NARENCİYEDE PAZAR ARTARSA FİYAT YÜKSELİR!


 

Narenciye ihracatçında yaşanan sorunlara dikkat çeken MTB Başkanı Özdemir, “Narenciyeyi sınırlı sayıda pazara düşük fiyatla ihraç ediyoruz” dedi.

Haber Merkezi 

Mersin Ticaret Borsası (MTB) Yönetim Kurulu Başkanı Ö. Abdullah Özdemir, yaptığı yazılı açıklama ile narenciye ihracatçında yaşanan sorunlara dikkat çekti. Narenciyenin sınırlı sayıda pazara düşük fiyatla ihraç edildiğini söyleyen Özdemir, “Narenciyede pazar artarsa fiyat yükselir!” mesajı verdi. 

Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) tarafından yayınlanan değerlendirme raporuna göre 20 Ağustos 2018 - 30 Haziran 2019 dönemini kapsayan narenciye sezonunda  ihracatın bir önceki sezona kıyasla miktar olarak yüzde 9 azaldığını söyleyen Özdemir, ihracatın 1 milyon 743 bin tona gerilediğini aktardı. “Değer olarak incelendiğinde ise bu düşüş daha fazla” diyen Abdullah Özdemir, “Gelirimiz bir önceki sezona göre yüzde 23 azalarak 735 milyon dolar oldu. Bu dönemde ihracatımızın yüzde 70'lik bölümünü Rusya, Irak, Ukrayna ve Suudi Arabistan pazarları oluşturdular.

SINIRLI SAYIDA PAZARA DÜŞÜK FİYATLA İHRAÇ EDİYORUZ
Bu veriler temel alındığında iki önemli hususun ön plana çıktığı kanısındayım: On yıl önceki narenciye sezonu ile karşılaştırıldığında, narenciye ihracatımız miktar olarak yüzde 59 arttı. Ancak ihracat gelirimiz aynı zaman zarfında yüzde 7 geriledi. On sezon öncesine göre şu anda ton başına satış fiyatı olarak portakalı yüzde 53, mandalinayı yüzde 46, limonu yüzde 35 ve greyfurdu yüzde 25 daha ucuza ihraç ediyoruz.
Yine 10 yıl önce narenciye ihraç pazarımızın yüzde 70'i Rusya, Irak, Ukrayna ve Suudi Arabistan'dan oluşuyordu, bugün de aynı ülkelerden oluşuyor.

“NARENCİYEYİ HER YIL DAHA DA UCUZA İHRAÇ EDİYORUZ”
Bu tespitler ışığında narenciye ihracatımız ile ilgili şu sonuçlara ulaşabiliriz: Öncelikle, rakip ülkelerle rekabet edebilmek ve pazar payımızı koruyabilmek için narenciyeyi her yıl daha da ucuza ihraç ediyoruz. En önemli ihraç ürünümüz olan mandalinadan geçen sezon ton başına 400 dolar gelir sağladık. Bu rakam Çin için 1.336 ve İspanya için 1.275 dolar. Portakalı Mısır 860, İspanya 848 dolara ihraç ederken, ülkemiz yurtdışına sadece 335 dolara gönderiyor. Limondan ton başına 473 dolar kazanıyoruz. Oysa İspanya 1.390 ve Arjantin ve Meksika 752 dolar gelir elde ediyorlar.
Diğer yandan, narenciyede büyük ithalatçı ülkeler ile Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkeler büyük farklılık gösteriyor. Sınırlı sayıda pazara bağımlıyız ve pazar çeşitliliğini ne yazık ki artıramıyoruz.

“11 MİLYAR DOLARI AŞAN PAZARDAN PAY ALAMIYORUZ”
Eğer önümüzdeki yıllarda narenciye ihracatında geçmişte olduğu gibi iyi fiyatlarla rekabetçi olmak ve bunun için de bugünden bazı önlemler almak istiyorsak bu sonuçların nedenlerini iyi irdelemeliyiz. Bunların başında ise narenciye pazarlarının talep ettiği türde ve kalitede ürün yetiştiremiyor olmamız yer almaktadır. 
Örneğin dünya genelinde narenciyeden üretilen 8 milyar dolarlık meyve suyu pazarı var. Ve bu pazarda payımız yok. Çünkü narenciyede sahip olduğumuz çeşitlerin içerdiği meyve suyu oranı beklenen standartları ve istenen verimliliği karşılamıyor. Üstelik Brezilya, İspanya ve İsrail gibi ülkelerden ithalat yapmak zorunda kalıyoruz.
Yine dünyada 16 milyar dolarlık sofralık narenciye ticareti var. Bunun 3 milyar dolarlık bölümü klemantin, lime, tatlı portakal, beyaz portakal gibi çeşitlerin ticaretinden oluşuyor. Amerika, Fransa, Almanya ve Hollanda ise en önemli tedarikçiler. Ancak bu çeşitler ülkemizde çok az üretildiğinden, bu pazardan da pay alamıyoruz. 
Özetle; 8 milyar dolarlık kısmı meyve suyu, 3 milyar dolarlık kısmı ise sofralık olmak üzere toplamda 11 milyar doları aşan pazarda ülke olarak yokuz.

“YENİ BİR ÜRETİM PLANLAMASI VE DESTEKLEME POLİTİKASINA İHTİYACIMIZ VAR”
Sonuç olarak; narenciyede talep gören tür ve kalitede ürün yetiştiremiyor olmanın, rekabetçi olduğumuz çeşitleri düşük fiyatla ihraç etmenin ve pazar çeşitliliği oluşturamamanın yol açtığı bu olumsuz tabloyu düzeltmek zorundayız. 
Bu doğrultuda; araştırma ve geliştirme (arge) çalışmalarının büyük önem taşıdığını ve bu çalışmaların da iki aşamalı olarak ele alınması gerektiğini düşünüyorum.
İlk aşama olarak, güçlü olduğumuz ürünlerin yanında, dünya pazarlarında talep gören yeni tür ve çeşitlerin belirlenerek, istenilen kalite ve dayanıklılıkta üretiminin yaygınlaştırılmasını hedeflemeliyiz. Ülkemizde birçok narenciye bahçesi ekonomik ömrünü tamamlamış ve verimden düşmüş durumdadır. Bu kapsamda belirlenen tür ve çeşitlere yönelik yeni narenciye bahçesi oluşumunun ve mevcut bahçelerin dönüşümünün güçlü bir şekilde desteklenmesi önemli katkı sağlayacaktır.

“HASAT SÜRESİNİ, ÜRÜN VE KALİTE KAYBI OLMADAN, TÜM SEZONA YAYMALIYIZ” 
Diğer yandan, narenciye dış ticaretinde söz sahibi ülkelerin ürün arzı yılın büyük bölümünde devam etmektedir. Oysa ülkemiz için bu süre çok daha kısadır. Bu da rekabet gücümüzü olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle ikinci aşamada, hem rekabetçi olduğumuz mevcut ürünlerin hem de yeni tür ve çeşitlerin hasat süresini, ürün ve kalite kaybı olmadan, tüm sezona yayılacak şekilde genişletmenin yollarını aramalıyız.
Mersin tarımı ve ekonomisi için önemli bir ürün grubu olan narenciyeden hem ülke hem de üretici olarak daha fazla gelir elde etmek için bu adımları atmalıyız. Bu adımları temel alan yeni bir narenciye üretim planlaması, bu üretimi teşvik edecek bir destekleme politikası, etkin bir yeni pazar ve markalaşma stratejisi ile tüm bu hedeflere ulaşabiliriz. Ancak bu şekilde İspanya, Güney Afrika, Brezilya, Çin, Amerika gibi piyasanın hakimi ülkelerle rekabetçi hale gelebiliriz” diye konuştu.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA