Haber Merkezi
Akdeniz Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği (ASHİB), Ticaret Bakanlığı’nın himayesinde yürütülmesi planlanan proje kapsamında Afrika kıtasındaki ticaret fırsatlarını Türk ihracatçısının lehine geliştirmek amacıyla seferber oldu.
ASHİB’in yönetim kurulu ve üyeleriyle birlikte konuyu masaya yatıran Başkan Ali Can Yamanyılmaz, Afrika ülkelerine yönelik ihracatta, Türk şirketlerinin lojistik, gümrük ve güvenlik sorunları yaşadığını, bu sıkıntıların aşılması ve dış ticaretin artırılmasına ilişkin önemli bir projeyi hayata geçirmenin eşiğinde olduklarını bildirdi. Ticaret Bakanlığı’nın planlamaları ve hedefleri doğrultusunda harekete geçtiklerini aktaran Başkan Yamanyılmaz, “Hem ülkemizin dış ticaretini güçlendirmek, hem de ihracatçılarımıza kolaylık sağlamak adına çok büyük bir pazar olan Afrika kıtasında lojistik, gümrük ve güvenlik sorunlarının aşılmasının yollarını ortaya çıkarmak üzere kollarımızı sıvadık. Türk ihracatçısını Afrikalı ithalatçılarla buluşturacak, mal ve ürünleri sergileyecek büyük bir depo kurarak, talepleri bu şekilde karşılamayı hedefliyoruz” dedi.
“ORTADOĞU SIKINTILI, AFRİKA’DA FIRSATLAR ARANMALI”
Başkan Yamanyılmaz, Ortadoğu pazarında kısıtlama ve yasaklar nedeniyle ihracatçıların zorda olduğunu, yumurta, beyaz et, balık, domates ve makarnada kısıtlama ve yasakların her geçen gün derinleştiğini, bu sorunları aşmak için Afrika pazarındaki kapıları açacak anahtarları bulmanın şart olduğuna dikkat çekti. Afrika’ya yönelik ihracat hamlesinde ülkeler belirlenerek, lojistik, reklam, kira ve personel gibi giderlerin Ticaret Bakanlığı tarafından desteklenmesinin planlandığını aktaran Başkan Yamanyılmaz, Ticaret Bakanlığının koordinasyonunda çalışmaları yürüttüklerini duyurdu. Oluşturulacak lojistik merkezinin hangi ülkede olacağı, kurulacak deponun kapasite ve donanımları konusunda önümüzdeki günlerde Bakanlık yetkilileri ile toplantılar yapacaklarını kaydeden Yamanyılmaz, şunları söyledi: “Ticaret Bakanlığımızın öngördüğü kriterler doğrultusunda Afrika kıtasındaki 52 ülkenin 24’ün de görev yapan Ticaret Müşavirlerimizden önemli bilgiler aldık. Bu aldığımız bilgiler doğrultusunda kıtanın doğusunda Kenya, güneyinde Güney Afrika Cumhuriyeti, batısında Gana, kuzeyinde ise Tunus’un uygun olacağını değerlendiriyoruz.
“AFRİKA’DA ŞİRKET KURUP, YEREL İŞBİRLİĞİ YAPMALIYIZ”
ASHİB olarak bizler, elimizi taşın altına koyacağız. Risk alarak ihracatçılarımıza öncü olacağız. Bakanlığımızın en az bir yıl süreyle bize sunacağı destek ile Afrika’daki aktarma limanlarına ulaşmayı planlıyoruz. Şu an projenin detayları netleşmiş olmamakla birlikte, muhtemelen; Afrika’da bir şirket kurulacak. Bu şirkete ilk etapta bir adet toplu satış deposu açılacak ve bu depoya birliğimize üye olan ihracatçılar tarafından başta yumurta, süt ürünleri olmak üzere tüm gıda ürünleri gönderilecek. Depoya bir genel müdür atanacak ve ürünler konusunda ihtisaslaşmış satış personelleri ile birlikte orada ihraç ettiğimiz stoklu ürünlerimiz, ithalatçı ile veya müşteri ile buluşturulacak. İlk etap başarılı olursa bunun arkasından iki yerde daha şirket kurup depo açmayı düşünüyoruz”.
AFRİKA GÜMRÜK BİRLİĞİ İLE İŞBİRLİĞİ EN KESTİRME YOL!
ASHİB Yönetim Kurulu üyeleri ve ihracatçılar ise beyin fırtınası şeklinde geçen toplantıda ilk etapta yaşanabilecek en büyük iki sorunun lojistik ve para transferi olacağını, ayrıca depoların kurulacağı ülkelerde rekabet şartlarının araştırılması gerektiğine ilişkin görüşlerini dile getirdi. Üyeler dil, ulaşım ve gümrük mevzuatının çok önemine değinip, ilk etapta Afrika’daki gümrük birliğine üye ülkelerden uygun olanları ile başlamanın doğru adım olacağını aktardılar. Afrika’nın hızla gelişen bir pazar olduğuna dikkat çeken ve dünyanın gözünün Afrika’nın üzerinde olduğunu belirten ASHİB üyeleri, bu pazardan Türkiye’nin de hak ettiği payı mutlaka alması gerektiğini belirttiler.
ASHİB’İN YOL HARİTASI
Toplantı sonucu ASHİB’in talepleri şöyle sıralandı; “Araştırma grubu kurulmalı ve bütçesi belirlenmeli, pazar araştırması yapılmalı ve rekabet şartları öğrenilmeli, Avrupa’dan ve Amerika’dan gelen ürünler araştırılmalı, gümrük sınıflandırmaları ve gümrük vergileri saptanmalı, yatırım yapılacak ülkelere DFİF destekleri arttırılmalı, ulaşım konusunda en az 2 yıl destek verilmeli, hedef kitle, hedef ülkeler ve hedef ürünler belirlenmeli”.