Gizem Ekici

Cumhuriyet’in kuruluşundan günümüze kadar olan süreyi eleştiren Sarıbal, “Duyunu Umumiye’nin egemen olduğu, demir yolundan tutun tütününe kadar aşağı yukarı her şeyin yabancı şirketlerin elinde olduğu ülkeyi yönetenlerin ülkenin geleceğine dair karar veremediği bir süreçten ülke alındı. Bir taraftan Osmanlı’nın borçları ödendi, bir taraftan yabancıların elinde olan her şey tek tek yeniden kamulaştırıldı. Büyük bir devrim yapıldı” dedi. Ardından 80 ihtilaline değinen Sarıbal, “1980 ihtilalı ile Türkiye Cumhuriyeti tarım başta olmak üzere birçok konuda kırılma yaşamıştır. 80 ihtilali ile devlet, köylü ilişkisi artık çiftçi, serbest piyasa ilişkisine dönüşmüştür. Egemen Ülkeler dünyanın geleceğinin bundan sonra enerji ve tarım olduğunu anladılar. O günden sonra silahlarla bunlara sahip olmaya çalıştılar ya da sermaye ve kapitalizmin servet birikimiyle buna sahip olmaya başladılar. O fazla ürettiklerini satacak ülke lazımdı. İktidarlar tarafından Türkiye serbest piyasaya açıldı. Sonuç olarak Türkiye arık bir pazar oldu, hepimiz bir müşteri olduk” şeklinde konuştu.

“100 YIL ÖNCESİYLE AYNI DURUMDAYIZ”

Son yıllarda Türkiye’nin Osmanlı’nın içinde olduğu Duyunu Umumiye’ye dönüştüğü nü söyleyen Sarıbal, Kendi değerlerimizi teslim ettiğimiz, kendi kararımızı veremediğimiz bir serbest piyasa altında yaşamımız sürdürmeye çalışıyoruz. Serbest piyasa denen bir piyasa düzeni yoktur. Bu tamamen bizim gibi az gelişmiş, yoksul ülkelere dayatılan bir modeldir. Bugün geldiğimiz noktada 100 yıl öncesi ile aynı durumları yaşıyoruz. O gün borçlardan dolayı yaşadığımız teslimiyet bugünde yaşanıyor” dedi.