Geçtiğimiz yıl Mersin’de temelleri atılan Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşası tüm hızıyla devam ediyor. Rusya Devlet Atom Enerjisi Kurumu ROSATOM tarafından kurulan Akkuyu NGS’de çalışacak Türk uzmanlar ise eğitimlerini Rusya’da, nükleer teknolojinin kalbinde öğreniyor. 

Rosatom’dan yapılan açıklamaya göre; Türkiye, nükleer eğitim için 2011’den bu yana toplam 244 öğrenciyi Rusya’ya gönderdi. Bu öğrencilerden ilk 35’i geçen yıl nükleer mühendislik, tasarım ve işletme bölümlerinden mezun olarak Akkuyu Nükleer AŞ’de işe başladı. 
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Akkuyu NGS’de çalışacak yetişmiş insan kaynağını arttırmak üzere 25 öğrenciyi de yüksek lisans eğitimi için Rusya’ya göndereceğini açıkladı. Rusya’da öğrenim görecek olan öğrenciler, stajlarını tamamladıktan sonra alanlarında çalıştırılmak üzere Türkiye’nin ilk nükleer santrali Akkuyu NGS’de istihdam edilecek. 

ÖĞRENCİLER ROSATOM’UN EĞİTİM MERKEZLERİNDE STAJ YAPACAK
Rusya’da Petersburg Politeknik Üniversitesi ile imzalanan protokol ile ısı enerjisi ve ısı mühendisliği alanında 14, elektrik enerjisi ve elektrik mühendisliği alanında ise 11 öğrenci Rusya’ya gönderilecek. 2 yıl boyunca İngilizce olarak devam edecek uzmanlık programı yanı sıra öğrenciler Rusça da öğrenecek. Yüksek lisans programından mezun olan öğrenciler ise ROSATOM’un eğitim merkezlerinde uygulamalı eğitimler alarak 1-3 yıl arasında staj yapacak. Katılım için son başvuru tarihi 1 Şubat olarak belirlendi. Adaylar http://akkuyu.com/rusyada-egitim sitesinden program hakkında detaylı bilgi alabilir ve başvuru yapabilir.  

GENÇ MÜHENDİSLER EVE DÖNDÜ 
Rusya’nın başkenti Moskova'da bulunan Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi’nde (MEPhI) 6 yıldan fazla süren ve nükleer enerji alanında hem teorik, hem de pratik alanda eğitimlerini tamamlayarak eve dönen ilk mezunlar, şu anda Akkuyu Nükleer A.Ş.’de çalışmalarını sürdürüyor. Genç mühendislerden, 6’sı da Mersin’deki Akkuyu NGS sahasında çalışıyor. Türk mühendisler Ebru Adıgüzel, Rengin Türkel ve Emre Yarar Rusya’da aldıkları eğitimi anlattı: Rusya'ya gitmeden önce Hacettepe Üniversitesi Nükleer Enerji Mühendisliği'nde 3’üncü sınıf öğrencisi olan Ebru Adıgüzel, Rusya'ya giderken dünyanın ilk nükleer santralinin kurulduğu yere gideceği için büyük heyecan duyduğunu söyledi. Adıgüzel, “Eğitim aldığımız Obninsk şehri, tam anlamıyla küçük bir bilim kentiydi. Tüm şehir, konferans salonları ve üniversiteye bağlı nükleer bilim merkezlerinden oluşuyordu. Ayrıca burada tanıştığımız insanlar ya nükleer santrallerde çalışıyorlar ya da daha önce çalışmışlar. Rusya'nın gerek dil eğitimi, gerekse nükleer eğitim kaynakları açısından mükemmel bir ülke olduğunu anladım” diye konuştu. Adıgüzel, Rusya’da katıldığı Geleceğin Nükleer Mühendisleri Konferası’nda, Emre Yarar ile 'MCU programını kullanarak, VVER-1200 tipi reaktörlerde nötron-fizik hesaplamaları' projesiyle, üçüncü olduklarını ve tezlerinin bir kitapta yayınlandığını da gururla anlattı.

“AKKUYU NGS DÜNYADA İNŞA EDİLEN ÜNİTELERİN EN GÜVENLİSİ”
Türkiye’nin ilk nükleer güç santrali olan Akkuyu NGS’nin ülkenin geleceği ve ekonomisi için çok büyük katkıları olacağını ifade eden Adıgüzel, “Kurulacak olan santral tipi Rusya’nın geliştirdiği son derece gelişmiş ve son model güvenlik sistemlerine sahip, en donanımlı santral tipidir. Rusya’daki eğitim ve staj sırasında hepimiz, Rus nükleer endüstrisinde güvenliğin ne kadar önemli olduğuna şahit olduk. Enerji üniteleri, modern aktif ve pasif güvenlik sistemleriyle donatılıyor. Bu sistemler, insan faktöründen bağımsız olarak çalışıyor, yani uzmanın hatasına karşı güvence altında. Tüm koşullar dikkate alındığında hâlihazırda Rusya’nın projesi olan VVER-1200 tipi reaktör, dünyadaki en güvenli teknolojidir” dedi.

“TÜRKİYE’NİN İLK NÜKLEER ENERJİ SANTRALİNİN PROJESİNDE ÇALIŞMAK GURUR VERİCİ”
Türkiye’ye böylesine yararı dokunacak, bu denli büyük bir projenin ilk mühendislerinden biri olmaktan gurur duyduğunu ve çok heyecanlı olduğunu söyleyen Adıgüzel, ilk hedefinin, kurulacak olan Akkuyu NGS’de üstlerine düşen görevi layığıyla yerine getirebilmek ve ilerleyen zamanlarda da Türkiye’nin kendi santralini kurma projesinde yer almak olduğunu kaydetti.

“RUS ARKADAŞLARLA KÜLTÜR ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK”
Rusya’daki eğitimin sistemini çok beğendiğini ve okuldaki arkadaşlarının çok sıcak davrandığını belirten Rengin Türkel, “Derslerin yoğun olmadığı hafta sonları, okul tatillerinde Rus arkadaşlarla kafelere gittim. Orada da insanlar bizi sıcak karşılardı. Boş zamanlarımızda veya mutfak konusunda sıkıntı yaşamadık. Rus mutfağını çok beğendik. Yurtta Rus arkadaşlarla hep beraber sınavlara hazırladığımızda onlara Türk filmlerini izlettim, Türk müziğini de dinlettim, onlar da bize Rus müziklerini dinletirdi. Yani birbirimizle kültür alışverişinde bulunduk” ifadelerini kullandı.

“NÜKLEER ALANDA BÖYLE CİDDİ BİR EĞİTİMİ BAŞKA HİÇBİR YERDE ALAMAZDIM”
Türkiye'nin ilk nükleer santralinde çalışacak ilk Türk mühendislerden olacak olma fikrinin kendisini çok heyecanlandırdığını söyleyen Emre Yarar ise, “Rusya nükleer teknolojiden uzun yıllar önce faydalanmaya başlamış bir ülke. Dünyanın ilk nükleer santrali bizim okuduğumuz şehirde bulunuyor. Rusya nükleer konusunda dünya çapında bilim adamları yetiştirmiş ve bu konuda kendini kanıtlamış bir ülke. Şu anda dünyanın birçok yerinde Rusya tarafından kurulmuş veya kurulmakta olan birçok nükleer santral var. Böyle ciddi bir eğitimi daha iyi başka bir yerde alamayacağımı düşündüğüm için Rusya' ya gelmeyi tercih ettim. 6 yıl boyunca aldığım eğitime dayanarak çok iyi bir karar aldığımı düşünüyorum” şeklinde konuştu.

“HEDEFİM, TÜRKİYE'NİN KENDİ NÜKLEER SANTRALİNİ İNŞA ETMESİNDE ROL OYNAMAK”
Türkiye’de kurulacak olan nükleer santral hakkında her şeyi en ufak detayına kadar hem teorik hem pratik anlamda öğrendiğini vurgulayan Yarar, sözlerine şöyle devam etti: 
“Ülkemin yeni kazanacağı bir teknolojide payımın olması çok gurur verici. En öncelikli hedeflerimden birisi, Türkiye'nin kendi nükleer santralini inşa etmesinde rol oynamak.”