GİZEM EKİCİ
Mersin Barosu tarafından 2019- 2020 yeni adli yıl açılışı nedeniyle düzenlenen törende Atatürk Anıtı’na çelenk sunuldu. Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen törene; Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, baro yönetim kurulu, avukatlar, stajyer avukatlar ve CHP Mersin Milletvekili Alpay Antmen katıldı.
Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz’ın Atatürk Anıtı'na çelenk sunmasının ardından, saygı duruşunda bulunarak İstiklal Marşı okundu.
Burada günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapan Yeşilboğaz, 2019-2020 yeni adli yıla sadece mesleki sorunlarla değil, artan ekonomik, sosyal ve siyasal adaletsizliğin neden olduğu birçok yaşamsal sorunla beraber girdiklerini vurgulayarak, “Bugün size hukukun ihlal edilmesinden, ayaklar altına alınmasından, liyakatsiz kadrolarla yargının bağımlı hale getirilmesinden, mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik sistemli saldırılardan, yok edilmeye çalışılmasından, kadınlarımızın her gün şiddet kurbanı olmasından, çocuklarımızın istismara uğramasından, çocuk işçiliğinden, doğanın rant uğruna vahşice katledilmesinin önüne geçilmemesinden bahsetmeyeceğim. İnsanımızın en temel hakkı olan savunma ve hak arama özgürlüğünü kullanırken, yanındaki en yakın kişi olan meslektaşlarımızın adliyelerde, cezaevlerinde, karakollarda keyfi uygulamalara ve sürekli bir sınırlama içine sokularak hak arama özgürlüğünün engellenmesinden de bahsetmeyeceğim. Ülkemizde demokrasimize, hukukun üstünlüğüne, kuvvetler ayrılığı ilkesine, yargının bağımsızlığına, bağımsız savunmanın temsilcisi avukatlara, insan haklarına ve laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kazanımlarına yönelik, kapsamlı ve sistematik saldırılardan da bahsetmeyeceğim. Kısacası toplum olarak, hukuksuzluğun yarattığı ateş çemberinin içerisinde olmamızdan da bahsetmeyeceğim. Lakin söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil” ifadesini kullandı.
“YARGI SİYASET ÜSTÜ OLMALI”
Yargıtay’ın Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yaptığı adli yıl açılış törenine, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle, Mersin Barosu olarak katılmadıklarını hatırlatan Yeşilboğaz, “Yargı devletin gücünü denetleyeceği yerde, maalesef devlet yargının gücünü denetlemektedir. Gücünü ve meşruiyetini hak, hukuk ve adaletten almayan devletlerde; suç, şiddet ve terör başta olmak üzere, birçok toplumsal sorun kaçınılmaz olur. İnsan hak ve özgürlüklerini, toplumsal barış içerisinde yaşama hakkımızı yok eden bir düzen değil; çağdaş, barışçıl, özgür ve demokratik hukuk devleti düzeni istiyoruz. Adalet Bakanlığı, yargı sisteminin sorunlarına el atmalıdır. Yargıya güvenin yeniden sağlanması için, yargı siyaset üstü olmalı ve liyakat unsuru etkin kılınmalıdır. Hâkim ve savcıların mesleğe alınması, atanması ve terfisi, liyakata ve objektif kriterlere dayanmalıdır” şeklinde konuştu.
“YASALARA BEKÇİ MURTAZA YAKLAŞIMI VİCDANLARI KANATIR
Yeni yasama yılında hayata geçirilmesi beklenen Yargı Reformu Belgesi’ne hiçbir zaman ön yargı ile karşı çıkmadıklarını belirten Yeşilboğaz, “Ön kabulümüzde yoktur, sadece daha önce hayata geçirilen reform paketleri gibi; samimiyetsiz, topluma, hukuka ve adalete bir şey katmayan, uygulayıcı kamu görevlilerinin bile umursamadığı, uygulamadığı düzenlemelerden olmamasını talep ettik. Yargı Reformu Belgesi’nde, ifade özgürlüğünün güçlendirilmesine ilişkin yeni yaklaşımlar ortaya konulmuştur. Yargı Reformu’nda ayrıca, hukuk fakültelerinin kalitesinin artırılması, hukuk fakültelerinde eğitim süresinin 5 yıla çıkartılması, kontenjanların azaltılması, başarı sıralamasının yükseltilmesi, avukatlığa giriş sınavı gibi düzenlemeler planlandığı belirtilmişti. Ancak gelinen noktada görüyoruz ki, strateji belgesinde yer alan açıklamaların aksine hareket ediliyor. Reform önce düşüncede başlamalı ki, yasalar uygulanabilsin. İyi yasalar kötü yasalar yoktur, iyi uygulayıcılar kötü uygulayıcılar vardır. Yasalar uygulanırken, Bekçi Murtaza tipi yaklaşım, vicdanları kanatır. Makyajlı bir yargı reformu değil, hukuk sistemimizin niteliğini artıracak, insan temel hak ve özgürlüklerini güvence altına alacak bir yargı reformu istiyoruz. Avukatlık sınavı olmayan tek ülke olduğumuz gerçeği unutulmamalıdır. Hukuk, gelişen dünyanın önünü açmalı, değişime ayak uydurmalıdır” dedi.
“SAVUNMANIN DIŞLANDIĞI YARGILAMA HÜKÜMSÜZDÜR”
Uygulamada, adil yargılanma hakkının teminatı olan avukatlara, kısıtlama ve engelleme getirilmeye çalışılarak, avukatsız yargılamanın önünün açılmak istendiğini vurgulayan Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “Ancak şu bilinmelidir ki, savunmanın dışlandığı bir yargılanma, adil yargılanma ilkesine aykırıdır ve hükümsüzdür. Şunu da belirtmek isteriz ki; meslektaşlarımızın kollukta, cezaevlerinde, adliyelerde ve mesleklerini icra ettikleri her alanda, yaşamış oldukları mesleki sorunlar ile bu birimlerdeki keyfi ve yasaya aykırı tutumlara son verilmelidir. Yetkililerden, hak arama özgürlüğünün teminatı olan avukatların, ekonomik ve mesleki sorunlarına bu yeni adli yılda mutlaka kesin çözümler getirilmesini bekliyoruz.
“MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ”
Hukukun bittiği yerde tiranlık başlar sözünden hareketle; vatandaşlar için hukuk güvenliği sağlayan ve evrensel değerlerle uyumlu olan hukuk sistemini inşa etmek için biz avukatlar, bugün olduğu gibi yarınlarda da mücadelemizi sürdüreceğiz. Mesleki ve toplumsal sorunlara karşı verdiğimiz mücadelede, tüm meslektaşlarımız ve barolarımız omuz omuza vermelidir. Yeni adli yılın ülkemize, milletimize, meslektaşlarımıza, insanlığa ve dünyaya; adalet, barış, huzur ve mutluluk getirmesini diliyoruz. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı için mücadele edip adalet dağıtmaya çabalayan tüm meslektaşlarımızı ve yargı mensuplarını, şahsım, yönetim kurulumuz ve Mersin Barosu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.