SEFALET TEKLİFİNE HAYIR!


 

Mersin’de kamu emekçileri devam eden toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde hükümetten gelen teklife tepki göstererek, dayanışma çağrısı yaptı.

SONER AYDIN

AKP’nin memurlara yeni zam teklifi 2020-2021 için yüzde 4+4 ve 3+3 oranında oldu. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) teklife ser tepki göstererek dayanışma çağrısı yaptı.

Mersin’de de Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen kamu emekçileri, yeni danışıklı dövüş oyunlarına karşı mesai arkadaşlarını haklarına sahip çıkmaya çağırdı.

“KAMU EMEKÇİSİ İLE ADETA ALAY EDİYORLAR”

Grup adına basın açıklaması yapan KESK Mersin Şubeler Platformu ve Eğitim-Sen Şube Başkanı Sinan Muşlu, 2020-2021 yıllarını kapsayan 5. dönem toplu sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti’nin teklifini yaptığını anımsattı. Muşlu, hükümetin 2020 yılının ilk 6 ayı için yüzde 3,5, ikinci altı ayı için yüzde 3, 2021 yılının ilk altı ayı için yüzde 3 ikinci 6 ayı için yüzde 2,5 gibi tüm maaş zammı oranları ile 3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emekçisi ile açıkça alay ettiğini savundu.

Sinan Muşlu, “Önceki gün gece saatlerinde yandaş konfederasyon Genel Başkanı ile görüşen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk Kamu İşvereni adına yeni tekliflerini sunmuştur. Buna göre maaş artış oranları toplamda sadece yüzde 2 artırılarak,  2020 yılı için yüzde 4 + yüzde 4, 2021 yılı için ise yüzde 3 + yüzde 3 olarak revize edilmiştir.

Günlük bir çay parasına bile denk gelmeyen artışla kamu emekçileri ve emeklileri ile dalga geçilmeye devam edilmektedir. Maaşlarımızın ‘revize’ adı altında sefalet oranlarında artırılmasını öngören bu teklifi kabul etmek mümkün değildir.

Buna rağmen yandaş konfederasyon yönetimi,  hükümetin kamu emekçileri ile alay eden teklifini sadece hedeflenen enflasyon rakamlarının altında kaldığı için eleştirmekle yetinmektedir.  Söz konusu eleştiri bugüne kadar yaşadığımız kayıpları görmekten uzak, kısır bir değerlendirmeden ibarettir.

“GERÇEK ENFLASYON YÜZDE 30’LARI BULDU!”

Oysa her zaman altını çizdiğimiz üzere bizler için asıl olan TÜİK vasıtası ile Ali Cengiz oyunları ile düşük tutulan çarpık enflasyon rakamları değil, mutfakta, çarşıda, pazarda yaşadığı gerçek enflasyondur. Yaşanan gerçek enflasyon ile TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasındaki uçurum yıllardır maaşlarımızı eritmeye devam etmektedir.

Dolayısıyla iktidarın ‘işçiyi, memuru enflasyona ezdirmedik’ sözlerinin hiçbir karşılığı yoktur. Çünkü işçiyi, memuru, dar gelirli, asgari ücretli, emekliyi TÜİK vasıtası ile açıklanan enflasyon değil,  hayatın gerçek enflasyonu ezim ezim ezmeye devam etmiştir.

Sadece son bir yıl içerinde dört kişilik bir ailenin açlık sınırında 350 TL artış yaşanmıştır. İğneden ipliğe zam furyası hız kesmeden devam etmektedir. Son iki ay içinde elektriğe, doğalgaza yüzde15 zam gelmiştir. Tütün ürünleri son iki haftada yüzde 20 zamlanmıştır. 

Buna rağmen hükümet 1 hafta önce sahnelenen kamu işçileri toplu iş sözleşmesi oyununu kamu emekçileri toplu sözleşmesinde de yenilemenin, açlık sınırının 2.100, yoksulluk sınırının 6.800 TL’yi aştığı, emekçi kesimlerin yaşadığı gerçek enflasyonun yüzde 30’ları bulduğu koşullarda toplam 5 milyon kamu emekçisine ve emeklisine, aileleri ile birlikte 20 milyonluk devasa bir kitleye sefalet, yoksulluk, güvencesizlik teklif etmektedir” dedi.

