BİLİRKİŞİ DE "KAÇAK" DEDİ!


 

Mersin’de kural tanımayarak, alışveriş merkezi olarak büyüyen Mersin Marina’ya karşı bir vatandaşın başlattığı hukuk mücadelesinde açılan dava kapsamında inceleme yapan bilirkişi, işletmenin; planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygun olmadığını bildirdi.

HEDİYE EROĞLU
 
Akdeniz’in en büyük limanı Mersin Yat Limanı’nın 500’ü karada 500’ü denizde olmak üzere 1000 yat kapasitesi ile marina olarak hizmet vermekten öte alışveriş merkezine dönmesine tepkiler sürüyor.
2011 yılında açılan ancak kural tanımayarak büyüyen ve liman özelliğinden çıkıp AVM’ye dönüşen tesise nihayet ‘dur’ denildi. 
Günden güne inşaat alanların yükseldiği yat limanındaki rant karşı idare ve yerel yönetimler sessiz kalırken Elif Göknur isimli vatandaş Mersin 2.İdare  Mahkemesi’ne açtığı dava ile Marina’daki hukuksuzluklara karşı mücadele başlatan isim oldu. 
 
“RUHSATLAR MEVZUATA AYKIRI OLARAK DÜZENLENMİŞ”
Göknur dava dilekçesinde, izinsiz büyütülen marina inşaatlarının durdurulmasını isterken, “…dava dosyasından temin edilen 1/5000 ölçekli yat limanına ait nazım imar planı paftası incelendiğinde, dava dosyasına sadece 17-18 –I-J paftasının gönderildiği, ancak1/5000 ölçekli nazım imar planına ait plan notlarının bulunduğu 17-18-KL paftasının gönderilmediğini keşfettik. Sayın Mahkemenin ara kararına istinaden ilgili kurumlar nezdinde 1/5000 ölçekli nazım imar planı paftalarına ulaşmak amacıyla tarafımızca yapılan araştırmalar neticesinde haklı davamızı tereddüde mahal vermeyecek şekilde sonuçlandıracak plan paftasına ulaşılmıştır. 
Planlama hiyerarşisine ve 3194 sayılı İmar kanunu’nun 6.maddesinde ifade edilen her bir plan bir üst kademede bulunan plana uygun hazırlanır ilkesine aykırı olarak hazırlandığı dava dosyasına sunduğumuz sayın mahkemenin ara kararları ile istemesine rağmen üzülerek belirtmek durumundayız ki bilinçli olarak dava dosyasına sunulmayan ancak tarafımızca temin edilerek dava dosyasına sunulan yat limanına ait plan notlarının bulunduğu 1/5000 ölçekli plan paftasından da anlaşılacağı üzere 2013 yılında davalı bakanlık makamının oluru ile onaylanan 1/1000 ölçekli plana ait plan notlarında yapılan değişiklik neticesinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce verilen ruhsatlar mevzuata aykırı olarak düzenlenmiştir.
Davalı bakanlıkça onaylanan plan hiyerarşisine aykırı olarak 1/1000 ölçekli plan notu değişikliği ve bu değişikliğe dayanılarak Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce verilen dava konusu ruhsat  mevzuata aykırıdır. 
 
“KIYI MEVZUATI’NA AYKIRI BİÇİMDE ALIŞVERİŞ MERKEZİ YAPILMIŞ”
Aynı zamanda dava dosyasına sunduğumuz dilekçelerde de görüleceği üzere yapılan işlemler şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırıdır. Şöyle ki; Her ölçekteki imar planının ve bu planların şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olması gerekir. İdare hukukuna göre bütün idari işlemlerin nihai amacı kamu yararıdır. Bu açıdan bakıldığında kamu yararı çok geniş kavramdır. İmar planlarının da nihai amacı kamu yararıdır. Kamu yararı çoğu kez imar planı yapılacak alanın yapısına göre belirlenir. somut olayda dava dosyasına sunduğumuz 1/5000 ölçekli yat limanına ilişkin 1/5000 ölçekli plan notunun 1.2.maddesine ‘……bu tesislere ait toplam emsal yat limanının doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazilerin yüzde 5’ini geçemez..’ denmesine rağmen, mevzuata aykırı olduğu aşikar olan 1/1000 ölçekli plan notu değişikliği marifetiyle ‘yat limanı olarak tanımlı alanda’ ifadesine yer vermek suretiyle planlama mevzuatına aykırılık bir tarafa etik olmayan bir şekilde, üst ölçekli Nazım İmar Planında sadece doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan arazi tanımlamasına yer verilirken, yat limanı olarak tanımlı alan ifadesine yer vermek suretiyle emsal alanı yüzde 100’den de çok fazla olmak üzere hukuka aykırı biçimde artırmakta bir beis görmemişlerdir. Bu yönüyle de kamu yararına değil, yap-işlet formülüyle işleten şirket lehine işlem yapmaktan imtina edilmemiştir. Yine Kıyı kanununun uygulanmasına dair yönetmelikte yapılan değişikliğin esas amacı yat limanlarında konaklama tesisi yapılmasının kıyı mevzuatı kapsamında önünün açılması hedeflenmişken, Kıyı mevzuatı’na aykırı biçimde alışveriş merkezi yapılmıştır.
Planlama esaslarından ise plan hiyerarşisini anlamaktayız. İmar planlarının kendi aralarında hiyerarşi bulunmaktadır. Bu hiyerarşide 1/1000 ölçekli uygulama İmar planları bir üst ölçekli plan olan 1/5000 ölçekli nazım imar planına uygun olmak zorundadır. Yukarda detaylı olarak ifade edildiği ve dava dosyasına sunduğumuz 1/5000 ölçekli plan paftasında bulunan yat limanına ilişkin plan notlarından da anlaşılacağı üzere dava konusu işlemler mevzuata aykırıdır” dedi.
 
MAHKEME KEŞİFE ‘OLUR’ DEDİ, BİLİRKİŞİ TARİHİ İNCİLEME YAPTI!
Elif Göknur’un taleplerini dinleyen mahkeme heyeti, dava konusu işlemlere ilişkin keşif talebini kabul etti. 
İnşaat mühendisi Prof. Dr. Hacı Murat Arslan, Dr. mimar Özlem Şenyiğit ve harita mühendisi Derviş Önen’den oluşan bilirkişi heyeti ise Mersin Marina’da inceleme yaparak, tarihi bir karara imza attılar. 
 
YAPI YOĞUNLUĞU VE YAPI YÜKSEKLİĞİ DEĞERLERİ ARASINDA UYUŞMAZLIK VAR!
Bilirkişi incelemeleri sonucunda ilk olarak plan kademelenmesi yönünden yapılan yanlışlara dikkat çekilerek, “… 1/5 bin ölçekli Nazım İmar Planı’nda Yat Limanı’ndaki yapı yoğunluğu E=0.05 katsayısı ile yapı yüksekliği 4.50 metre, asma kat yapılması durumunda 5.50 metre ile sınırlandırılırken, dava konusu plan notu değişikliği ile 1/1000 ölçekli uygulama imar planında, alandaki yapı yoğunlu E=0.05 katsayısı ile yapı yüksekliği 6.50 metre ile sınırlandırılmıştır. Ayrıca, 1/5 bin ölçekli Nazım İmar Planı’nda Yat Limanı’nda yer alacak işlevler arasında konaklama tesisine yer verilmezken, dava konusu plan notu değişikliği ile 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı’nda, Yat Limanı’nda konaklama tesisi inşa edilebileceği belirtilmiştir. … Bu durumda tutarsızlık oluşmakta, plan kademeleri arasında süreklilik ve bütünlük sağlanamamaktadır. Dolayısıyla, plan kademelenmesi ilkesi kapsamında, Mersin Yenişehir Kıyı Dolgu Alanı 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ile Mersin Yenişehir Kıyı Dolgu alanı 1/5 bin ölçekli Nazım İmar Planı arasında planlama ilkeleri ve şehircilik esasları ile kamu yararına uygun bir yaklaşım benimsenmemiştir” denildi. 
 
KONAKLAMA TESİSİNE; İSTİSNA!
Bilirkişi, Marina’da arazi kullanım ve yapılaşma kararları yönünden de şu yanlışlara dikkat çekti; “Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’te yapılaşma koşullarına ilişkin hükümler göz önüne alındığında, dolgu alanı olan Mersin Yat Limanı’nı alanı’nda yapı yoğunluğunun E=0.03 ile, yapı yüksekliğinin ise 5.50 metre ile sınırlandırılması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Konuklama tesislerine yönelik ise istisnai bir durum tanımlanmıştır. Alanda konuklama tesisi inşa edilmesi durumunda bu yapıların yükseklikleri 6.50 metre olabilecektir ve bu yapıların yoğunluğu, alandaki toplam yapı yoğunluğunun 0.20’sini geçemeyecektir. Konaklama tesislerine yönelik dava konusu plan notu değişikliği ile öngörülen koşullar; Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygunluk sağlarken, dava konusu plan konu değişikliği ile Yat Limanı’na yönelik öngörülmüş yapı yoğunluğu katsayısı ve yapı yüksekliği koşulları Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygunluk sağlanmamaktadır.
Diğer yandan eklenen 0.05 oranındaki inşaat alanının 0.02 oranındaki bölümünün, konaklama tesisi olarak kullanılması olanaklı iken, geriye kalan 0.03 oranındaki bölüm konaklama tesisi amacı dışında kullanılacaktır. Bu durum, planın kendi amacı ve gerekçesi ile tutarsızlık oluşturmaktadır. Konaklama tesisi olarak kullanılmayacak bölümün hangi amaçla kullanılacağının açıklanması, bu yönde gerekçelerin ortaya konması sağlanmalıdır. 
 
ARTACAK TRAFİK İRDELENMEMİŞ!
Ayrıca alana erişim bireysel araçlarla sağlanmaktadır ve Yat Limanı içinde oldukça geniş bir alanda otopark alanı oluşturulmuştur. Dava konusu plan değişikliği ile artan yapı yoğunlukları sonucunda alanda erişim sağlayan kişi sayısı ve dolayısıyla araç sayısında artış olacaktır. Davas konusu plan değişikliği öngörülen yapı yoğunluğu artışı ile alanda oluşacak yeni kullanım alanlarının kaç kişilik bir ek kullanıcıyı alana çekeceği, bu çekimin alanın yakın çevresinde nasıl bir trafik akışı sağlayacağının ve ulaşım sisteminin artacak bireysel taşıt sayısından nasıl etkileneceğinin irdelenmediği de görülmektedir. Bu yönde bir kentsel teknik altyapı etki değerlendirme incelemesi yapılması gerektiği Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26. maddesinde bir ilke olarak belirtilmiştir. BU çerçevede, Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından 08.072013 tarihinde onaylanmış konusu plan notu değişikliği, öngörülen yapı yoğunluğu değerleri, plan raporunda belirtilen amaç ve gerekçeler ile tutarsızlık oluşturmakta, konaklama tesislerinin inşa edilmesine yönelik gerçekleştirildiği ifade edilen plan notu değişikliği ile konaklama tesislerinin gerektirdiği yapı yoğunluğunun üzerinde bir yapı yoğunluğu değeri öngörüldüğü görülmektedir. Ayrıca, dava konusu plan notu değişikliği ile öngörülen yapı yoğunluğu ve yapı yüksekliği değerleri ile Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerinde belirtilen yapı yoğunluğu ve yapı yüksekliği değerleri arasında uyumsuzluğu bulunmaktadır. Dava konusu plan notu değişikliği ile öngörülen değerler, Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerinde belirtilen değerleri aşmaktadır. Plan değişikliğinin hazırlanması süresince ise alanın çevresiyle kurduğu ilişkinin göz ardı edildiği, bu yönüyle Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26. maddesine uygun olmayan bir tutum geliştirildiği görülmektedir”.
 
“ŞEHİRCİLİK ESASLARI VE KAMU YARARINA UYGUN DEĞİL”
Ayrıca yine bilirkişi raporunda yapı ruhsatları yönünden ise şu yanlışlara dikkat çekildi: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından 08.07.2013 tarihinde onaylanmış dava konusu plan notu değişikliği ile öngörülen yapı yoğunluğu koşullarına göre Mersin Yat Limanı’nda toplam 209 bin 81 metrekare büyüklüğünde bir inşaat alanına izin verilmektedir. Dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelere dayalı olarak yapılan hesaplamaya göre, mimari projeler ve dava konusu yapı ruhsatları ile Mersin Yat Limanı’nda toplam 209 bin 81 metrekare büyüklüğünde bir inşaat alanı tasarlanmıştır. Dolayısıyla, dava konusu yapı ruhsatları, toplam inşaat alanı temelinde dava konusu plan notu değişikliği ile öngörülen yapılaşma koşullarına uygunluk sağlanmaktadır. Bu çerçevede bilirkişi kurulumuz, dava konusu yapı ruhsatlarının dava konusu plan notu değişikliği ile öngörülen yapılaşma koşullarına uygunluk sağlandığını, ancak dava konusu plan notu değişikliği ile, öngörülen yapı yoğunluğu ve yapı yüksekliği temelinde Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine ve öngörülen yapılaşma koşullarının çevresinde oluşturacağı etkinin incelenmesi temelinde Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği’nin 26. maddesine uygun olmayan bir tutum geliştirildiği, ayrıca dava konusu plan notu değişikliğinin plan kademelenmesi ilkesel çerçevesinde üst dava konusu plan notu değişikliğinin plan kademelenmesi ilkesi çerçevesinde üst kademe 1/5 bin ölçekli Nazım İmar Planı ile tutarlık sağlamadığı, bundan dolayı planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygun olmadığı örüşüne ulaşmıştır”.  

   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA