ALİ ŞANLI

Mersin’in coğrafi açıdan birçok ilden büyük olmasına rağmen başta futbol olmak üzere birçok alanda geride kalması hep tartışılmıştır. Mersin gibi bir sıcak ve büyük bir kentin özellikle sporda neden bu kadar geri kaldığı tartışılmaya dursun bazı spor adamları ise yaptıkları ile kente imza atmaya devam ediyor.

İçelspor ile futbola ilk adımı atan Zeki Kıldıözen, bugün ve geçmişte yaptıkları ile beğeni alıyor. Şehrin birçok takımında teknik adamlık yapan Kıldıözen, bugüne kadar birçok başarıya imza attı. Geçen sezon Süper Amatör Lig’de özellikle ilk yarıya damga vurarak, en yakın takipçisine 9 puan fark atarak ilk yarıyı tamamlamıştı.

SİYASETE KURBAN GİTTİ

Siyasetin hüküm sürdüğü belediyelerde yine özellikle sporda kimse sonuca bakmaz. Particiliğin ön planda olduğu belediyelerde ise spor adamlığı hep zor olur. İlk yarıyı 9 puan önde kapatan Zeki Kıldıözen de bir bakıma siyasete kurban gitti. Belediye başkanına yakın olanların istediği doğrultusunda Kıldıözen’in görevine son verildi. Benzeri olay Bulgar Mehmet lakaplı hocanın da başına gelince gözler Toroslar Belediyesine çevrilmişti. Tesisi, stadı, parası olmasına rağmen futbolda hiçbir başarıya imza atamayan kulüp yöneticilerinin şimdilerde Süper Amatör Lige nasıl çıkacağı ve bu konuda ne yapacağı bilinmiyor.

“AMAÇ GENÇLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK”

Toroslar Belediyespor’da farklı dönemlerde görev alan genç teknik adama bir dokunduk bin ah işittik. Yetenekli teknik adam Zeki Kıldıözen’e göre de belediyelerde görev almak hep zor oldu. Bununla ilgili olarak Kıldıözen, “Bende bunu bilerek görev aldım. Aslında bana daha çok; Mersin’in genç yeteneklerini keşfederek, futbol piyasasına sunmak, onların kendilerini gösterme fırsatı bulmasına yardım etmek keyif verdi” diyor. 

Teknik adamlıktan çok menajerlik işlerinin ilgisini çektiğini de söyleyen Kıldıözen’in konuşmasının satırbaşları şöyle; “Doğrusunu söylemek gerekirse ben paramı hocalıktan çok menajerlikten kazandım. Ama bu demek değildir ki hocalık yapamam. Ben hep hedefi olan biriyim. Bulunduğum yerde hep zirveye oynarım. Bulduğum ve gönderdiğim yerde oyuncular hep başarılı olmuştur.

FUTBOLU BİLENLER DIŞARIDA!

Uzun zamandır bu işi yaptığım için özellikle Bölgesel Amatör Lig (BAL) olmak üzere 3’ncü lig ve 2’nci liglerde söz sahibi biriyim. Kendimi övme gibi olmasına ama ben ve benim gibi insanlar bulunduğu kentlerde maalesef değerini bulamıyor. Sonuç olarak da o kentler spor alanında dibe vuruyor. Şuan Mersin’de de bu yaşanıyor. Futbolu bilenlerin dışarıda kaldığı bir yerlere yakın olanların ise kulüplerin başına geldiği sürece biz futbolda yok olmaya mahkûmuz. Şuan tüm belediyelerde değişim oldu. Bunun kent sporuna nasıl yansıyacağını hep birlikte göreceğiz. Ama ben çok umutlu değilim yaşananları gördüğüm için”.

“YÖNETİCİLERDE EĞİTİMDEN GEÇMELİ”

Futbolda paranın önemli olduğunu ancak parayı yönetecek, futbolu bilen, futbolun içinden gelen doğru, dürüst lobisi olan kişilerin yönetimde söz sahibi olması gerektiğini diye getiren Zeki Kıldıözen, bu manada Mersin’de ciddi anlamda boşluklar olduğunu vurguladı.

“15 sene önce Altınordu’nun bu bölge skot ekibinde görev aldım, tesislerini gezdim gördüm. O modeli buralarda uygulayacak kulüp bulamadım. O zamanlar Cengiz Önderler çocuktu.  Düşünün Mersin’de 12 ayın 9 ayı yaz mevsimi hakim. İstediğiniz gibi spor yapma iklimi var. Ama ne yazıkki futbolda geldiğimiz nokta sıfır. Nasıl hocalar kursa gidip diploma alıyorsa, utbolcular eğitiliyorsa yöneticilerinde eğitimden geçmesi lazım. Futbolu bilebilirsin, iyi antre  yatırabilirsin yada çok para verebilirsin. Ama bunların hepsini sevk ve idare edemiyorsan başarılı olamazsın” dedi.