YANDAŞ KONFEDERASYONU UYARIYORUZ!

KESK olarak, toplamda 5 milyonluk geniş bir kesimin beşte birini üye yaptığı için kendini ‘yetkili’ zanneden yandaş konfederasyonu da uyardıklarını belirten Sinan Muşlu, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Bugün böbürlendiğiniz noktalara nasıl geldiğinizi, sırtınızı nerelere dayadığınızı, mevcut anti demokratik yasalardan,  gerçek, evrensel toplu pazarlık sisteminden uzak köhne sistemden nasıl nemalandığınızı dünya alem biliyor.

Ne kadar ‘tarihi başarı’ nutukları atarsanız atın bugüne kadar danışıklı dövüş oyunlarından sonra imzaladığınız mutabakatların bedelini kendi üyeleriniz de dahil beş milyon kamu emekçisi ve emekli ödemiştir. Ödemeye de devam etmektedir.  Hiçbir kamu emekçisinin tarihe kara bir leke olarak geçecek yeni bir satış sözleşmesine tahammülü kalmamıştır.

Dolayısıyla hiç kimsenin 3 milyon kamu emekçisine, 2 milyon kamu emekçisi emeklisine sefalet artış oranları dayatan,  temel hiçbir sorununu çözmeyen, aksine hepimizle alay edilen bu teklifi kabul etmeye, müzakereye değer görmeye yetkisi yoktur.

Bunun için yetkinin asıl sahiplerini, sendikalı, sendikasız tüm kamu emekçilerini, sefalete terk edilen emeklileri yeni danışıklı dövüş oyunlarına karşı haklarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Halktan yana bir kamu hizmeti, güvenceli istihdam-güvenli gelecek, demokratik- adil bir çalışma yaşamı, insanca yaşamaya yetecek bir ücret ve tüm taleplerin hayat bulması için Gerçek Bir Toplu Pazarlık Hakkı için birlikte mücadele etmeye, yeni bir satış sözleşmesine izin vermemek için yan yana, omuz omuza olmaya davet ediyoruz”.

DEMOKRASİ HERKES İÇİN İHTİYAÇTIR !

Kamu emekçileri ayrıca Mardin, Diyarbakır ve Van’da Büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına da tepki gösterdi.

Sinan Muşlu konuyla ilgili, “İktidarın güdümüne girmeyen, yandaş olmayan, muhalif kurumlar  demokrasinin asgari kuralları dahi rafa kaldırılarak etkisizleştirilmeye, bastırılmaya ve kriminalize edilmeye çalışılıyor. En son TÜRK-İŞ başkanı ortaya saçılan konuşmasında işçilerin haklarını iktidara nasıl pazarladığı gün gibi ortadayken ,kendisini eleştirenlere  anında “hain, terörist” damgası yapıştırarak susturmaya çalışması gibi 19 Ağustos’ta, Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir Belediye Eş başkanlarının görevden alınarak yerlerine valilerin kayyum olarak atanması, meclis üyelerinin tümünün gözaltına alınması tam da bu söylemlerle  yapılmaktadır.  İktidar yandaşı olmayanlar “hain,terörist” suçlamalarıyla bastırılıp susturulmak istenmektedir.

Toplu İş Sözleşmelerinde, kendi yandaşlarını yetkili yapmak için iktidarın bütün gücünü sarı sendikaların arkasına koyanlar ve böylece gerçek sendikal mücadeleyi engelleyenler benzer tekçi tutumlarını yerel yönetimlerde de sürdürerek halk iradesini yok etmektedirler.  Halkın seçtiği temsilcilerin mahkeme kararı olmaksızın görevden uzaklaştırılıp yerlerine atanmış kişilerin konulması halk iradesinin açıkça hiçe sayılmasıdır. Üç büyükşehir belediye başkanının da %50’lerin çok üzerinde oy aldığı düşünüldüğünde vahim bir siyasal darbe ile karşı karşıya olduğumuz görülmektedir.

Bu hukuksuz, bu antidemokratik zihniyete karşı, tüm kutuplaştırma ve düşmanlaştırma çabalarını aşarak, demokratik bir ülkeyi inşa etme mücadelemizi demokrasiden yana olan tüm kesimlerle yan yana gelerek sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA