Haber Merkezi
HDP Mersin Milletvekili Dr. Rıdvan Turan, “Türkiye’de geleneksel tarımın devamlılığını sağlayan küçük aile çiftçiliğinin kooperatifler biçiminde örgütlenmesi için ilgili bakanlıklarca üretim aşamasında vergiden muaf tutma, hibe, destek, mazot indiriminin sağlanması önemli bir hale gelmiştir. Bunun yanında pazarlama aşamasında ise satış noktalarının belirlenmesi, kira indirimi ve lojistik destek gibi teşvik edici politikaların hayata geçirilmesi ve bu konuda gereken yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir” diyerek meclis araştırması açılması için talepte bulundu. Turan, gerekçe olarak ise şunları belirtti.
“KOOPERATİFÇİLİK ÖRGÜTLEMESİNE EN UYGUN KESİM KÜÇÜK AİLE ÇİFTÇİLİĞİDİR”
Kooperatifçiliğin, farklı biçimlerde tanımlansa da esasında üretme ve satın alma gücü düşük üreticiler veya bireylerin ortak amaçlar etrafında toplanarak birlikte ekonomik ve sosyal çıkarlarını korumak için kâr amacı olmaksızın ortaya çıkan örgütlenme biçimi olarak kabul edildiğini anımsatan Turan, “Kooperatifçilik örgütlemesine en uygun kesim küçük aile çiftçiliğidir. Küçük aile çiftçiliği, 50 dekar sulu toprağa sahip ve geçimini bu toprağa bağlı tarımsal üretimden sağlayan, yerel tohum, kimyasal olmayan gübreler (hayvan dışkısı, kompost, münavebede baklagil uygulaması gibi) kullanan, üretim birimidir. Buradan elde edilen gıdalar insanlar için risk oluşturmaz. Eko sistemi tahrip etmez, tam tersine onarır. Küçük aile tarımı daha fazla istihdam olanağı yarattığı gibi endüstriyel tarıma kıyasla daha fazla verimlilik sağlaması ve açlığa çözüm olması sebebiyle de desteklenmesi gerekmektedir. Çünkü küçük aile tarımı farklı bölgelerin sosyo-ekonomik ihtiyaçları ve kültürel yapılarıyla uyumlu tarımsal teknolojiyi ve bilgiyi kuşaklar boyunca etkin bir tarımsal çeşitliliği inşa etmektedir. Ancak sanayileşmeye bağlı olarak endüstriyel tarım süreçleri küçük aile tarımını büyük oranda çökertmiştir. Tarımsal araştırmalar bilim insanları tarafından tarladan çıkartılarak topraktan uzakta enstitü ve laboratuvarlara taşınmıştır. Tarımda hibrit tohum, yoğun kimyasal ve enerji girdi kullanımına dayalı üretim egemen olmuştur. Bu değişimle birlikte sağlıksız gıda tüketimi gibi pek çok olumsuzluk yaygınlaşmıştır.
“TÜRKİYE’DE MEVCUT TARIMSAL SORUNLARIN KAYNAĞI ÇİFTÇİLERİN ÖRGÜTSÜZ OLMASIDIR”
Günümüzde endüstriyel üretimle birlikte tarım alanında yaşanan sorunların başında girdi maliyetlerinin yüksek olması, tarımsal üründe verim ve kalitenin düşük olması, sulanabilen arazinin azlığı ve mevcut su kaynaklarının etkin kullanılmaması gelmektedir. Türkiye’de mevcut tarımsal sorunların kaynağı çiftçilerin örgütsüz olmasıdır. Küçük aile çiftçiliğinin hem örgütsüz olması hem de devlet tarafından yeterince desteklenmemesinden kaynaklı olarak ulusal ve uluslararası sermayeye bağlı gıda şirketleri, ilaç, gübre ve tohum şirketleri karşısında üretim gücü her geçen gün zayıflamaktadır.
Anayasa’nın 171. maddesine göre, ‘Devlet, milli ekonominin yararlarını dikkate alarak, öncelikle üretimin arttırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır.’
Anayasanın 171. maddesinden hareketle ticaret bakanlığı öncülüğünde 2012-2016 yıllarını kapsayan Türkiye kooperatifçilik strateji ve eylem planı hazırlanmıştır. Planda Türkiye’de kooperatifçiliğin mevcut sorunları; kamu hizmet sunumu ve kooperatifçiliğe elverişli bir ortam oluşturulması konusunda yaşanan aksaklıklar, eğitim, bilinçlendirme ve araştırma faaliyetlerindeki yetersizlikler, örgütlenme ve kooperatifler arası iş birliği, sermaye yetersizliği ve uygun finansmana erişim, denetim ve imaj, kurumsal ve profesyonel yönetim eksikliği, mevzuat ve uygulamadan kaynaklanan sorunlar olarak belirlenmiştir.
STRATEJİ EYLEM PLANI TEORİDE KALDI
Ancak tarımsal alandaki kooperatiflerin pratik olarak gelişim sürecine baktığımızda strateji eylem planının teoride kaldığını söyleyebiliriz. Bu durumun birinci sebebi, kooperatiflerin amaç ve değerlerinden uzak biçimde neoliberal politikalara bağlı bir kooperatifçilik yaklaşımının hayata geçirilmeye çalışılmasıdır.
İkinci sebebi ise kooperatiflerin uygulanmasının kimler tarafından yapılacağına dair bir belirlenmeni olmamasıdır. Hâlbuki küçük aile çiftçiliği kooperatiflerin uygulanması için önemli bir kesimdir. Küçük aile çiftçiliğinin kooperatifler biçiminde örgütlenmesini sağlayacak koşulları oluşturmak tarımda hem kooperatiflerin yaygınlaştırılması hem de küçük aile çiftçiliğinin mevcut kapitalist üretim biçiminde daha güçlü kılmanın imkanı olacaktır. Dolayısıyla mevcut tarımsal sorunları çözmenin yolu küçük aile çiftçiliğinin kooperatifler biçiminde örgütlenmesini sağlayarak üretimde temel dinamik haline getirmekle olur” diye konuştu.