ESNAF YEREL İRADENİN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETMESİNİ İSTİYOR


 

Kentteki sanayi sitesi sorunun yıllardır çözülememesine isyan eden Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer, yerel idareyi kent esnafına sahip çıkmamakla eleştirerek, “Siz bu kentin düşmanısınız” dedi.

HEDİYE EROĞLU

Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odalar Birliği (Mersin ESOB) Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer, Mercan TV’de yayınlanan Arka Plan Programı’na konuk olarak, önemli açıklamalarda bulundu.

SORU: Birlik olarak geçtiğimiz günlerde Başkanlar Kurulu toplantısına ev sahipliği yaptınız. Bu toplantının sonuçları ve etkileri neler oldu?

T. DİNÇER: Yılda bir defa yaptığımız bu toplantı ile birliğimize kayıtlı tüm oda başkanlarımızla bir araya geliyoruz. Mersin esnafının sorunlarını konuşarak, sesinin gür çıkmasını istedik. Toplantıya Genel Başkanımız Bendevi Palandöken de katıldı ve Mersin’in sorunlarını, Mersinliler’den dinledi. Bire bir Mersin’in sıkıntılarını dinleme fırsatı oldu.

Bütçe görüşmeleri öncesi bu buluşmayı yapmamız ayrıca önemliydi. Acil çözüm bekleyen konulara değindik.

“BAŞARISIZ OLDUĞUMUZ TEK KONU; AVM YASASI!”

Mersin ESOB bugüne kadar ülke genelini ilgilendiren sorunları gündeme getirerek, çözüm üreten aktif birliklerden. Bu kapsamda örneğin KOSGEB destekleri bizi kapsamıyordu ve bu sorunu Mersin gündeme getirerek, çözüme kavuşmasını sağladı. Çok araştırma yapıyoruz. Bu sayede çok fazla iş başardık ama sadece bir tanesini başaramadık, o da ‘AVM Yasası’. Bununla 20 yıldır mücadele ediliyor.

SORU: Siz mücadele ediyorsunuz ama önünüzde çok ciddi bir lobi var. Tabi siyasete alet edilen bir konu. Çözüm mümkün mü? Bu yasa çıkar mı?  

T.DİNÇER: Tam bir şey hazırlayıp meclise sunuyoruz ama o gün bambaşka bir konu oluyor mecliste. Çok güçlü bir lobi var karşımızda. Avrupa’nın her yerinde küçük esnaf ve sanatkârı koruyucu, kollayıcı tedbirler alındığını görürsünüz. Sadece Mersin’de 60 bin kişi kendini çalıştırıyor. Yanında bir kişi çalıştırsa istihdama olan katkısını bir düşünün.

AVM’lerde ise yurt dışından büyük bir sermaye geliyor ve ülkemizin en güzel yerlerini satın alıp iş yapıyorlar. Dövizle kiralanan işyerlerinden oturdukları yerden milyon dolarlar kazanıyorlar. Bizim esnafımız ise kiralar çok yüksek olduğu için yaşam mücadelesi veriyor. Kiralar çok yüksek bir ay çalışsa kirası ancak çıkıyor. İnsanlar can çekişiyor. Pisliğini, trafik sorununu Mersin çekiyor. Bugün AVM’lerin etrafında doğru dürüst esnaf kalmadı, hepsi kapandı. Böyle bir vahşi düzen var.

Üstelik Mersin halkının oraya aktardığı paraların hepsi şehri terk ediyor, kent ekonomisine hiçbir katkı yok. Ayrıca istihdam adı altında gencecik insanları sömürüyorlar. Çocuklar haklarını alacağı zaman bir bir çıkarıyorlar. Dümen çeviriyorlar. Böyle bir sistemin içinde boğuluyoruz.

Ben AVM’lerle ilgili şunu öneriyorum; kuralsız iş olmaz. AVM’ler haftada bir gün ve bayramlarda kapatılmalı. Hizmet verdikleri saatler yeniden düzenlenmeli.

Şehrin ortasında olmaları ayrı bir hata olan AVM’lere düzen verilmeli. Bunlar serbest kaldıkça iyice kural dışı hareket etmeye başladılar.

