Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı, Yargı Reformu Strateji Belgesi’ne Mersin’den tepki geldi. Büro Emekçileri Sendikası, reform olarak sunulan belgenin yargı emekçilerinin sorunlarına çözüm içermediğini savundu.
SONER AYDIN
Yargı Reformu Strateji Belgesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmasının ardından, gözler Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan belgedeki vaatlerin hayata geçirilmesine çevrildi. Bu kapsamda Adalet Bakanlığı tüm teknik hazırlıkları tamamladı. Önümüzdeki günlerde hayata geçirilmesi planlanan düzenlemeyi değerlendiren Büro Emekçileri Sendikası (BES) Mersin Şube Başkanı Kemal Göçmen, yargı emekçilerinin reform paketlerinde ‘performans ve verimliliği olumsuz yönde etkileyen birimler’ olarak yer aldığını savundu.
“YARGI EMEKÇİLERİ AÇLIK SINIRI ALTINDA ÜCRET ALIYOR”
Yargı hizmetlerinin nitelikli verilebilmesi için birinci koşulun, hizmeti veren yargı emekçisinin ekonomik, sosyal ve demokratik haklarının idare tarafından tam olarak sağlanması gerektiğini dile getiren Göçmen, “Yargı emekçileri açlık sınırı ile yoksulluk sınırı arasında bir ücret almaktadırlar. İş yükü, ekonomik güçlükler intiharlara varan sonuçlara yol açmaktadır. Birinci reform paketinin açıklandığı 2009 yılından bu yana yargı emekçilerinin ekonomik haklarında hiçbir ilerleme sağlanmamıştır. Aksine var olan havuz paralarının kaldırılmasıyla, iyileştirme olarak verilen fazla mesai ödemelerinin sınırlandırılması, ulaşım paralarının kesilmesi gibi uygulamalarla ekonomik kayıpları artmıştır. Yaygın olarak 4/B statüsünde çalıştırılan yargı emekçileri, aynı işi yapmakta oldukları meslektaşlarından daha düşük ücretlerle, üstelik her an işini kaybetme korkusuyla çalışmaktadır. Yazı İşleri Müdürlüğü bugün adliyelerde ne yetkili ne yetkisiz, emeklilikte hak kayıpları yaşanan bir kadro olarak yer almaktadır. Yazı işleri hizmetlerinin güçlendirilmesi için öncelikle liyakate dayalı atama yapılmalıdır. Yazı İşleri Müdürlüğünde mevzuat bilgisi kadar kurum deneyimine ve tecrübesine de sahip olmak önemlidir. Bunun yanında kurum içinde görevde yükselme sınavıyla zabıt katiplerinin yükselebileceği de tek kadrodur. Kariyer meslek olarak değişiklik yapıldığı takdirde tek yükselme olanağı da ellerinden alınmış olacaktır. Bu nedenle kariyer meslek olarak planlanmasından vazgeçilerek, Görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarıyla kurum içinden alımlara devam edilerek, mülakat uygulanması birçok haksızlığa ve adaletsizliğe neden olduğundan ve iş barışını bozduğundan, mülakat uygulamasına son verilerek yazılı sınavın esas alındığı atamalar yapılmalıdır” dedi.
“ADLİYELERDE MOBBİNG ARTTI”
Son dönemlerde yapılan hakim-savcı atamalarıyla birlikte adliyelerde mobbingin yoğun olarak yaşandığını iddia eden BES Şube Başkanı Göçmen, “Mobbinge maruz kalan personelin durumunun değerlendirilmesi, mobbingin önlenmesi ve azaltılması amacıyla kurumlarda bir kurul oluşturulması, mobbing uygulayan amire yaptırım uygulanması için düzenlemelerin yapılması yargıdaki en büyük reformlardan birisi olacaktır. Verilen yargı hizmeti gereği (duruşma, keşif, suçüstü nöbeti vb. gibi) fazla mesai yapılmasını gerektiren özel durumlarda yapılan mesainin karşılığında izin verilmesi konusunda dahi bugüne kadar uygulama birliği sağlanamamıştır. Gerek iş gerekse ekonomik olarak her türlü zorluğu yaşayan yargı emekçileri diğer taraftan da disiplin hükümleriyle kıskaç altına alınmıştır. Çoğunlukla iş yoğunluğundan kaynaklanan en küçük hatada disiplin soruşturması açılabilmekte, hiçbir savunma alınmadan en hafifinden yer değiştirme uygulamasıyla karşı karşıya kalmaktadır. Yargı çalışanlarının bütünü açısından da ek göstergenin yeniden düzenlenmesine ihtiyaç vardır. Adalet Bakanlığı Memur Sınav, Atama ve Nakil Yönetmeliğinde yapılan ve 14 Mayıs 2016 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan değişiklikle Yazı İşleri ve İdari İşler Müdürlerine iller arası rotasyon uygulaması getirilmiştir. Gerek yargı çalışanları gerekse kamu açısından hiçbir yararı olmadığı gibi birçok yeni mağduriyete sebep olacak olan rotasyon uygulaması kaldırılmalıdır” diye konuştu.