SONER AYDIN

Mersin’de bir araya gelen Emek ve Demokrasi Platformu üyesi kurumlar, siyasi parti temsilcilerine ve belediye başkan adaylarına çağrıda bulundu. Eğitim-Sen Şube Binasında toplanan emek ve demokrasi güçleri, CHP İl Başkanı Adil Aktay, HDP İl Eşbaşkanı Mustafa Işık, ÖDP Mersin İl Başkanı Gürkan Dağdeviren, Emek Partisi Mersin İl Başkanı Mehmet Taşçı’ya içinde taleplerin yer aldığı bir deklarasyon imzalattı. Burada emek güçleri adına açıklama yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Mehmet Antmen, demokratik, halkçı belediyecilik için çağrıda bulundu.
Mersin'in yeniden kazanılması için bir çalışma başlattıklarını ve bu çalışmayı ‘Yerel Yönetim Bildirgesi’ adı altında topladıklarını dile getiren Antmen, “Burada bulunan emekten, demokrasiden, barıştan ve yaşamdan yana partiler ile bir araya gelerek hazırladığımız bildirgeyi onlara imzalatmak ve yerelde iktidara geldiklerinde neler yapılmasını istediğimizi sizlerin huzurunda netleştirmek istiyoruz. 31 Mart yerel seçimlerine giderken bir yanda ‘Mersin’le ilgili hayallerimiz bitmiş değil’ diyen mevcut belediye başkanı diğer yanda ise ‘Mersin’i marka yapacağız’ diyerek Toroslar ilçesinden Büyükşehir'e aday gösterilen kişilere emanet edilemeyecek kadar önemli bir kenttir Mersin. Yerel yönetimleri projecilik olarak sunan bu anlayış karşısında halkın gündemini yerel seçimlere taşımak, demokratik ve halkçı bir yerel yönetim anlayışını seçenek olarak halkımıza sunmak, emek ve demokrasi güçleri için vazgeçilmez önemdedir” dedi. 

“KENT MECLİSLERİNİN KURULMASINI İSTİYORUZ”
Emek ve Demokrasi Platformu olarak, demokratik, halkçı belediyecilik talep ettiklerinin altını çizen Antmen, “Yerel demokrasiyi geliştirmek ve belediye yönetiminde halkın söz sahibi olmasını garantiye almanın bir aracı olarak Kent Meclislerinin kurulmasını istiyoruz.
Kâr değil toplumsal yarar amaçlı üretim ve hizmetin esas alınmasını istiyoruz. Yerel kamusal hizmetlerin özelleştirilmesi ve taşeronlaştırılmasını kabul etmiyoruz. Taşeronlaştırmanın her geçen gün arttığı belediyelerin bir yönüyle ucuz emek sömürüsü diğer yönüyle de yandaşa kaynak aktarım aracı olarak kullanılmamasını istiyoruz. Kent Meclisleri aracılığı ile kaynakların dağıtımı, kullanılması, gelir-gider hesapları ve bütçenin kararlaştırılacağı toplantılarla uygulamaları denetlenmesini istiyoruz. Kadınların her alanda eşit haklara sahip olması ve eşit temsili sağlanmasını, halkın yaşam ve çalışmasını kolaylaştıracak faaliyetler yapılmasını, halk sağlığı hizmetlerinin tüm kent halkına eşit şekilde bir şekilde ulaşması belediyelerce garantiye alınmasını, engellilerin yaşamını esas alan bir kent yaşamı için düzenleme yapılmasını istiyoruz. Gençliğin temsiliyetinin önündeki engellerin kaldırılmasını, yeşil alanların betonlaşmasının önüne geçilmesini, yeni yeşil alanlar oluşturma çalışmalarının acilen başlatılmasını sokak hayvanlarının aşılama, tedavi ve bakımlarının yapılmasını, beslenme ve barınma ihtiyaçlarının sağlanmasını, tarım üretiminin ve tarım alanlarının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasını ve üretici köylülerin desteklenmesini istiyoruz.
Kısaca; Bildirgemizde daha ayrıntılı olarak açıkladığımız, Demokratik ve Halkçı bir belediye istiyoruz ve rantçı belediyeciliğin son bulması için bu metni imzalayan emek, demokrasi güçleri ile hep birlikte çalışırsak mutlaka kazanacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.
Konuşmaların ardından CHP, HDP, EMEP ve ÖDP il başkanları Emek ve Demokrasi Platformu tarafından hazırlanan ‘Yerel Yönetim Bildirgesi’ne imza attı.