümlülüğü bulunmaktadır.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde toplam 3500 personelin çalışması öngörülmekte olup çalışanlar Rus ve Türk vatandaşları olacaktır. Rusya'daki Mephi Üniversitesi'nde hali hazırda öğrenim gören 209 Türk öğrencimiz ile mezun olan 35 öğrenci gerekli incelemelerden sonra nükleer santralin işletiminde operatör, mühendis ve yönetici pozisyonlarında çalışacaktır."

“TÜRKİYE SAKINCALI KİŞİLERİN ÇALIŞMASINI ENGELLEME HAKKINA SAHİP”
İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk de, Rusya'da nükleer enerji alınanda 35'i mezun 244 lisans eğitimi alan öğrenci olduğunun ifade edildiğini belirterek, "Özellikle 15 Temmuz öncesinde gönderilen öğrencilerin eğitim alanındaki sınavlarında FETÖ'yle iltisaklı olup olmadığını gözden geçirdiniz mi? Bu öğrencilerden Türkiye'ye geri dönmeyen var mı?" diye sordu.
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı yanıtında şunları ifade etti: “Yurtdışına gönderilen öğrenciler Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde oluşturulan komisyon tarafından seçilmekte ve yurtdışındaki süreçleri Milli Eğitim Bakanlığı tarafından takip edilmekte olup, FETÖ terör örgütü ile ağlantısı tespit edilenler hakkında gerekli işlemler yapılmaktadır. Türk tarafı, ulusal güvenlik sebebiyle sakıncalı kişilerin santralde çalışmasını engelleme hakkına sahip olup santralin işletmesinde görev alacaklarla ilgili gerekli tedbirler alınmakta ve alınmaya devam edilmektedir."

ELEKTRİĞİN FİYATI NE OLACAK?
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, İYİ Partili Yasin Öztürk'ün, bir başka sorusu üzerine de, Akkuyu NGS Projesi kapsamında üretilecek elektriğin ortalama yüzde 50'sinin 12.33 sent/k Wh'den 15 yıl süreyle satın alınacağını kaydetti. Bakanlık yanıtında, “Söz konusu fiyat eskalasyonsuz bir şekilde, 2041 yılında da geçerli olacak fiyat olup, bu fiyat günümüze indirgendiğinde yaklaşık 6,5 sent/k Wh civarına tekabül etmektedir. Bu fiyatta eskalasyon ve hazine garantisi yoktur. Üstelik 2041'den sonraki 45 yıllık süre için üretim maliyetleri birçok santrale göre çok daha düşük olan nükleer santralde üretilen elektrik piyasada daha ucuz satılabilecek ayrıca, net karın yüzde 20'si hazinemize aktarılacaktır" dedi.

DANIŞTAY AÇILAN TÜM İPTAL DAVALARINI ESASTAN REDDETTİ
CHP'li Abdullatif Şener'in Akkuyu Nükleer Santrali'nin ÇED sürecine ilişkin sorularına ise Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, "ÇED Olumlu kararına karşı açılan iptal davalarında ÇED Raporunun sureti tüm davacılara verilmiş ve tüm taraflar ÇED Raporundaki bilgi ve bulgulara erişmişlerdir. Danıştay açılan tüm iptal davalarını esastan reddetmiştir" yanıtını verdi.