SONER AYDIN

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2019 Yılı Temmuz Ayı Olağan Toplantı Döneminin I. Birleşim Toplantısı Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı. Komisyonlardan ve idareden gelen meclis toplantısında gündemin önemli konuları arasında Büyükşehir’deki ‘sürgün’ ve ‘mobbing’ iddiaları yer aldı. Konuyu gündeme getiren MHP’li Meclis üyesi Mahmut Tat, işçilere 31 Aralık’ta bitecek şekilde sözleşme imzalattırıldığını öne sürdü. Mobbing iddialarını yalanlayan Başkan Vahap Seçer ise ‘sürgün’ iddialarına ise “İşçiler Mut’a, Gülnar’a sürgün edildi demeyin. Gülnar’a, Mut’a hakaret ediyorsunuz. Orası Mersin değil mi? Orası benim görev alanım değil mi?” diye cevap verdi.

“31 ARALIK’TA BİTECEK SÖZLEŞME İMZALATILIYOR!”
Anamur’da çalışan işçinin Gülnar’a, Mut’ta çalışan işçinin Çamlıyayla’ya sürgün edilmesinin izahının olmadığını dile getiren MHP’li Tat, “Bugüne kadar sizlere defalarca ilettik. Yaşadıklarımız işçi konusunda, geçimini zor yapan işçilerin görmüş olduğu eziyetlerden bahsetmiştik ama kabul edilmemişti. Anamur’da çalışan bir işçinin Gülnar’a, Mut’a, Çamlıyayla’ya sürülmesinin izahı olamaz. En düşük ücretle çalışan, eziyet gören bu kişilerin çok önemli suçlar işlemedikten sonra işten çıkarılması, geçmiş aylardaki siyaset dönemindeki, seçim öncesi sosyal medyalarındaki bazı ifadelerinden dolayı sorguya çekilmesi ve işten çıkarılması, başından beri biz emekçilerin gerekçe gösterilmeden önemli nedenler olmadan işten çıkarılmasına hep karşı gelmişizdir. 2014’ten itibaren işten çıkarılanların işe tekrardan geri alınmasını istiyoruz. Geçen haftalarda çalışan arkadaşlarımıza 31 Aralık’ta sözleşmesi bitecek şekilde yeni sözleşmeler imzalattırılıyor. Bunun da doğru olmadığını düşünüyoruz” dedi.

“4.500 KİŞİLİK KADRO BEŞ YILDA 10 BİNE ÇIKTI”
Dönemin MHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz döneminde CHP il başkanlığı koltuğunda oturan Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, kadro fazlalığından şikayet etti. 2014’te 4.500 kişi ile devralınan belediyenin 10 bin kişiye çıktığını dile getiren Başkan Özyiğit, “2015’te ben il başkanıydım. Mobbing, sürgün nedir bu halk bunları çok yaşadı. Ben buna da karşıyım ama belediyeden söz ediyoruz. Belediyelerin istihdam değil hizmet yeri olduğunu unutmayalım. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. 4 bin 500 kişi ile devralınan Büyükşehir belediyesinde 10 bin kişi çalışıyorsa bunun bir sıkıntı olduğunu görmek gerekiyor. Bu konularda başkana güvenmek gerekiyor. Hiç kimsenin ekmeğine keyfi, partizanca dokunmayacağına inanıyorum” diye konuştu. 

“HERKES SOSYETE, HERKES GELSİN MASA BAŞINDA ÇALIŞSIN!”
Söz konusu ‘mobbing’ ve ‘sürgün’ iddialarını yalanlayan Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ise, “Büyükşehir Belediyesi sanki haksız, hukuksuz, gereksiz, siyasi tercihlerinden dolayı insanları ekmeğinden ediliyor gibi bir hava yaratılıyor. Bunun benim tarafımdan yapılmayacağını en iyi Mahmut Tat biliyor. Bunu kendi gözüyle görmemiştir, sabit olarak tespit etmemiştir. Kendi vicdanını rahatlattığını düşünmüyorum ama mevkisi gereği partili arkadaşlarından yoğun baskısı vardır. Ahmet Efendi işten alınmış ama doğruyu söylemez ki. Demez ki ‘benim işle güçle alam yok, çalıştığım kurumu her gün provoke ediyorum. Huzursuzluk yaratıyorum’. Bunları gündeme getirirken lütfen bunu siyasi olarak birbirimizin bileğini bükme niyetiyle yapmayalım. Mut’a, Gülnar’a sürgün edildi demeyin, Gülnar’a, Mut’a hakaret ediyorsunuz. Orası Mersin değil mi? Orası benim görev alanım değil mi? Biz elemanları işe alırken Mersin’in şu noktasında çalışabilirsin diye protokol mü yapıyoruz? Herkes sosyete, gelsin masa başında çalışsın! Mut’ta kim çalışacak? Oto kim kesecek? Sineği kim ilaçlayacak? Çöpü kim toplayacak? Herkes gelsin denize karşı oda verelim. Memlekete kim hizmet edecek? Bu bizim adamımız, bu başka tarafın adamı diyerek kategorize ederek işlem yapıyorsak gelin birebir bunu benimle konuşun. Burada bir haksızlık olmuş deyip ilgiliyi ararız. Biz bunu ortadan kaldırmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla bu tip değerlendirmeleri yapmayı mecliste uygun görmüyorum” şeklinde konuştu.
 
“UYGULAMALAR SON BULSUN”
Büyükşehir’de yaşandığı mobbing ve sürgünlere dair Denizkızı A.Ş.’de işçilerin maruz kaldığını söyleyen MHP’li Mehmet Topkara şunları söyledi. “Burada işçilere MHP’li militan, AKP’li deniliyor. Burada çalışanların birçoğunuzu tanımıyoruz ama hazırlanan tutanak sizin söylemlerinizin tersi yönündedir. Bunu gündeme almak zorundayız. Umarım bu tip eylemler son bulur. Elbette Anamur’daki bir işçi Çamlıyayla’da da çalışacaktır ama orada da çalışanlar vardır. Verdiğimiz bir asgari ücrettir. Mut’ta ailesi olan ve asgari ücretle çalışan bir işçinin Çamlıyayla’da geçinmesi mümkün değildir. Sizin gösterdiğiniz duruş ve hassasiyetin ekibiniz tarafından yeterince gündeme getirilmediğini düşünüyoruz.”