HEDİYE EROĞLU – SONER AYDIN
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Mersin Büyükşehir Belediye başkan adayı Vahap Seçer’in proje tanıtım toplantısına katıldı.
Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda aday Seçer için destek isteyen Kılıçdaroğlu, destekçilerinin ‘halkın umudu, Kılıçdaroğlu’ sloganları ile kürsüye çıkarak, “Umudumuzu kendimiz yaratacağız, beraber yaratacağız. Ne için Türkiye için, çocuklarımız için geleceğimiz için umudu yeniden yeşerteceğiz” dedi.
“ÖNCE PROJELERİ SUNUP, SONRA DESTEK İSTİYORUZ”
Geçmişte belediye başkanlarının önce seçimi kazanıp, sonra ne yapacağını düşündüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, “Şimdi öyle yapmıyoruz. Önce ne yapacağımızı düşünüyor, yetkililer, uzmanlar ile konuşuyor, projelerimizi geliştiriyor, ilgili beldeye, kente, büyükşehire onların sakinlerine sunuyoruz ve ondan sonra oy istiyoruz. Dolayısıyla geldiğimiz süreç daha güzel bir süreç” dedi.
“BİR OYU BİLE HEBA ETMEMELİYİZ”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Vahap Seçer’in projelerinin diğer kentlerdeki CHP’li belediye başkanlarının projeleri ile büyük ölçüde aynı olduğunu söyleyerek, “Neden büyük ölçüde dedim? Çünkü Mersin’in kendine göre özellikleri var. Mersin’in güzel bir denizi var ama Ankara’nın denizi yok. Dolayısıyla denizle bağlantılı projeler var. Ama tüm projelerin varlık nedeni, huzurlu bir kent yaratmak. O kentte yaşayanların huzur içinde gezmelerini, koşmalarını, oynamalarını sağlayabilecek huzurlu kentler inşa edebilmek. Belediye başkanının amacı da bu.
İl başkanımız konuşmasında ‘bir oyu bile heba etmemeliyiz’ dedi. Vahap beyi, projeleri dinledik. Tüm projeler güzel. İnsana dokunan, hayatın her alanı ile ilgili hiç kimseyi ayırmayan ötekileştirmeyen projeler karşısında bize, Mersinlilere düşen bir görev var. Bir oyu bile heba etme lüksümüz yok. Sandığa gideceğiz, başkanı seçeceğiz ve görevimizi yapmış olacağız. Bunu yaptığımız zaman beklediğimiz sonuçları alacağız.
“KENTİ BİRLİKTE YÖNETMEK ZORUNDASINIZ”
Kenti yönetme konusunda Vahap Seçer, sivil toplum örgütlerine de, ‘beni seçerseniz gelin bana destek olun deme hakkım olacak’ diyor. Kenti birlikte yönetmek zorundasınız. Birlikte yönetmek şudur: sorunun kaynağı olan veya sorundan şikayet eden kesimlerle yakın bir diyalog kurmak zorunda, var olan sorunların kaynağını öğrenmek, nasıl çözüleceğini uzmanlarla oturup konuşmak zorundasınız. Ondan sonra sorunun çözümü için yol, yöntem belirleyecek ve hayata geçireceksiniz.
Bir mahalle ile ilgili karar alacaksanız, o mahallelinin muhtarını mutlaka önceden çağıracaksınız ve konuşacaksınız. Çünkü sorunu en iyi bilen muhtar. Sorunla karşılaşan, yaşayan muhtar çünkü. Var ise bir sorun mahallenin muhtarı ile oturup konuşmak ve çözüm konusunda ondan destek istemek, birlikte yönetimin temel koşullarından birisidir.
Bir park yapacaksınız bir plan yapacaksınız ki planlar kentin anayasasıdır. O planla ilgili uzmanların bir araya gelmesi, oturması, çalışması, plan üretmesi ve o planın mutlaka kamuoyuna sunulması lazım.
“KENT PLANI İÇİN REFERANDUM YAPIN”
Senden isteğim sayın Seçer, kent planını Mersinlilerin oyuna sunun, referandum yapın. Tüm Mersinlilerin desteğini alın. Çünkü bir plan kent planı, o kentin anayasası ise o kentte yaşayan her vatandaşın gelecekte neler olacak Mersin’de? Neleri yaşayacağız? Yollar nereden geçecek? Nereler park, liman olacak? Tüm bunları bilme hakkı var.
Dolayısıyla plan uzmanlarla beraber hazırlanacak, şehir plancıları, mimarlar, mühendisler, muhtarlar ile hep beraber hazırlanacak ve güzel bir plan hazırlanıp Mersinlilerin oylarına sunulacak ve bir anlamda Mersin halkının kabulünü kazanmış olacak. O plan beklide Türkiye tarihinde bir önek olacak. Türkiye tarihinde bir örneği Mersin’de başlatın.
Aydın’da böyle bir uygulama oldu. Büyük bir alan için ‘imara mı açılsın, yeşil alan mı olsun’ sorusu referanduma sunuldu ve Aydınlılar yeşil alan yapılmasını istedi.
Referanduma belli konularda halkın oyuna başvurmanın önemini kavramak zorundayız” diye konuştu.
“ASGARİ ÜCRET 2200 TL OLACAK, BELEDİYE İŞÇİLERİ İŞTEN ATILMAYACAK”
Ayrıca yoksulluk ile ilgili mücadele kapsamında Türkiye genelinde CHP’li belediyelerin asgari ücreti net 2200 TL yaptığını da anımsatan Kılıçdaroğlu, Vahap Seçer’den de 1 Nisan’da koltuğa oturması halinde asgari ücreti bu düzeye çekmesini istedi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Asgari ücreti 2200 TL yapacağız dedik ama bizim taahhüdümüz 1 Ocak’tan itibarendi. 1 Nisan’a kadar olan farkı da Nisan ayından sonra işçilere ödeyeceğiz” dedi.
Büyükşehir belediyesinde çalışan tüm işçi kardeşlerime sesleniyorum: bütün işçilerin, alın teri döken herkesin yanında olacağım. Taşeron işçiler çağdaş köleydi, mücadelemizi yaptık, bir milyonu aşkın taşeron işçisine kadro verdik. Ama hala yüz binlerce taşeron işçisi var, onların da mücadelesini yapacağız.
Sokakta ekmeğini kazanan var. Cumhuriyet tarihinde ilk kez sokak ekonomisi çalıştayı yaptık. 6 milyon kişi sokaktan geçiniyor. Çöpte kağıt toplayanlarda, simit, şeker, meyve satanlarda var. Tüm bunların tamamına sahip çıkacağız. Bütün Türkiye’ye huzuru ve bereketi geçireceğiz. Kimsenin endişesi olmasın. Birleşe birleşe kazanacağız. Hiç kimseyi ötekileştirmeden”.
“ŞU MAHALLE OY VERMEDİ, BU MAHALLE OY VERMEDİ AYRIMI YAPMAYACAĞIZ”
Vahap Seçer’in, “Başkan seçildiğim andan itibaren bana oy versin vermesin, bütün vatandaşlara eşit hizmet götüreceğim” söyleminin de CHP’nin felsefesi olduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Şu mahalle oy vermedi, bu mahalle oy vermedi ayrımı yapmayacağız. Bizim kültürümüzde inancımızda böyle bir şey yoktur. Ama sadece bir pozitif ayrımcılık bekliyorum bir mahalle diğerlerine göre daha yoksul ise oraya hizmeti daha fazla götüreceksin. O mahalledeki insanların da hayat düzeyi yükselmiş olacak. Aynı kentet yaşıyorsak huzuru ve bereketi birlikte hayata geçirecek ve geçireceğiz.
Mersin bir Anadolu kentidir. Mersin, Anadolu’dur. 80 ilden Mersin’e gelen vardır. Mersin dünyanın en güzel kentlerinden birisidir. Deniz deseniz mükemmel, Toroslar’daki yaylaları, Yörükleri, kültürü zaten bir dünya harikası. Nehirleri, ovaları, bereketli tarlaları, çalışkan insanları var mı? Var. Ama cennette yoksulluk yaşanlarda var. Demekki yapmamız gereken bu cennette herkesin huzur içerisinde yaşamasını sağlamak. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir kenti, anlayışı yeniden inşa etmek zorundayız.
Ayrıca sayın başkan, belediye başkanlığı koltuğuna oturduktan sonra, ‘Efendim bunlar AKP, MHP döneminde işe girdi, ben işçilerle çalışmıyorum, işine son veriyorum’ diye asla ve asla söylemeyeceksiniz.
Kimsenin aşıyla, işiyle uğraşmayacaksınız. Herkesin aşı işi olacak. Ana felsefemiz bu. Başkanın projeleri yeni istihdam alanları da yaratacak. Her proje beraberinde yüzlerce istihdam alanı yaratacaktır. Eğer biz bunu yaparsak emin olun tüm Türkiye’ye örnek olacaktır Mersin. Ve biz bunları gerçekleştirmek zorundayız” şeklinde konuştu.