“YEREL İDARE, KENDİ ESNAFINI KORUMALI”

SORU: Zincir marketlerin sayısının kontrol altına alınması için de bazı çalışmalarınız var, yerel yönetimler ile görüşmeleriniz sürüyor. Ne aşamaya geldi bu çalışmalar?

T. DİNÇER: Böyle vahşi bir düzen olamaz. Yerel idarenin, kendi esnafını koruması lazım. Büyük AVM’ler şehrin ortasında açtırılmamalı. Belediye sorumlu bu oluşumda. Gelin şu şehri bir planlayalım. 60 bin esnaf sizin arkanızda.

Bu kapsamda alt birim belediyeler ile zincir marketlerin sayısının kontrol altına alınması kapsamında bir çalışma başlattık ve çok da olumlu geri dönüşler aldık. 

Yenişehir Belediyesi derhal bu konuya el atalım dedi, meclisten bir kararda çıkardı. Toroslar Belediyesi de ‘varım’ dedi. Önümüzdeki günlerde Akdeniz Belediyesi ile görüşeceğiz. AVM ve zincir marketlere bir kısıtlama getirmemiz gerekiyor.

SORU: Yıllardır belli meslek grupları için özellikle sanayi sitesi istiyorsunuz, ama bu talebiniz karşılık bulmuyor. Neden? Üstelik AVM’lerin her türlü yer istekleri hemen karşılık buluyor?

T. DİNÇER: Çünkü onlarda para var. Belediyeler AVM’lere ruhsat verme yarışına giriyor. Sen oyu küçük esnaftan alıyorsun, AVM’ler sana oy vermiyor. Bu şehre ne hizmet yaparsan yap, yıllar sonra ‘bunu ben yaptım’ diyeceksiniz. AVM ile mi övüneceksin? ‘Bu kadar insanı zehirledim, açlığa mahkum ettim’ diye mi övüneceksiniz? Belediye başkanları vizyonlu olmak zorunda. Bu kentin imarından yoluna, sokağına kadar siz sorumlusunuz.

Mersin’e öncelikle hava kanallarına ihtiyaç var. Özellikle Temmuz, Ağustos aylarının sıcaklığı ortada, bizim geniş caddelere, bu şehri doğru planlayacak cesur insanlara ihtiyacımız var.

ESNAF, SANAYİ SİTESİ İSTİYOR

Sanayi sitesi talebimizi dil getiriyoruz ama kimse ciddiyetini mi anlamıyor mu yoksa şehircilikten mi anlamıyor? Bilemiyoruz.

Mersin’de apartman altlarında binlerce iş yeri var. İhsaniye Mahalle muhtarımız bağırıp duruyor çok haklı. Bu çağda bu olmaz. Mersin Üniversitesi ile bilimsel bir çalışma yaptık. Şu an Mersin’in 6 sektörde 6 bin iş yerine ihtiyacı var. Belediyelerin yapacağı işi ben yapıyorum. Eskiden belediyeler yer yapardı esnafı oraya gitmeye zorlardı. Biz artık hiçbir şey istemiyoruz. Yeri satın alalım, inşaatı da yaptıralım. Sadece bize yer göstersinler istiyoruz. Bunun içinde zemin olarak en kötü yer neresiyse orayı verin diyoruz. Ama öyle bir yer veriyorlar ki olmuyor. Örneğin bize son olarak Tarsus yolunun altında portakal bahçesini vermek istediler. Alan hem verimli tarım arazisi hem de bu vasfından dolayı metrekare fiyatı çok yüksek. Siftah yapmayan esnafa ben orayı satın aldıramam. Üstelik bu alanın cazibesi de yok.

Biz yıllardır kentin ortasındaki küçük sanayi sitesini kaldırmaya çalışıyoruz. Şehrin içinde kaldı ama hala Mersin’e hizmet ediyor. 70’lerde yapılan iki sanayi sitesi ile bu günlere geldik. Alanı bir ayarlasalar biz yer değişikliği yaparız. Mezitli Sanayi Sitesi kalkıyor mesela. Bu bizim isteğimizle ve gücümüzle yapılıyor. Kimsenin yardımı ile değil.

“SİZ BU KENTİN DÜŞMANISINIZ”

Toroslar’da sanayi sitesi yapmak istedik, 2 bin 500 iş yerini taşıyacaktık, ancak Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi bu alanı konut alanına çevirdi. Ben bunların hepsine diyorum; siz bu kentin düşmanısınız. Hangi partiden olursa olsun insan böyle bir şey yapar mı? Şimdi oraya 2500-3000 iş yeri yapıldığını düşünürsek, 40 bin insan doğrudan geçimini sağlayacak muazzam bir ekonomi oluşacaktı. Yerel idareleri aşamıyoruz.

SORU: Siz aşamıyorsunuz ama 4’üncü ve 5’inci organize sanayinin yeri belli oldu. Sizin sanayi sitelerinin yeri planlarda belli olmasa da bunlar belirlendi. Ayrım mı yapılıyor?

T. DİNÇER: Küçük esnaf ve sanatkara herkes farklı gözle bakıyor. Ben küçük esnaf ve sanatkara da sanayi sitesi yaparken küçük yapmayacağım ki orta boy yapacağım. Orta boy yapmamdaki gaye de şu; birincisi imalatın artık şekli şemali değişti. Yan sanayiyi bu orta ölçekli sanayiler almayı düşünüyor. Çünkü OSB’nin içerisinde o kadar değişik imalat çeşitleri var ki. Yani adamın uğraşmayacağı şeyler var, bu ikisinin birbirini beslemesi lazım.

Bizim yapacağımız sanayi sitesinde en küçük dükkanın alanı bin metrekarenin altında olmaması.

“ESNAF KRİZİN GÖBEĞİNDE”

SORU: Ekonomi bu haldeyken gerçekten büyüme, kalkınma mümkün mü?

T. DİNÇER: Esnaf krizin göbeğinde. Büyük firmalar ihracat yaptığı için ve dövizde yüksek olduğu için çok etkilenmez. Ama küçük esnaf enerjiye, hammaddeye yapılan zamlar sonucunda üretim yapamaz hale geldi. Ayrıca Çin’den o kadar çok çeşit ürün geliyor ki... Üretimin üzerindeki maliyetler kaldırılmalı, Uzakdoğu’dan gelen ürünlere bir standart getirilmeli. Gelişi güzel getiriyorlar, bizim ülkemiz çöplük değil. Konteynır dolusu ürün geliyor içinde ne olduğu önemli değil. Bizim bir an önce ülke olarak üretim ekonomisine geçmemiz lazım. Sanayide de, tarımda da, hizmette de yapmamız lazım. Üretim ekonomisini canlandırmamız lazım. Şu an üretim birçok yerde durmuş halde.

SORU: Alım gücü de düşük vatandaşın, bu durum esnafa nasıl yansıyor?

T. DİNÇER: Ne yazık ki tüketim bilinci yok. Cebinde ekmek alacak parası yok ama birçok kişi de en pahalı marka telefon var. Bir tane de değil üstelik, ailenin hepsinde var.

Yerli üretimi canlandırmamız ve Ar-Ge’yi arttırmamız gerekiyor. Biz o telefonu yapamayacak güçte değiliz. Yanlış teşvik politikaları, yanlış uygulamalar var. Genelde dışarıdan gelenlere kapıların açılması ve içerdekilerin desteklenmemesi sonucu biz bunu yaşıyoruz.

“DESTEK VAR GİBİ GÖRÜNÜYOR AMA YOK”

SORU: Esnafın; KOSGEB, kalkınma ajansları, çeşitli hibe ve fon desteklerinden yararlanma oranı nedir?

T. DİNÇER: Fiiliyatta birçok şey anlatıldığı gibi değil. KOSGEB’den destek istedik, ‘can suyu kredisi verin’ dedik. Ancak bu krediye başvuru sayısı 3 bin kişiyi aşamadı. Verilen krediler çok büyük meblağlar olmadığı gibi inanılmaz bir bürokrasi ortaya kondu. ‘Ben seni teşvik edeceğim ama senin vergiye sigortaya borcun olmayacak’ denildi. Esnaf zaten onları ödeyebilecek güçte olsa öder. Küçük esnafı nasıl ayağa kaldıracaksın? İlave bir destekle. Teşvik bu şekilde olmaz. Önce gidersin bir dükkanı kontrol edersin. Sonra neden iş yapamadığını tespit edersin. Hak edene verirsin, herkese vermek zorunda değilsin.

SORU: Büyük şirketlerin vergi borcunun silinmesini nasıl karşılıyorsunuz?

T. DİNÇER: Küçük işletmeleri de böyle rezil ediliyor. Yeniden yapılandıralım ama ciddi anlamda bir şeyler olsun. Eğer bir af çıkarıyor ise küçük esnaf da yararlansın. En azından faizlerini kaldır, anaparasını ödesin insanlar.

Ayrıca düzenleme ödeme yapanlara yönelik farklı düzenlemeler yapılmalı. Teşvikleri yaparken biraz gerçekçi yapmak lazım, ihtiyacı olmayana yardım edilmemeli.

“YENİ AÇILAN İŞ YERLERİNİN YÜZDE 33’Ü BİR YILI GÖRMEDEN KAPANIYOR”

SORU: Mersin’de kapanan iş yerleri ile ilgili açıklamanız olmuştu geçenlerde. Bayağı da ses getirmişti çünkü rakamlar çok yüksekti. Şuanda bu tablo devam ediyor mu?

T. DİNÇER: Herkes biraz doğru yerinden anlasın. Bir iş yerinin açılması için  şu an ortalama 100 bin lira para gidiyor. Bu kadar parası olan iş yeri açmaz. Diyorum ki bu 10 yıl içerisinde 32 bin 500 esnaf kepenk kapattı. Biz kapatma nedenlerini inceledik. Şöyle bir tablo çıktı ortaya, yeni açılan iş yerinin ömrü çok kısa. Yeni açılan iş yerlerinin yüzde 33’ü bir yılı görmeden kapanıyor, yüzde 98’i 5 yılı görmüyor. Peki, bu işyerleri neden kapanıyor? En büyük sorun kuralsızlık. Biz bir iş yerini doğru dürüst planlamıyoruz, bu ülkede herkes her işi yapıyor. Esnafı planlamamız ve her kentteki, her sokağı ele almamız gerekiyor. Bu sokaktaki nüfus yapısına bakmamız gerekiyor, bu sokağın neye ihtiyacı var. Bakkala mı ihtiyacı var gerektiği yerde 2 tane açalım. Ama ihtiyaçtan fazlasını açmayalım. Açtığınızda haksız rekabet oluyor. Diğer neden işten anlamayan kişilerin açtığı iş yerleri. Eğer bir fırıncı olarak ocakta usta çalıştırıyorsanız ve diğer fırın 100 lira fazla verirse usta gider. Ustan işten çıktığında küreği eline alabiliyor musun? Bu ürünü devam ettirebiliyorsan aç ama ‘ben bu işten anlamam’ diyorsan o işe girme.

“PLANLAMA OLMAYINCA, KAPANMALAR ARTIYOR”

SORU: Son olarak neler söylemek istersiniz?

T. DİNÇER: Esnafı planlamamız gerekiyor. Bir yere bakıyorsun koca mahalle olmuş bir tane kasap yok, başka yerde 5 tane kasap oluyor. Bu yüzden batma ve kapanma oranı git gide artıyor. Bizim ülkemizde 2 milyon esnaf sanatkar var ve bunların kepengini indirtmememiz gerekiyor. Bununla ilgili her türlü araştırma ve veriyi biz sunuyoruz. Hükümetimizin de bunu dikkate alıp, ‘küçük esnafı nasıl ayakta tutarız’ diye çözümler uygulaması lazım. İşsizlik aldı başını gidiyor, bizim şehrimizde bu durum Türkiye ortalamasının üzerinde. Hal böyle olunca küçük esnafımızı koruyup kollamamız lazım. Biz elimizden geldiğince bu mücadeleyi veriyoruz, sesimizi yükselttikçe umarım daha çok dikkate alınır ve uyarlar. En azından küçük esnafı yaşatmak adına bir takım karaları alırlar umarım.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA