Mersin’de 15-16 Ocak’ta etkili olan şiddetli fırtına ve yağmurun yol açtığı su baskınları il genelinde 984 çiftçinin yaklaşık 30 bin 840 dekar arazisinde 60 milyon TL’yi aşkın bir zarara neden oldu!

Ancak Mersin’in yaşadığı mağduriyeti görmeyen hükümet yetkilileri Antalya’nın da sel afeti yaşaması ile destek vaatlerini ardı arkasına sıralayınca, “Mersin üvey evlat mı” sorusu gündeme geldi!

HEDİYE EROĞLU

Mersin’de 15-16 Ocak tarihlerinde etkili olan şiddetli fırtına ve yağmurun yol açtığı su baskınları il genelinde 984 çiftçinin yaklaşık 30 bin 840 dekar arazisinde taslak olarak çıkarılan ve kabul edilen hasar tespitine göre 61 milyon 499 bin 592 lira zarar ortaya çıktı.
Ancak Mersin’in yaşadığı mağduriyeti görmeyen hükümet yetkilileri Antalya’nın da sel afeti yaşaması ile ‘borçların ertelenmesi, faizin silinmesi’ gibi destekleri ardı arkasına sıralayınca, “Mersin üvey evlat mı” sorusu gündeme geldi!

CHP’Lİ ANTMEN YIKILAN SERALARI İNCELEDİ
Son olarak Mersin Bozyazı’da meydana gelen hortum ve fırtına, tarım alanlarında zarara neden oldu. Denizden gelen hortum geçtiği yerlerdeki sebze ve meyve seralarını yıktı. Yaklaşık 200 dönüm seranın zarar gördüğü belirtilen afet sonrası CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen, çiftçileri ve üreticileri yerinde ziyaret etti.
CHP Bozyazı, Anamur ve Aydıncık İlçe Başkanı ve üyelerinin de katıldığı ziyarette zararları yerinde inceleyen Antmen, Mersin’in hem turizm hem de tarım şehri olduğunu söyleyerek “Biz buraya zararı yerinde görmek, çiftçimizin yanında olmak ve çözüm önerilerimi sunarak iktidarı da harekete geçirmek için geldik. Bakın burada çiftçilerimizin isyanı var. Diyorlar ki ‘biz 20 yıldır vergimizi veriyoruz. Seralarımız, mahsullerimiz büyük zarar gördü ancak iktidar yanımızda olmadı.’ Üretici ve çiftçi asla ve asla siyasi malzeme yapılamaz. Ben hem idari birimleri hem de iktidarı harekete geçirmek; çiftçilerimizin zararlarının karşılanması için gerekli maddi ve manevi önlemlerin ivedilikle alınması için konuyu hem Meclis gündemine hem de yereldeki idari makamlara taşıyacağım” ifadelerini kullandı.

SERALARIN YÜZDE 60’A YAKINI HASARLI
Çiftçilerin sorunlarını dinleyen ve daha sonra zarar gören sera alanlarını inceleyen CHP’li Antmen açıklamasının devamında zarar gören birçok üreticinin seralarında yüzde 60’a yakın hasar tespit edildiğinin bilgisini aldıklarını ifade ederek “Zarar gören birçok sera da sigortasız. Çünkü gördük ki seralar bozgun yemiş, sera kaplamaları ağır hasarlı ve mahsul de zarar görmüş. Hükümet sigortalı olsun olmasın hızlıca zararı yerinde tespit ederek üreticiye 3-4 yıllık faizsiz kredi vermeli. Burada gerekli altyapı ve teknik çalışmaları yaparak bu gibi olayların bir daha yaşanmasının önüne geçmeli” dedi.
 
“ÇİFTÇİMİZİ YALNIZ BIRAKMAYIN”
Şiddetli yağış, fırtına ve hortumların daha önce de yaşandığını, üreticinin daha önce de zarar gördüğünü söyleyen Alpay Antmen “Kaç tane Tarım Bakanı geldi geçti. Bu gibi felaketlerde hepsi çiftçinin yaralarının sarılacağını söyledi. Ancak yara sarılmadı, yara büyüdü. Betonlaşma, rant hırsına kurban edilen orman ve tarım alanları ve kirletilen hava bu gibi felaketlerin yaşanma sıklığını arttırdı. Hiçbir önlem alınmadı. Çiftçilerimize gerekli destek verilmedi. Bu defa yeter diyoruz, gelin zararı burada, yerinde görün ve maddi ve manevi önlemleri alarak çiftçimizi yalnız bırakmayın” ifadelerini kullandı.

“NEDEN MERSİN İÇİN SESSİZ KALINIYOR?”
Öte yandan Mersin’de böylesine büyük bir afet yaşanmışken devlet yetkililerinin kentin yakınından bile geçmediğini dile getiren Milletvekili Antmen, “Ancak Antalya’da yaşanan afette gördük ki tüm yetkilileri oraya akın ettiler. Antalya bizim komşu ilimiz. Tabiî ki onlara da geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Onların da yaraları sarılmalı. Ancak ayrımcılık yapılmamalı. Antalya’ya ardı arkasına destek sözü verilirken neden Mersin için sessiz kalınıyor? Mersin üvey evlat mı?” sorusunu gündeme getirerek, Mersin’in afet bölgesi ilan edilmesini istedi.

“ÇİFTÇİLERİMİZ PERİŞAN”
Mersin Ziraat Odası Başkanı Mahmut Sakallı da, yaşanan afet nedeniyle özellikle sebzede yüzde 70 verim kaybı olduğunu, bunun da sebze fiyatlarını artırdığını söyledi. Hasar tespit çalışmalarının sonuçlandığını il genelinde 984 çiftçinin yaklaşık 30 bin 840 dekar arazisinde 60 milyon TL’yi aşkın bir zararın yaşandığını aktaran Sakallı, “Çiftçilerin durumu iyi değil. Çiftçilerimiz perişan. Sera altındaki ürünlerin hepsi zarar gördü. Ekili alanlarda narenciye dökme yaptı. Hem yağışın bu kadar çok olması hem de fırtına olunca narenciyenin yüzde 30’u yere indi. Ayrıca birçok yerde heyelan oldu. Su baskını ve fırtına nedeniyle şu anda biber başta olmak üzere diğer sebzelerde verim kaybı yüzde 60-70 civarında. Bu da piyasayı tetikledi. Örneğin biber burada 5-6 liraya satılıyorsa İstanbul’da belki 15-20 lira. Bu, verim düşüklüğünden kaynaklanıyor. Bu zarar olmasaydı piyasaya daha çok ürün sürülürdü, piyasa da düşerdi. Şimdi yapacak bir şey yok. 100 kilogram ürün topladığın yerden 20 kilogram toplarsan ne olacak? Fiyatlar yükselip gidecek” ifadelerini kullandı. 

“BORÇLARIMIZ ERTELENSİN, FİDE YARDIMI YAPILSIN” 
Çiftçinin perişan durumda olduğunun altını çizen Sakallı, devletten çiftçiye katkı yapmasını beklediklerini kaydetti. Başkan Sakallı, şunları söyledi:  “Net rakam çıktığı zaman devletten fide yardımı bekliyoruz, çünkü bunlar çürüyor. Çiftçi tekrar dikim yapacak. Zaten bunun yüzde 80’i kredi. Kredi çekmiş çiftçi fide almış. Çiftçiyi ayakta tutmak ve üretimi çoğaltmak için borçlarımızın ertelenmesi ve yeni bazı kaynaklar oluşturulması lazım. Böylece çiftçi nefes alır. Yoksa borcu borçla kapatmak zorunda kalacağız.”