7 MİLYON İŞSİZ VAR
Bugün Türkiye’nin en temel sorununun işsizlik olduğunu belirten Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “7 milyonu aşkın işsizimiz var. 7 milyon kişi işsiz ise bir ülkede, o ülkede huzur olmaz. Eğer insanlar gelip TBMM duvarı dibinde kendini yakıyor, bir işsiz okula giden çocuğuna harçlık veremiyorsa, işsiz olduğu için akşam evde yemek pişiremeyen bir annenin, babanın dramını kimler fark edecek, görecek? Sarayda oturanların bundan haberi yoktur. Sarayda oturanların işsizlik, yoksulluk derdi yoktur, bir eli yağda, bir eli baldadır. Ama biz 80 milyon Türkiye’de hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği bir yaşam istiyor, bunun mücadelesini veriyoruz.
İşsizlik, yoksulluk var. Hayat pahalı. Mutfaklarda yangın var. Ben bunu söylediğim zaman sarayda oturan zat, ‘Bay Kemal yine konuşuyor’ diyor. Konuşurum tabi. Bay Kemal’in onlardan çok farkı var. Bay Kemal namuslu adamdır, haram yemez. Bay Kemal; dürüst adamdır, beyt-ül mala el uzatmaz. Bay Kemal oğluna telefon edip, ‘oğlum paraları sıfırladın mı?’ demez. Bay Kemal bu ülkenin silah fabrikalarının Katar’a satılmasına karşı çıkar.
Bay Kemal bu ülkenin onurunu, namusunu korumak için her şeyi yapar. Bay Kemal Katar’dan kraldan alınan uçan sarayın müşteri olmaz, binmez. Türkiye’nin onurunu ve haysiyetini ayaklar altına almaz.
O nedenle biz Türkiye’ye huzuru, birliği beraberliği getirmek istiyoruz.
“RANTI YARATAN KİM İSE RANT KİMİN HAKKI İSE RANTI ONA VERECEKSİNİZ”
Sayın başkan dedi ki ‘ranta karşı değilim’. Ranta karşı olmak zaten mümkün değil. Bir şehirde planlama yapılırsa rant çıkar ortaya. Örneğin bir yerde ayet güzel bir cadde yaparsanız. Caddenin iki tarafındaki binaların değeri artar. Sorun; ranta kime vereceğiz? Rantı yaratan kim ise rant kimin hakkı ise rantı ona vereceksiniz. Kentsel dönüşüm yapılıyor diyelim. Oradaki oturanlar İstanbul’un varoşlarına sürülüyor ve oraya milyon dolarlık villalar yapılıyor. Kentsel dönüşüm yapıldığı zaman rantı yaratan insanlara hakkını teslim etmek lazım.
Mersin bir üniversite, deniz, tarım, sanayi kenti. Madem 4 üniversitesi var o zaman Mersin entelektüel bir kent olmak zorundadır. Bunu yapacak, inşa edecek olanda Mersin Büyükşehir belediye başkanı olacaktır. Mersin’i bir dünya markası, Türkiye’de önemli bir marka yapacaksak ve bu markanın sürdürülebilirliğini sağlayacaksak Mersin’i önemli bir kültür kenti haline de getirmek zorundayız. Gelecek mi gelecek, nasıl mı Vahap bey sayesinde.
“HARCADIĞINIZ HER KURUŞUN HESABINI BELDE HALKINA VERECEKSİNİZ”
Belediye başkanı arkadaşlarımdan iki şey bekliyorum; seçildiğiniz andan itibaren tüm kent halkını kucaklayacak. Hiç ayrımcılık yapmayacaksınız.
İki; tüm bu projeler neyle yapılıyor parayla. Harcadığınız her kuruşun hesabını belde halkına vereceksiniz. O zaman göreceksiniz ki Türkiye’de çok güzel şeyler yapılıyor. İstanbul’da metronun kilometresi 150 milyona, aynı metronun İzmir’de kilometresi 50 milyona yapılıyor. Nasıl oluyor? Biz bunları biliyoruz. Kaynakların nasıl çarçur edildiğini biliyoruz.
Başkan bu konuda da söz verdi. Bende takipçisi olacağım, sizlerde olacaksınız.
Mersinli olmak bir ayrıcalıktır. Mersin spor yani idmanyurdu dediğimiz takımın yeniden ayağa kalkması lazım. Birinci ligde oynuyordu. Gayet iyi hatırlıyorum. Pek çok başarıya imza atmak mümkün. Tüm bunları yapacak olan belediye başkanlarımız el birliğiyle, gönül gönüle çalışacak, birlikte üretecek ve Mersin’i hizmet etmeni onurunu taşıyacaklar” dedi.