ENGELLİLER ADALETE ERİŞEMİYOR!


 

Türkiye’de en fazla ayrımcılığa ve hak ihlaline uğrayan gruplardan biri olan engelliler, adalete erişim noktasında da önemli sorunlar yaşıyor.

SONER AYDIN

Eşit Haklar İçin izleme Derneği (ESHİD) tarafından Türkiye’de engellilerin adalete erişimi konusunda hazırlanan rapor kamuoyu ile paylaşıldı. Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından desteklenen bir projeye göre, adalet sisteminde bütünsel reform uygulanması gerekiyor.
Aralarında Mersin’in de olduğu 7 ilde 156’sı kadın, 150’si erkek 306 kişi ile yüz yüze yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanan rapor Mersin Barosu Lokali’nde kamuoyu ile paylaşıldı. Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Baro İnsan Hakları Merkezi Başkanı Hasan Keleşoğlu ve ESHİD Proje Asistanı Gözde Arasıl’ın katıldığı açıklamaya çok sayıda engelli derneği temsilcisi destek verdi. 

“ENGELLİ KADIN VE KIZ ÇOCUKLAR İNSAN HAKLARINA DAHA AZ ERİŞEBİLİIYOR"
Raporu kamuoyu paylaşan ESHİD Proje Asistanı Gözde Arasıl, erişilebilir adalet sisteminin birbirinden farklı özelliklere ve ihtiyaçlara sahip toplumsal gruplar için eşit erişim fırsatı sunması gerektiğini söyledi. Resmi istatistiklere göre Türkiye nüfusunun yüzde 12.29’unun engelli kişilerden oluştuğu bilgisini veren Arasıl, “Yapılan bütün araştırmalar engelli kişilerin eğitim ve istihdam başta olmak üzere temel insan haklarına erişimlerinin diğer insanlara oranla çok daha az olduğunu ortaya koyuyor. Engelli kadın ve kız çocuklarının engelli erkeklere oranla insan haklarına daha az erişebildikleri de araştırmalarda ortaya çıkan gerçekler arasında. İnsan hakları sistemi içinde adalete erişim, herkes için temel bir hak olması yanında diğer tüm hak ve özgürlüklerin korunmasının da olmazsa olmazıdır. Adalete erişim genellikle anlaşıldığı biçimde sadece mahkemelerde dava açma hakkı ile sınırlı bir hak da değildir. Günümüzde hukukun üstünlüğe dayalı demokratik toplumlarda geniş bir çerçeve içinde değerlendirilen bir haktır. Dezavantajlı grupların insan haklarını korumak, ayrımcılığın önlenmesi, adil yargılanma hakkı, hak ihlalleri durumunda mağdurlar için adil ve zamanında telafi üreten mekanizmalarını oluşturmak adalete erişim hakkının içinde kabul edilmektedir.
Erişilebilir adalet sistemi, birbirinden farklı özelliklere ve ihtiyaçlara sahip toplumsal grupların her biri için eşit erişim fırsatı sunma, yasaların korumasından eşit yaralanmayı sağlamak, sosyal ve ekonomik marjinalleşmeyi önleyecek bir yaklaşımla dizayn edilmiş olmalıdır” dedi.

“ADLİYE BİNALARINA RAMPA VE ASANSÖR YAPMAK SORUNUNU ÇÖZMÜYOR”
Türkiye’nin taraf olduğu BM Engelli Hakları Sözleşmesinin temelini adalete erişim hakkının oluşturduğunu kaydeden Arasıl, “Engelli insanlar için adalete erişim, insan onurunda ve değerinde temel eşitliği sağlamak, kendilerini içeren bir topluma tam katılma ve eşit yaşama fırsatına sahip olmak demektir. Daha dar bir ifadeyle, engelliler için adalete erişim, adalet sistemini adil bir sonuç elde edebilme fırsatı ve kendilerine özgü koşulların adalet sistemi tarafından tanınmasını ve saygı duyulmasını sağlar. Eşit Haklar İçin izleme Derneği olarak yaklaşık iki yıldır Türkiye’de en fazla ayrımcılığa ve hak ihlaline uğrayan gruplardan biri olan engellilerin adalete erişimi konusunda Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından desteklenen bir proje yürütüyoruz. Projemiz kapsamında hak ihlaline uğrayan engellileri için yasal destek hattı, engellilerin taraf olduğu davaların izlenmesi ve bazı davalara dernek olarak müdahil olma, stratejik davalar için profesyonel hukuksal destek sunulması ve İnsan Hakları Eşitlik Kurumu ile Kamu Denetçiliği Kurumu’na başvuru taşımak gibi faaliyetler yürüttük. Yine bu proje kapsamında engelli kişiler ve engelli hakları alanında çalışan sivil toplum örgütleri temsilcileri ile bir saha araştırması yaptık. Yürürlükteki temel mevzuatın uluslararası standartlara uygunluğuna ilişkin mevzuat taraması yaptık. Ulaştığımız sonuçlar ülkemizdeki mevcut adalet sisteminin bütün olarak reforme edilmesi gerektiğini göstermektedir. Adalete eşit erişimin sorununun adliye binalarına rampa ve asansör yapmak ile çözüleceğini kabul eden mevcut yaklaşımın terk edilmesi gerekmektedir. Yargı reformunun konuşulduğu bu süreçte herkesin erişebileceği bir adalet sitemi için toplumun tüm bileşenlerin etkin katılımı ile yeniden yapılanma sürecinin başlatılması gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

“ENGELLİLERİN HAKİM VE SAVCI OLMASI YASAYLA ENGELLENİYOR”
Yürürlükteki yasalarda farklı gruplar için ayrımcılık içeren tüm hükümlerin temizlenmesi gerektiğini kaydeden ESHİD Proje Asistanı Gözde Arasıl, şu talepleri sundu: “Basitleştirilmiş mahkeme prosedürlerinin kullanımı için usul kanunlarında gerekli değişikliklerin yapılması. Adli yardım sisteminin tüm dezavantajlı grupların erişebileceği formlarda sunulması. Adli sisteme ilişkin tüm bilgilerin erişilebilir formatlarda sunulması. Engelliler için halihazırda ceza yargılamaları için uygulanan zorunlu müdafii tayinini hukuk mahkemeleri için de geçerli hale getirilmesi. Mahkemelerde sağlanan işaret dili tercümanı desteğinin avukat müvekkil görüşmeleri içinde sağlanması ve ücretsiz sunulması. Yürürlükteki kanunlarda zihinsel engellilerin hukuki ehliyetlerini ortadan kaldıran vesayet düzenlemelerinin Engelli Hakları Sözleşmesi ile uyumlu hale getirilmesi. Hakimler ve Savcılar Kanunu’nda yer alan engellilerin hakim ve savcı olmalarını önleyen hükümlerin kaldırılması. Ceza infaz rejiminin insan onurunu koruyacak bir yaklaşımla gözden geçirilmesi ve cezaevlerinde bulunan engelliler için destek hizmetleri geliştirilmesi. TİHEK ve Ombudsmanlık gibi yargı dışı telefi mekanizmalarının uluslararası normlara uygun bağımsız ve etkili mekanizmalar olarak yeniden yapılandırılması. Arabuluculuk Kanunu’nda engelliler kriterler belirlenmesi. Mahkeme süreçleri dahil bütün hukuki işlemler için engelliler, Türkçe bilmeyenler, okuma yazma bilmeyenler için kişileştirilmiş destek hizmetlerinin sunulması. Engelli hukukçuların adli sistem ile ilgili kararların alınmasına etkin katılımını sağlayacak düzenlemelerin yapılması. Hakimler ve savcılar da dahil olmak üzere soruşturma ve kovuşturma yer alan tüm personele dezavantajlı grupların hakları konusunda hizmet içi eğitimler verilmesi. Yargılama süreçlerin görev yapan tercüman ve bilirkişiler standartların belirlenmesi ve bu kişilere insan hakları verilmesi. Adli tıp hizmetlerinin sunumunda engelli kişiler için kriterler oluşturulması. Engelliler ve temsilci örgütlerinin adli hizmetlerin planlanması, sunulması ve izlenmesi süreçlerine etkili katılımının sağlanması. Engelliler ve diğer tüm dezavantajlı grupların hak arama mekanizmaları konusunda bilgilendirilmeleri ve teşvik edilmeleridir.”

 

 

 

 

 

 



   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA